Sermaye devleti, kapitalistlere nitelikli ve ucuz emek gücü yaratmak için mesleki ve teknik eğitimi sürekli kullandı. Dinci-faşist iktidar ise başa geçtiği andan bu yana eğitimi kendi ideolojisi çerçevesinde şekillendirmek için sayısız politikayı hayata geçirdi. Eğitim içerik bakımından gerici ve niteliksiz hale getirilirken, aynı anda sermaye sınıfının ihtiyaçlarına göre de şekillendirildi.
Geçtiğimiz hafta MEB (Milli Eğitim Bakanlığı) tarafından yayımlanan “Mesleki ve Teknik Eğitim Politikası Belgesi”, iktidarın mesleki eğitime nasıl baktığını ve mesleki eğitim alan öğrencilere dair görüşünü bir kez daha gözler önüne serdi. Belgede, mesleki eğitimle öğrencilerin iş gücüne katılımının daha rahat olacağı, her öğrencinin meslek sahibi birey olabileceği yönünde bilgiler sunuluyor. Belgede sunulan veriler, öğrencilerin mesleki ve teknik eğitimi tercih etmediklerini de gösteriyor. “Mesleki ve teknik eğitimin geliştirilmesinin önündeki sorunlar” tanımında öğrencilerin bu alanda bir gelecek görmediği, rehberlik servislerinin sadece başarısız olanları mesleki eğitime yönlendirebildiği ifade ediliyor.
Belge, temelde üç ana politika üzerinden oluşturulmuş görünüyor: Mesleki ve Teknik eğitime erişim, mesleki ve teknik eğitimde iyileştirme, mesleki ve teknik eğitim ile istihdama hazırlık. Mesleki eğitime erişimi artırmak adına MESEM gibi merkezlerin artırılması, öğrencilerin mesleki ve teknik eğitime yönlendirilmesi hedefleniyor. Mesleki eğitimin iyileştirilmesi başlığında ise teknolojinin gelişmesine uygun alanların oluşturulmasına, OSB’lerde kurulacak yeni eğitim merkezlerine ve eğitimin içinde var olan döner sermayenin daha iyi işletilmesine ve takip edilebilirliğine dair notlar sunuluyor. Mesleki ve teknik eğitim alanında yoğunlaşmayı sağlamak için alanında “uzman kadroların” yetiştirilmesine dair politikaların işletileceği ifade ediliyor. Üçüncü başlıkta ise mesleki ve teknik eğitimden mezun olanların istihdamda yaşadığı sorunlar sıralanıyor ve “çözüm yollarına dair izlenecek politikalar” sunuluyor. Ayrıca ortaöğretimde mesleki ve teknik eğitim almış öğrencilerin yükseköğretimi tercih etmeleri “sorun” olarak sunuluyor ve “öğrencilerin çalışma yaşamına bir an önce katılmalarını sağlayacak politikaların hayata geçirilmesi” gerektiği vurgulanıyor.
AKP-MHP iktidarının özetle temel üç başlık üzerinden sunduğu “Mesleki ve Teknik Eğitim Politikası Belgesi”, mesleki ve teknik eğitim aracılığıyla “kapitalistler için sömürü cenneti nasıl var edebilir” hesabıyla kurgulanmış bir belgedir. Belgede açığa çıkan gerçeklerden bir diğeri ise, mesleki eğitimin sonunda üniversiteye geçişin sıkıntılı olmasından dolayı öğrencilerin mesleki eğitimi tercih etmedikleridir. Öğrencilerin bu eğitimi tercih etmemelerinin önemli bir nedeni ise, çocuk yaşta atölye tezgahlarında sömürü koşullarına maruz kalmaları veya yaşamlarından olmalarıdır. Geçtiğimiz eğitim döneminin başından bu yana Mesleki Eğitim Merkezi’nde (MESEM) eğitim alan daha doğrusu bir işçi gibi çalıştırılan onlarca çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. MESEM’lerde yaşanan iş cinayetleri ve ortaya çıkan azgın sömürü koşulları, sermaye devletinin eğitimi kar hırsı ve sömürü için nasıl kullandığını da gözler önüne seriyor.
“Mesleki ve Teknik Eğitim Politikası Belgesi” üzerinden sunulan veriler, belgenin kapitalistlerin yeni ihtiyaçlarına yanıt üretebilmek adına oluşturulduğunu gösteriyor. Sermayenin demir yumruğu olarak hareket eden bu iktidarın eğitim alanında hayata geçireceği yeni sömürü hamlelerine geçit vermemek için örgütlü mücadeleyi yükseltmek önümüzdeki tek çıkış yoludur. Unutmayalım ki sermaye kendine dikensiz bir gül bahçesi ve ucuz, nitelikli bir iş gücü yaratmak istemektedir. Çocukları ve gençliği bu vahşi sömürü çarkları arasında ezdirmemek için birleşik mücadeleyi yükseltelim!
K. Sönmez