Meslek Liseliler Birliği olarak, staj sürecinde yaşanan sorunlar ile fabrikalarda örgütlenmeyi nasıl ele almamız gerektiği üzerinde duracağız.
Mesleki eğitimin önemli bir aşaması olan stajla birlikte üretim süreciyle bütülüklü bir bağ kurulmaktadır. Stajyer öğrenci fabrikaya adımını attığı andan itibaren normal bir işçi gibi çalıştırıldığı halde her türlü sosyal haktan yoksun bırakılmaktadır. Asgari ücretin üçte biri oranında bir ücretle sermayenin ihtiyaçları karşılanmaktadır. Dahası, patronların hazırladığı staj raporu notlarımız etkilendiği için ve idarenin sınıfta bırakma tehdidi yüzünden alamadığımız ücretler sermayenin cebine inmektedir.
Staj sürecinde kendi bölümümüz dışında bir dizi farklı işte çalıştırılıyoruz. Kötü muameleye maruz kalıyoruz. Sendikaya üye olamıyoruz. Sigorta hakkımız olsa da, tam bir keyfiyet yaşanıyor. Fabrika greve gittiğinde, üretim biz stajyer öğrencilerin sırtından sürdürülüyor. Kısacası, daha lise sıralarında kapitalist baskı ve sömürüye maruz bırakılıyoruz.
Tüm bunlar, meslek liselilerin kapitalist üretim süreci içerisinde işçi sınıfının organik bir parçası haline geldiğini gösteriyor. Dolayısıyla bu alandaki örgütlenme işçi örgütlenmelerinden bağımsız ele alınamaz.
Okullar ve fabrikaların yanı sıra yaşam alanları üzerinden de stajyer işçilere ulaşma imkanları doğabiliyor. Her türlü seslenme aracını kullanarak bu imkanları da değerlendirebilmeliyiz.
Mesleki eğitim üzerinden uygulanan politikalar, geleceğin uysal işçilerini şekillendirerek sınıf bilincinin oluşmasını engellemeyi amaçlamaktadır. Meslek Liseliler Birliği, fabrikalardaki meslek liseli stajyerlerin sınıf bilincini geliştirme hedefiyle hareket edecek, ajitasyon-propaganda faaliyetini örgütsel zeminler oluşturma hedefiyle yürütecektir.