Ülke gündemini yayınlayan videolarla belirleyen devletli çete lideri Sedat Peker’in açıklamalarının 100 milyondan fazla izlendiği belirtiliyor. İtiraflar, ifşaatlar ve suçlamalar AKP iktidarı saflarındaki paniği büyütüyor. Sedat Peker’in şimdiye kadarki açıklamalarının hedefinde Süleyman Soylu, kontrgerilla şefi Mehmet Ağar, çeşitli karanlık “iş adamları”, yandaş “gazeteciler”, emniyet ve ordudan rütbeliler, AKP ve MHP’li “siyasetçiler” vardı. Fakat tüm ifşaatlar ve ithamlar, Peker’in “Tayyip abi” diyerek güya toz kondurmadığı Tayyip Erdoğan’ı işaret ediyor. Açıklamalar burjuva sınıf devletinin mafyalaştığı gerçeğinin açık kanıtı olduğu oranda burjuva sınıf iktidarını da sarsmaya başladı.
Açıklamaların gösterdikleri
Devletli mafya reisi Sedat Peker bugüne kadar çok çarpıcı suçları ifşa etti.
- Anlatılanlara göre, Yalıkavak Yat Limanı’na kontrgerilla devletinin ve AKP iktidarının muteber şahsiyeti Mehmet Ağar tarafından el konulmuş.
Elazığ’da 2019’da evinde ölü bulunan Kazakistan uyruklu üniversite öğrencisi Yeldana Kaharman, Mehmet Ağar’ın oğlu, AKP milletvekili Tolga Ağar’ın tecavüzüne uğramış. Yeldana Kahraman’ın katledilmesinin ardındaki el Mehmet Ağar’a aitmiş.
- Süleyman Soylu, Sedat Peker’e koruma polisi sağlamış.
- Eski AKP milletvekili Feyzi İşbaşaran’ı Cumhurbaşkanı’na hakaretten gözaltına alındığı sırada karakolda dövülmüş. Milleeetvekilini dövmeleri için Sedat Peker emir vermiş.
- AKP’li bir milletvekili, Sedat Peker’den AKP Gençlik Kolları Başkanı Abdurrahim Boynukalın’ın başını çektiği güruhun Hürriyet gazetesine yönelik saldırısına dahil olmasını istemiş. Sedat Peker saldırıyı organize etmiş.
-Süleyman Soylu’nun oğlu Engin Soylu, Yeniköy Motors’un sahibi Nevzat Kaya’ya şantaj yapmış. Nevzat Kaya’yı uyuşturucu operasyonunun dışına çıkarmak için 5 milyon dolar rüşvet istemiş.
- Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın girişimiyle yeni uyuşturucu rotası çizilmiş.
Peker, Uğur Mumcu ve Kutlu Adalı “faili meçhul” cinayetleri ile Mehmet Ağar ve Korkut Eken’in bağına, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun mevcut ilişkilerine dair de çarpıcı iddialarda bulundu. Sedat Peker, kendi geçmişi ile ilgili olarak bir itirafta bulunarak 90’larda Korkut Eken ve Mehmet Ağar ile birlikte çalıştığını, kendisinden Kutlu Adalı’nın öldürülmesinin istendiğini öne sürdü.
Devletli Sedat Peker Suriye’deki Bayırbucak Türkmenlerine, TIR’larla gönderdiği askeri donanım ve silahlarla ilgili açıklamalar da yaptı. Peker, bu işlemin TSK’den “irticai faaliyetler” nedeniyle atılan askerlerin öncülüğünde kurulan SADAT (Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş) tarafından organize edildiğini söyledi. Türkmenlere gidenleri kendisinin gönderdiğini, fakat diğer silahların El Nusra’ya gittiğini söyleyen Peker, “Benim üzerimden gidiyor ama ben yollamadım. SADAT’çılar yolladı” dedi.
