Mesleki eğitimde sömürü derinleşiyor

Pandeminin ilk dönemlerinden bugüne maske, dezenfektan, koruyucu giysi (temassız ateş ölçer üretimi için de talimatlar verildi) gibi temel ihtiyaçları meslek liselerine ürettirdiler. Eğitim emekçilerini üretim sürecinde “ustabaşı”na dönüştürdüler. Öğrencileri tam kapasite ile çalıştırmakla övündüler. 2023 Eğitim Vizyonu kapsamında yaptıkları açıklamalarda ise “özellikle sektörlerle çok güçlü iş birlikleri kurularak işgücü piyasaları ile uyumlu bir şekilde müfredat ve haftalık ders programlarında güncellemeler yapıldığını ve ulusal meslek standartları ile uyumlu hale getirildiğini” ifade ettiler.

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 21 Ekim 2020
  • 17:52

5 Ekim itibariyle mesleki ve teknik liselerin alan ve atölye dersleri yüz yüze eğitime başladı. Yeterli ve gerekli önlemler alınmadan başlayan eğitim-öğretim alanında yaşanan sorunlar devam ediyor.  Öğrenciler eğitimde yaşanan sorunların yanı sıra üretimin bir parçası olarak da bir dizi sorunla karşı karşıya.

Mesleki ve teknik okulların bir kısmı 5 Ekim’de açılırken bir kısmı ertesi hafta eğitime başladı. Bazı okullar öğrencilerden HES kodu isterken bazı okullarda istenmiyor. Okullara servis imkânı sağlanmıyor. Fiziki mesafe kurallarına uyulup sınıflar yarı yarıya azaltılırken, öğrenciler kendi imkanları ile maske ve dezenfektan kullanıyor. Belli okullarda velilere temizlik-ihtiyaç listesi verilirken belli okullarda para toplanıyor. Belli okullarda ise iki “bağıştan” birisinin seçilmesi isteniyor. Öğrencilere her gün aynı sıra, masa, bilgisayar vb. eşyaları kullanmasına yönelik uyarılar yapılıyor. Okula gitmeyen öğrencilerin EBA üzerinden programlarına devam edilmesi beklenirken, bu olanaktan yararlanamasalar bile dersleri işlemiş olarak kabul edilecekleri belirtiliyor. Sermaye düzeni için eğitimle ilgili sorunların devam etmesinin bir önemi yok. Çünkü üretimin kesintisiz sürmesi, meslek liselerinde kalifiye ve ucuza çalıştırılacak milyonlarca öğrencinin hazırda bekliyor olması onlar için yeterli.

Bu yıl geçtiğimiz yıllardan farklı olarak 9. sınıfa başlayan teknik lise öğrencileri bölümlerini okula başlar başlamaz seçtiler. Toplum sağlığını hiçe sayan bu kapitalist sistem üretim alanında bir aksama olmasın, genç işçiler bir an önce yetişsin diye bölümleri ilk yıldan seçtirme yoluna gitti. “Neyse ki meslek liselerimiz var!” diyen MEB yakın zamanda şu açıklamada bulundu: 

“Mesleki eğitimde öğrencilerin uygulama becerilerini artırmada önemli katkısı olan döner sermaye kapsamındaki üretim kapasitesini artırmaya devam ediyor. Bu kapsamda 2019’da yapılan üretimden elde edilen gelir, 2018’e göre yüzde 40 artarak 400 milyon liraya çıkmıştı. Kovid-19 salgını nedeniyle okullar uzun süre kapalı olmasına rağmen 2020’de de artış eğilimi devam ediyor. Bu yılın ilk 8 ayında, meslek liselerinde üretimden elde edilen gelir, 2019’un aynı dönemine göre yüzde 20 artarak 230 milyon liraya ulaştı.”

Pandeminin ilk dönemlerinden bugüne maske, dezenfektan, koruyucu giysi (temassız ateş ölçer üretimi için de talimatlar verildi) gibi temel ihtiyaçları meslek liselerine ürettirdiler. Eğitim emekçilerini üretim sürecinde “ustabaşı”na dönüştürdüler. Öğrencileri tam kapasite ile çalıştırmakla övündüler. 2023 Eğitim Vizyonu kapsamında yaptıkları açıklamalarda ise “özellikle sektörlerle çok güçlü iş birlikleri kurularak işgücü piyasaları ile uyumlu bir şekilde müfredat ve haftalık ders programlarında güncellemeler yapıldığını ve ulusal meslek standartları ile uyumlu hale getirildiğini” ifade ettiler.

İşçi-emekçilerin, gençlerin sağlığını hiçe sayan kapitalist düzen her geçen gün saldırılarını arttırmakta. Bir yandan fabrikaların çarkları dönsün diye emekçilerin canları hiçe sayılıyor. Öte yandan ise emekçilerin çocukları eğitim ve erken dönem sömürü ile sınanıyor. Meslek liseleri sermaye devletinin kâr odaklı baktığı “eğitim” kurumlarına dönüşüyor. Sermayenin ihtiyaçlarına göre şekillenen eğitim programlarında sömürü derinleşiyor. Meslek liseleri tamamen üretimin bir parçası olarak şekilleniyor.

Kriz ve pandeminin yarattığı ağır koşulların üstesinden gelmek için, toplumsal yaşamın her alanında topyekûn bir mücadele örgütlemek gerekiyor. Geleceğimizi ellerimize alalım. Okul sıralarına-atölyelerine sığdırmaya çalıştırdıkları dünyayı reddederek, gerçekten yaşayabileceğimiz yeni bir dünya için mücadeleyi büyütelim.

Meslek Liseliler Birliği