Sedat Peker’in açıklamaları, ortalığa saçılan pislikler

Sedat Peker çeteleşmiş devlet gerçeğinin kanıtı olan bir örnektir. Sermaye devleti her daim çeteleri devrim ve sosyalizm davasına, Kürt halkına karşı kullandı.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Güncel
  • |
  • 23 Mayıs 2021
  • 08:00

Devletin kullanışlı elamanı olarak bilinen, faşist mafya elebaşlarından Sedat Peker haftalardır videolar yayınlayıp, açıklamalarda bulunuyor. Sedat Peker’in açıklamaları çürümüş ve kokuşmuş düzen gerçeğinin yeni kanıtı olarak kayıtlara geçiyor.

Sedat Peker yaptığı açıklamalarla çürüyen düzenin ifadesidir

Sedat Peker, yayınladığı videolarda “Mehmet Ağar ve Pelikancılar” diyerek, Serhat Albayrak’ı Süleyman Soylu’yu, Mehmet ve Tolga Ağar’ı hedef alıyor. Sedat Peker, Palmali Group’un sahibi “Azeri-Türk iş adamı” Mübariz Mansimov’u Gülen yapılanması kapsamında tutuklatan, Mansimov’un mallarını gasp eden ellerin taşeron olarak Mehmet Ağar ve Tolga Ağar’ı kullandığını ifşa ediyor.

Sedat Peker, Elazığ’da 28 Mart 2019’da evinde ölü bulunan Kazakistan uyruklu üniversite öğrencisi Yeldana Kaharman’ın ölümünden Tolga Ağar’ın sorumlu olduğunu da videolarda anlatıyor. Kolombiya’da operasyonla ele geçirilen 4 ton 900 kilo kokainin Mehmet Ağar’a ait olduğunu belirgin imalarla açıklıyor. AKP iktidarı tarafından istendiği için gözaltına alınan AKP eski milletvekili Feyzi İşbaşaran’ı karakolda bir “avukat”a dövdürttüğünü itiraf ediyor.

Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisine koruma polisi verdiğini, Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ı kendisine düşman edenin Soylu olduğunu ifade ediyor. Süleyman Soylu’nun, hakkında hazırlanan dosyadan kendisini haberdar ettiğini ayrıntılarıyla ortaya koyuyor. Süleyman Soylu’nun istifa olayının dümen olduğunu, robot hesaplardan atılan milyonlarca tweetin Süleyman Soylu’nun daha güçlü bir şekilde işinin başına dönmesi için, kendisi tarafından organize edilen troler eliyle yapıldığını söylüyor.

Sedat Peker, tüm kirli işlerde AKP iktidarıyla birlikte hareket ettiğini, tutuklanmayacağı ve yargılanmayacağı konusunda kendisine Süleyman Soylu’nun söz verdiğini ayrıntılı olarak anlatıyor. Buna rağmen iddiaların göbeğindeki Süleyman Soylu vb. kişilere ilişkin olarak AKP iktidarının basit bir aparatına dönüşmüş olan yargıdan ses seda çıkmıyor.

Her türden toplumsal muhalefete karşı AKP iktidarının şefinden aldığı talimatlarının gereğini anında yerine getiren yargı, Sedat Peker’in açıklamaları karşısında sessizlik tutumunu ısrarla sürdürüyor. Sedat Peker’in onlarca suçu ifşa eden videoları yargıyı harekete geçirmiyor. Yargı şeklen de olsa bir soruşturma dahi başlatmıyor.

Sedat Peker, 13 Ocak 2016 tarihinde kendi adını taşıyan internet sitesinde, “Sözde Aydınlar Çanlar İlk Önce Sizin İçin Çalacak” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazıda, Barış Akademisyenleri’ni hedef gösterdi. Sedat Peker, “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızda duş alacağız” diye tehdit savurmuştu. AKP iktidarı ve yargısı da bu açıklama üzerine Sedat Peker’e omuz verdi.

Keza 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde, 2017’de Üsküdar’da düzenlenen şehitleri anma programında, “Cezaevleri de bir gün basılacak. Ancak onların hayal ettiği gibi değil. Dışarıda yakaladıklarımızın hepsini ağaçlara, bayrak direklerine astıktan sonra cezaevlerine de gireceğiz. Onları cezaevlerinde de asacağız. Boyunlarından asacağız bayrak direklerine” demişti. AKP iktidarı ve yargısı Sedat Peker’in arkasındaki güç olduğunu o zaman da gösterdi. Böylece katliam planlarına onay verdi.

AKP iktidarı panik halinde ve yine muhalefeti suçluyor

Her konuda konuşan AKP şefi Recep Tayip Erdoğan, iktidarının ve düzeninin çirkeflerini ortalığa seren tüm bu açıklamalar karşısında uzun süre suskun kaldı. Ancak yeni videolarla rezaletler gün yüzüne çıkınca, mecbur kalıp konuştu fakat dolaylı bir şekilde: “Suç çeteleri de zehirli bir yılan gibidir, onlarla aynı çuvala girerseniz daha sonra başınıza geleceklere rıza göstermiş olursunuzb” AKP şefi 15 gün süren bir sessizliğin ardından Süleyman Soylu’yu savunmayan, Sedat Peker’i karşısına almayan, belirsiz bir açıklama da bulundu. İçişleri Bakanı’na açıkça sahip çıkmadı. Yol arkadaşı Süleyman Soylu’nun suç örgütü lideri tarafından en alçaltıcı dille suçlamalar yapılması karşısında sessiz kaldı. Neden mi? Çünkü videolu suçlamaların kapsam alanı içine kendisinin de alınmasından korkuyor. Bu arada Sedat Peker’e tek söz söylemeyen Erdoğan; muhalefeti suçlamaya devam etti.

Süleyman Soylu Peker’in açıklamalarına yanıt vermek yerine, her zamanki pişkin ve arsız tavrını takınarak, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve muhalif medyayı hedef aldı: “Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır. Nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var. Nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var Nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var. Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var. Nasıl olsa Birgün gibi gazeten var. Nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var. Nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var.”

Soylu’ya destek Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan geldi. Muhalefetin “hazin bir durumda olduğunu” iddia eden Kalın, “Umarım bu yaptıklarından hicap duyarlar” dedi. AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise “İçişleri Bakanımızı, AK Partimizi, hedef alanları kınıyoruz” ifadelerini kullandı.

Gerçekler inatçıdır. Özelde Sedat Peker genelde tüm mafyatik artıklar AKP iktidarı tarafından tepe tepe kullanılmışlardır. 15 Temmuz’un ardından AKP iktidarının güvenine mazhar olan Sedat Peker, bu süreçte toplumun muhalif kesimlerine yönelik tehditte sınır tanımadı. AKP iktidarı da her saldırgan açıklamanın ardından Sedat Peker’in sırtını sıvazladı.

Sedat Peker çeteleşmiş devlet gerçeğinin kanıtı olan bir örnektir. Sermaye devleti her daim çeteleri devrim ve sosyalizm davasına, Kürt halkına karşı kullandı. AKP iktidarı ise süreci çetelerle ortaklık noktasına taşıdı. Sedat Peker’leri üreten bataklığı kurutmanın, çetelerden hesap sormanın yolu devrimci sınıf mücadelesini büyütmektir.

H. Yağmur

İLİŞKİLİ HABERLER