Mersin'de Nur Pınarı Vakfı tarafından yaptırılan Kuran kursunun kaçak inşaatında çalışan işçilerden ikisi öldü. Avukat, vakıf hakkında suç duyurusunda bulundu.
Artı Gerçek’ten Abidin Yağmur’un haberine göre Mersin'in Mezitli ilçesine bağlı Fındıkpınarı Mahallesi’nde 28 Ekim’de bir evde çıkan yangında iki işçi hayatını kaybetti, biri ağır dört işçi de yaralandı. Ölenler Toroslar ilçesinde yaşayan Abdullah Reşitoğlu ve Sedat Yaz'dı. Yangında ölen Abdullah Reşitoğlu’nun akrabası olan avukat Mervan Reşitoğlu, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına olayla ilgili suç duyurusunda bulundu. 19 Kasım Salı günü adliye önünde açıklama yapan avukat Reşitoğlu, ölen ve yaralanan işçilerin Nur Pınarı Vakfı olarak anılan bir cemaatin Fındıkpınarı Mahallesindeki Kuran kursu inşaatında çalıştığını, imar planlarında görülmeyen inşaatın kaçak olduğunu belirtti.
Reşitoğlu, inşaatın kış öncesinde bitirilmesi için cemaat sorumlularının işçileri yatılı çalışmaya zorladığını, bu nedenle Abdullah Reşitoğlu ve Sedat Yaz ile şu an yoğun bakımda olan Onur Reşitoğlu’nun Toroslar ilçesinde yaşamalarına rağmen inşaatın yakınındaki bir evde kaldığını anlattı.
Reşitoğlu şunları dedi:
"Bu 20 günde çokça delil kaybedildiğini düşünüyoruz. Bu delillerin toplanması için neredeyse her gün savcılığa talepte bulunduk. Ancak savcılık gerekli soruşturmayı yerine getirmedi. Biz buradan şu çağrıyı da yapıyoruz: Bir yapı kaçak olarak yapılmıştır. Bu kaçak yapı hakkında hiçbir işlem yapılmamıştır. İşçiler baraka bir evde, sigortasız şekilde, ucuz işçi olarak çalıştırılmış ve ölüme terk edilmiştir. Bunların faillerinin bulunup yargılanmasını istiyoruz"
Vakfın inşaatında yatakhane olmasına rağmen işçilerin eski bir evde yaşamak zorunda kaldıklarını belirten Reşitoğlu şunları vurguladı:
“Bunların hepsini dosyaya sunduk ancak savcılık keşif bile yapmadı. İşçiler Mersin’de ikamet ediyordu. Ancak cemaat görevlileri 'kış geliyor, inşaat hızlı bitsin, Fındıkpınarı’nda kalın' diyor. Belediyenin kayıtlarında inşaat yok, kaçak yapı var. Nur Pınarı Vakfı'nın kadın Kuran kursu inşaatı olduğu işçilere söylenmiş. Yanan evi sahibi, 'İşçiler bir emlakçıyla köye geldi, kiralık ev arıyorlardı. Biz de evi onlara kiraya verdik' diyor. Tamamen senaryo, kurgu ile olaydan sıyrılmaya çalışıyor.”