Faşist mafya şefi Sedat Peker’in ifşaatları ile bir kez daha ortaya saçılan çeteleşen devlete tepkiler sürüyor. İstanbul İkitelli’de Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Devrimci Parti, Devrimci Yolda Özgürlük, Halkların Demokratik Partisi, Halkevleri, Emek Partisi, SOL Parti, Proleter Devrimci Duruş, ortak yaptıkları eylemde çürümüş sermaye mafya düzenine karşı mücadele çağrısında bulundu.
Sorunlar derinleşti
Bileşen adına okunan basın açıklamasında Haziran Direnişi’ne atıfta bulunarak 8 yıldır milyonları sokağa döken talep ve sorunların derinleştiği belirtildi ve şunlar ifade edildi:
“Ekonomik kriz, baskı politikaları ve son bir buçuk yıldır pandemiyle birlikte gelen sorunlar emekçi halkın sırtında büyümeye devam etti. Bir süredir bir mafya lideri ile İçişleri Bakanı’nın karşılıklı iddialarına tanık oluyoruz. Hükümet temsilcilerinden bürokratlara, medya patronlarından çetelere, uyuşturucu tacirlerinden emniyet ve yargı temsilcilerine uzanan “derin” ilişkiler, silsile iddialar halinde ortalığa saçılıyor.”
Türkiye’nin, karanlık tünellerle dolu tarihinin bir kavşağında durduğu belirtilerek şunlar vurgulandı:
“Demokratik hak ve özgürlükleri, hukuku tanımayan tek adam yönetiminin; iktidarı elinde tutmak ve toplumu baskıyla kontrol etmek için kullandığı yöntem ve araçlar, herkesin gözleri önüne seriliyor. Suç örgütleriyle, sokak çeteleriyle, uluslararası mafya ağlarıyla girilen ilişkiler, bu karanlık odakların arasındaki bir çatışmayla açığa çıkıyor.”
Açıklamanın devamında yargının sınıfsal tutumuna değinilerek şunlar belirtildi:
“Mafyalarla, çetelerle, uyuşturucu ticaretleriyle isimleri anılan bakanları, devlet yetkililerini ve ailelerini soruşturmayan yargı Soma davasında, Hendek davasında iş cinayetlerinde hayatlarını kaybetmiş işçilerin ailelerinin karşısına çıkıyor. Gezi direnişinin yıl dönümünde; çetelere mafyalara kurulmayan barikatlar Taksim’de halka karşı kuruluyor. Sürekli kadın cinayetlerinin faillerini aklayan yargı mekanizması mafyalarla, uyuşturucu ticaretleriyle adı anılanlar karşısında sessiz kalıyor. Önümüzdeki durum çok nettir. Devlet tüm birimleriyle yolsuzluğa bulanmış, çetelerin elinde, sermayenin çıkarları için çırpınır durumdadır.”
“İktidar ve suç ortakları hesap vermelidir”
Açıklamada son olarak çürümüş mafya-sermaye düzenine çağrı yapılarak şunlar ifade edildi:
“Tüm bu tablo içerisinde biz işçi ve emekçilere ise bu sermaye-mafya-devlet üçgenine bir son vermek görevi düşüyor. Bizler biliyoruz ki iktidarın içindeki bu mafya grupları arasındaki çatışmadan biz işçi ve emekçilerin lehine bir sonuç beklemek ancak hayalcilik olur. Geçmişte Susurluk skandalıyla daha da gün yüzüne çıkan devlet-mafya-sermaye işbirliği AKP döneminde daha da ilerliyor.
Tek adam yönetimi, konunun üstünü kapatmaya çalışmakta, belki bu krizi ittifaklarını düzenlemek için kullanmayı planlamaktadır. Ama iktidar ve suç ortakları hesap vermelidir. Bunca yaygın ve derin suçların hesabı siyaseten de hukuken de verilmelidir. Ancak bu hesap verme işlemi ancak işçi ve emekçilerin örgütlü mücadelesiyle gerçekleşebilir. Tüm işçi ve emekçileri çürümüş mafya- sermaye düzenine karşı mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz!”
Eylem “Kahrolsun mafya-sermaye düzeni”, “Milyonlar aç, milyonlar işsiz kahrolsun kapitalist düzeniniz”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm”, “Yaşasın devrimci dayanışma” sloganları atılarak sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul