Video yayınlamaya ara veren mafya şefi Sedat Peker, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarla AKP-MHP rejiminin kirli işlerini ifşa etmeyi sürdürüyor. Son olarak 15 Temmuz darbe girişiminin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sivillere silah dağıttığı iddiasını sosyal medyadan paylaştı.
8 Temmuz’da yaptığı sosyal medya paylaşımında S. Soylu’nun 15 Temmuz’da sivillere silah dağıttığını söyleyen Peker, “Devlet envanterinde kayıtlı olmayan bir kasa silahı AKP Gençlik Kolları’na ait bir araçla sivillere dağıttı” iddiasında bulundu.
Peker, Özyurtlar şirketine ait bir araçta taşınan ve kalaşnikof olarak bilinen AK-47 piyade tüfeklerinin, İstanbul'un Balat semtinde AK Parti İstanbul Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Osman Tomakin’e teslim edildiğini öne sürdü.
Peker şunları ifade etti:
“Silahları getiren araçta Esenyurt AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Abdülsebur Soğanlı ve de 15 Temmuz gazisi İçişleri Bakanlığı personeli Ahmet Onay vardı. Bu kişiye gazi olması dolayısıyla ben araba alıp hediye etmiştim. Silahlar Balat’ta Demir Kilise olarak bilinen Sveti Stefan Kilisesi’nin hizasındaki boş bir ara sokakta, gece 01:00 civarında siyah Passat’a yüklendi. O zamanki Gençlik Kolları Başkanı Taha Ayhan şu anda İslam İşbirliği Teşkilatları gençlik kolları başkanlığını yapmaktadır.”
Soylu'nun, TRT binasına gittiğini hatırlatan Peker şunları da vurguladı:
“TRT binası baskınına gittiğinde hepsinin elinde kalaşnikof marka silahlar olan birçok sivil şahıs vardı. Bu silahlar da devlet envanterine kayıtlı değil. Biraz önce anlattığım, dağılımı senin tarafından koordine edilen hiçbir silah da devlet envanterine kayıtlı değil. Senin cumhurbaşkanı olmanı planlayan arkandaki şaibeli organizasyonla 15 Temmuz sonrasında da bu silahları dağıtmaya neden devam ettiniz?”
Peker'in, silahları getiren araçta olduğunu söylediği Ahmet Onay ise, "Kamuoyunu aydınlatma metnidir" başlığı altında sosyal medya hesabından bir dizi paylaşım yaptı. Peker'i tanıdığını, iddiasında geçen isimlerle aynı araçta bulunduğunu ve Balat’taki Sveti Stefan Kilisesi yakınlarına gittiğini kabul eden Onay, ancak araçtan inmediğini ve alışverişi yapılan şeyi görmediğini iddia etti.
Oysa iddialarının doğru olduğunu savunan Peker, mobese kayıtlarına bakılarak bunun kanıtlanabileceğini, doğru çıkmaması durumunda ise tüm iddialarını geri çekeceğini söylüyor.
Peker’in şu ana kadarki ifşaat ve itiraflarının çoğunun doğru olduğu anlaşıldı. Göründüğü kadarıyla aleyhine kullanılacağını bildiği için yalan söylemekten kaçınıyor. Bununla birlikte bildiklerinin sadece az bir kısmını açıklıyor. Sınırlı olsa da ifşa edilen ağır suçlar, ‘yerli/milli’ AKP-MHP rejiminin tepeden tırnağa çürüdüğünü gözler önüne sermeye yetiyor.