Nisan ayının başında organize suç örgütü lideri Sedat Peker ve çetesine karşı çeşitli illerde operasyon düzenlemişti. Peker’in eşi ve çocuklarının yaşadığı İstanbul’daki evinde de arama yapılmıştı. Peker, YouTube’dan yayınladığı bir video ile kendisine ve adamlarına yönelik yapılan operasyonun arkasında AKP “derin devletinin başı” Mehmet Ağar ve Pelikancılar’ın olduğunu söyledi. Operasyonun aynı zamanda bizzat Tayyip Erdoğan’ın isteğiyle Türk vatandaşı olmuş Azeri girişimci Mübariz Mansimov’un mallarının yağmalanması amacı taşıdığını da ileri sürdü. Peker’in iddialarına göre “Ağar ve Pelikancılar AKP eliyle palazlanan Mansimov’u ‘Fetöcü’ diye içeri attılar ve korkutarak Bodrum’daki milyar dolarlık yerine el koydular.”
Ardından yeni bir video yayınlayarak Mehmet Ağar ve aynı zamanda AKP milletvekili olan oğlu Tolga Ağar’la ilgili ‘uyuşturucu’ itirafında bulunan Peker, gazetecilik öğrencisi Yeldana Kaharman’ın ölümü ve Azeri Mübariz Mansimov’un mal varlığına el konulması üzerinden Ağarlara yüklendi.
İlişkiler tamamen duygusal(!)
Bunun ardından geçen yıl sosyal medyada organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş Alaattin Çakıcı ve eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın da içinde olduğu Bodrum Yalıkavak Marina’da çekilmiş dörtlü çetenin fotoğrafı tekrar gündeme geldi.
Mübariz Mansimov Gurbanoğlu’nun sahibi olduğu Bodrum Yalıkavak Turizm ve Yat Limanı Yatırımları’nın satışı sırasında bir sürü kirli ilişki ortaya dökülmüştü. Mansimov, marinadaki hisselerinin bir bölümünü 2016 yılında satmış ve bir yıl sonra otel ve marinanın değerinin altında hatalı biçimde devrinin gerçekleştirildiği iddiasıyla Palmarina Holding ve RSR Holding’e dava açmıştı. Hisseleri satın alan isimler Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi SOCAR’la bağlantılıydı ve Mansimov açtığı davada devir bedelinin hatalı bir biçimde belirlendiğini iddia etmişti. 2007 yılında Petkim 2 milyar 40 milyon dolara Azerbaycan’ın devlet şirketi SOCAR’a satılmıştı. Aynı yıl Mübariz Mansimov, Türk vatandaşı oldu.
Mansimov, özelleştirmelerde imtiyaz tanınan, petrol ve gaz ticareti ile uluslararası alanda fink atan, dünyanın en büyük petrol tankeri filolarından birine sahiptir. Türkiye’de pek çok yatırımı bulunuyor, Bilal Erdoğan’ın 2018 yılında devrettiği denizcilik şirketi BMZ’ye tanker kiralaması, TEKFEN İnşaat’ın yüzde 50’sini satın alması bunlardan ilk akla gelenlerdir.
Palmali’nin sahibi olan Mübariz Mansimov geçen sene tutuklanırken Bodrum Yalıkavak Turizm ve Yat Limanı Yatırımları’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı koltuğuna Mehmet Ağar oturdu. Meşhur Panama Belgeleri’nin baş kişisi Mübariz Mansimov Gurbanoğlu’nun “savunusunu” Sedat Peker yapmakta!
Mafyalaşan devlet gerçeği
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ortaya çıkan videoları çeteleşen devletin derinliklerindeki kavganın su yüzüne vuran kısmıdır. Bu tablo, çürüyen ve kokuşan düzenin gerçeğidir. Kavga rant kavgasıdır, “Devletin resmi mafyası/çetesi ben olacağım” kavgasıdır.
AKP-MHP iktidarı kriz içerisinde debelenmektedir. Kurulan korku imparatorluğunun mafya ve çeteler eliyle korunması ve süreklileştirilmesi ihtiyacı vardır. Bodrum Yalıkavak’daki buluşmalarından çekilen resimlerin medyaya servis edilmesi, mafya bozuntularının serbest bırakılması, göstermelik operasyonlara rağmen sosyal medyada yayınlanan videolar, ortaya serilen kirli ilişkiler, ihtiyaç duyulduğunda düzeni tahakküm etmek için bu tür aparatların kullanılacağının ifadesidir.
Thodex dolandırıcıları ile fotoğrafları basına yansıyan bakanların, uyuşturucu kullanan partililerin, kendi şirketlerinden alım yapan bakanların, rüşvetin, talanın, yolsuzluğun, skandalların yaşandığı bir düzlem çürümenin geldiği boyutu göstermektedir. Toplumsal meşruiyetini her alanda yitirmeye başlayan iktidar bu tür aparatlara daha fazla ihtiyaç duyacaktır.
Yağma ve ranttan beslenen ve saray rejimi etrafında öbeklenen çetelerin, mafya artıklarının, tarikatların paylaştığı bu düzen, mafyalaşan rejim gerçeğini gözler önüne sermektedir.