Mesleki eğitim alanında eğitim ve sermaye kurumlarının işbirliği uzun bir süredir yürürlükte. Bu ilişkinin yasal dayanakları ise “meslek lisesi memleket meselesi” tartışmalarından bu yana adım adım atılmakta. Sermaye ve devleti yeni dönemde “Güçlü Türkiye için Mesleki Eğitim” şiarı ile süreci devam ettirmekte.
MEB “Bugünün ustaları yarının patron adayları olacak” demagojisi ile örgün eğitimin yanı sıra çıraklık ile çocuk işçiliği meşrulaştırmaya çalışıyor. Zira ekonomik kriz derinleştikçe ucuz iş gücü ihtiyacı artmaktadır. Meslek liseleri bugün adeta ucuz iş gücü deposu durumundadır. Bunun için eğitim alanı sermayenin iki dudağı arasında şekillenmektedir. Strateji planları, imzalanan protokoller ile uzun süreli planlar yapan MEB daha önce bu alana özgü Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü oluşturmuştu. Şimdi de Milli Eğitim Bakanlığı’nca mesleki eğitim kurumları ve özel sektör arasında yapılan protokol kapsamında, mesleki eğitim gören öğrenciler üzerinde yetkili kişiler patronlar olacak.
Sadece Haziran ayında Akdeniz Elektrik Dağıtım, Boğaziçi Elektrik Dağıtım, Çamlıbel Elektrik Dağıtım, Grundfos Pompa Sanayi Şirketi ile “mesleki eğitim işbirliği protokolü” imzalandı. Protokolde eğitim alanları için sermaye grubunun harcama yapması, işbaşı eğitim verilmesi, alan eğitimi gören öğrencilerin aynı firmada staj zorunluluğu, öğrencilere burs gibi birçok madde yer almakta. Meslek liselerinde yapılacak eğitim, protokol imzalanan sermaye grubunun istekleri doğrultusunda düzenlenecek. Dönem sonu sınav sorumluluğu ise meslek odaları ve sanayi birliklerinin oluşturacağı sınav komisyonlarına verilecek.