Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, İDDMİB Başkanı Öztiryaki Ramazan ayında online ortamda bir sahur programında buluştu. Buluşma teklifi ise İSO Meclis Başkan Yardımcısı Serdar Urfalılar’dan geldi. Gündemleri ise önden belirlenmişti; mesleki eğitim.
Okul-özel sektör iş birliğinden memnuniyetlerini dile getiren kodamanlar, pandemi sürecinde bunun meyvesini bol bol aldıklarını vurguladılar. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan “hamisi oldukları” okullarda binlerce maske ve siperlik ürettiklerini açıkladı. Mesleki eğitimde özel sektörün, müfredatından öğretmen atamalarına kadar söz sahibi olmasıyla övünülen programda; 4 gün işyeri, 1 gün okul sisteminin başarıyla ilerlediği konuşulurken, öğrencinin sağlık sigortasının devlet tarafından karşılandığını, patronun ise asgari ücretin üçte biri düzeyinde maaş ödediği belirtildi. Buluşmada meslek liselerine teşvikin artması gerektiği ortak kanı olurken, Almanya’da asıl meslek dalında istihdama katılan meslek lisesi mezunun yüzde 30-40 oranında daha fazla ücret aldığı ve bu “ödüllendirme sistemi”nin Türkiye’de de hayata geçirilmesi gerektiğinin altı çizildi.
Masada sadece meslek liselilerin ihtiyaçları konuşulmadı!
İştahla meslek liselilerin sermayeye kattığı artı değerin konuşulduğu masada, ağza alınmayan tek şey meslek liselilerin talepleriydi. Örgün öğretime ara verildiği, herkese “evde kal” çağrıları yapıldığı pandemi sürecinde sermayenin kârlı görmediği için üretimini yapmadığı sağlık ekipmanlarını karşılıksız bir şekilde ve ciddi sağlık riski ile karşı karşıya kalarak ürettirilmesi bu açıdan tartışılmadı. Zaten niteliksiz olan mesleki eğitimin pandemiyle birlikte hepten kaosa dönüşmesi, üniversiteye giriş sınavlarındaki belirsizlik ve pandemi nedeniyle stajına devam edemeyen öğrencilerin bu açığı nasıl kapatacağı da masanın gündeminde yoktu. Online eğitime geçtiğimiz bu günlerde, meslek liselilerin bilgisayar ve internet ihtiyacını karşılayıp karşılayamadığı da hiç konuşulmadı.
Sermaye için meslek liseliler üretim alanlarına sürülecek kölelerden öte bir anlam taşımıyorlar. Meslek liselilerin bırakalım nitelikli akademik eğitim, sosyal-kültürel ihtiyaçlar, üniversite eğitimi gibi taleplerini; liselilerin seçecekleri alanı dahi sermaye kendi ihtiyaçlarını baz alarak belirliyor. Bu kodamanlar için meslek liseliler; bugünün bedava, yarının ucuz işçileri.
Bu kadere razı gelmemekse örgütlenmekle mümkün. Bin bir yöntemle bizleri yarının uysal köleleri haline getirmek isteyenlere karşı özgürlüğümüze ve geleceğimize sahip çıkmak için Meslek Liseliler Birliği’nde örgütlenme zamanı!
Meslek Liseliler Birliği