Sermayedarlar ile okul yönetimleri arasında yapılan protokoller, anlaşmalar ve projelerle gençlik ucuz, nitelikli ve kalifiye emek gücüne dönüştürülmek isteniyor. Bunun için MEB ve sermaye yeni projeler hayata geçiriyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan bir açıklama bunun yeni bir örneği oldu. Açıklamada, “Millî Eğitim Bakanlığı, Konya Büyükşehir Belediyesi ve Konya Ayakkabıcılar Odasının iş birliğinde Aykent Ayakkabıcılar Sitesi’nde açılan Aykent Mesleki ve Teknik Anadolu Meslek Lisesinde 150 öğrenci, ayakkabı sektöründe ‘geleceğin tasarımcıları’ olarak ulusal veya uluslararası markalarda hem staj hem de üretim yapma imkânı bulacağı” bilgisi paylaşıldı.
Yapılan açıklama bir kez daha gösteriyor ki eğitim de geleceğimiz de sermayedarlar tarafından belirleniyor. Bize geleceğin tasarımcıları olarak bakıyorlar ve bunun için ayrı bir okul açabiliyorlar. Aslında onlar bizlerin geleceği için değil, kendi gelecekleri için yatırım yapıyorlar. Çünkü biliyorlar ki ucuz, nitelikli ve kalifiye emek gücü meslek liseleri ve meslek yüksekokullarından çıkıyor. Ayakkabı sektörünün yoğun olduğu sanayi bölgesi olduğu için açılan okuldaki öğrencilerin, dersleri uygulamalı olarak öğreneceklerini vurguluyorlar. Biliyoruz ki onların uygulamalı ders dedikleri, bizleri daha lise sırasındayken atölye tezgahının başına geçirmek, tıpkı bir işçi gibi çalıştırıp emeğimizin karşılığını vermemektir. Onların “uygulamalı ders”i, iş güvenliğinin sağlanmaması, dolayısıyla yaşamlarımızın çalınması ve hiçe sayılmasıdır.
Açıklamada, Ayakkabı Saraciye Teknolojisi Bölümünü seçen ve dereceye giren öğrencilere 250 lira burs desteği verileceği de belirtiliyor. Eğitimi paralı hale getiren ve okulları bir ticarethaneye dönüştürenler, stajlarda emeğimizin karşılığını vermeyenler bizlere burs imkânı sağlayarak eğitimi iyileştirebileceklerini düşünüyorlar. Ama bizler biliyoruz ki bugün binlerce sıra arkadaşımız eğitim masraflarını karşılayamadığı için eğitimi bırakıp, genç yaşlarda çalışmaya gidiyor ve alınmayan önlemler sonucu yaşamlarından oluyorlar.
Bir diğer vaat de “ne yapacağım diye bir derdin olmayacağı” ve söz konusu mesleğin geleceğin mesleği olduğu şeklinde. Bize gelecekte işsiz kalmayacağımız ve dünya çapında staj ve üretim yapacağımız söyleniyor. Oysa gördüğümüz kadarıyla daha bu sene itibariyle artan ekonomik krizin etkisiyle onlarca ünlü ayakkabı markası konkordato ilan etti. Bununla beraber onlarca işçi işlerinden çıkarıldı.
Gözümüzü açalım ve onların bizlere gelecek diye yutturmak istedikleri geleceksizliği görelim artık. Sermaye, okul ve devlet iş birliğiyle yaratılmak istenen hayallere, Türkiye’nin “Ayakkabı Tasarımcıları” yetiştirilmek isteniyor yalanlarına kanmayalım. Onların istedikleri bellidir. Ucuz emek gücü yetiştirmek ve bunun üzerinden aşırı kâr elde etmek istiyorlar. Gençlik olarak bizlere düşen ise, ucuza kalifiye emek gücü olmayı ve geleceksizliği dayatan sermaye sınıfına, devletine ve düzenine karşı gelecek mücadelesini büyütmektir.
K. Sönmez