SADAT, bir dönem Erdoğan’ın başdanışmanlığını yapan emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi tarafından, 2012’de Suriye’deki isyan sürecinin silahlandırıldığı kritik süreçte kurulmuş bir özel harp şirketi. SADAT, Peker’in iddiasını iftira olarak niteledi. Peker ayrıca petrol, çay, şeker, alüminyum, bakır, ikinci el araba ticaretinin döndüğü çarkla ilgili de bir şema çizdi. Milyonlarca dolarlık bu ticaretin onay makamının Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı olduğunu ifade ederek, AKP şefine mesaj verdi.
AKP iktidarı panik içinde
Süleyman Soylu, yıllarca birlikte yol yürüdüğü yol arkadaşının itirafları karşısında panikledi. Kendini aklamak için harekete geçti. Ortalığa saçılan gerçekleri karartmak için iki kez televizyonlarda boy gösterdi. Gazetecilerin sorularına yanıt vermek yerine hayat hikayesini anlattı. “Top çevirdi”, laf dolandırdı. Başardığı tek şey ise AKP şefine mesajını vermek oldu.
Süleyman Soylu, harcanması durumunda, tıpkı Sedat Peker gibi itirafçı olacağı mesajını verdi. Mesajın yerine ulaşmasına o denli kendini kaptırmıştı ki, Sedat Peker’in AKP’li bir milletvekiline her ay 10 bin dolar rüşvet verdiğini, bu konuda ellerinde bilgi ve belge olduğunu, bunları savcılığa vereceğini bile söyledi. İleri sürülen böylesi bir iddianın AKP içinde dalgalanmalar yaratması kaçınılmazdı. Zira Soylu, AKP şefine örtülü bir şekilde rest çekiyor, “Arkamda durun, yoksa sizi de yakarım” tehdidinde bulunuyordu.
Konu özellikle AKP grubunda dalgalanma yarattı. Muhalefet liderleri de Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a baskı yaparak bu milletvekilini açıklamasını istediler. En sonunda hafta içinde basın toplantısı yapan Meclis Başkanı Şentop, bu kişiyi açıklamanın kendisinin görevi olmadığını söyledi ve “Konunun muhatabı ben değilim, İçişleri Bakanı’dır” dedi.
Sonuç yerine…
Sedat Peker’in açıklamaları nedeniyle AKP içindeki sarsıntı büyüyor. Sedat Peker videolarının izlenme oranı arttıkça AKP içinde panik artıyor. Dağılma ve çözülme emareleri büyüyor. Devletli ve aynı zamanda bir zamanlar AKP iktidarının kullanışlı aparatı olan Sedat Peker çetesi gelinen yerde AKP iktidarını sadece siyasi olarak değil, ekonomik olarak da ciddi bir şekilde sarsıyor.
Sedat Pekerleri üreten, burjuva sınıf iktidarıdır, sermaye devletidir. Özelde AKP iktidarıdır. Merkezinde işçi sınıfının olduğu güçlü ve politik bir topyekun mücadele ortaya konulmadıkça, burjuva sınıf iktidarı ve devleti, saflarında ortaya çıkan açıkları kapatacak, ortalığa saçılan pislikleri örtecektir. Bugün karşı karşıya gelen AKP iktidarını sarsan düzen güçleri devrim ve sosyalizm mücadelesinin büyüdüğü koşullarda yekvücut mücadele edecek, ekonomik, sosyal ve siyasal saldırıları ayyuka çıkaracaklardır.
Yapılması gereken, iliklerine kadar çürümüş ve kokuşmuş bulunan bu düzene ve derinleşen açmazlarıyla birlikte bir çöküş süreci yaşayan sermaye iktidarına karşı mücadeleyi büyütmektir. Sedat Peker’in açıklamalarıyla ortaya serilen çürüyen devlet gerçeğine karşı işçi ve emekçiler içinde çözümün devrimde, kurtuluşun sosyalizmde olduğu gerçeğine güç taşıyan propaganda, ajitasyon ve örgütlenmeye hız vermektir.
H. Yağmur