Kızıl Bayrak’ın yeni sayısı “Saldırganlık ve savaş, baskı ve sömürü!.. 2024 geride kalırken…” manşetiyle yayımlandı.
Gazetenin kapak yazısında, 2024 yılında Ortadoğu’da ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler değerlendiriliyor. Dünyada ve Türkiye’de kapitalist sistemi belirleyen krizlerin derinleştiğine vurgu yapılan yazıda şunlar ifade ediliyor:
“Kapitalist-emperyalizmin çoklu krizlerinin derinleştiği, buna bağlı olarak sistemi karakterize eden çelişkilerin daha da belirginleştiği bir yılı geride bırakıyoruz. Ekonomik-mali krizin dolaysız olarak keskinleştirdiği emek-sermaye çelişkisi, hegemonya mücadelesi zemininde kızışan emperyalistler arası çelişki ve buna eşlik eden emperyalistler ile ezilen halklar arasındaki çelişkiler bütün bir yıla rengini veren olaylar dizininin arka planını oluşturdu.”
Kapak yazısının devamında “İşçi sınıfı ve emekçiler zorlu bir mücadele yılına girmeye hazırlanıyorlar” denilerek, şu vurgular yapılıyor:
“Keskinleşen çelişkiler dünyada ve Türkiye’de toplumların fay hatları üzerinde büyük enerjiler biriktiriyor. Yeni ve sarsıcı kırılmaların nesnel koşullarını olgunlaştırıyor, yeni dönem sınıf ve kitle hareketlerini alttan alta mayalıyor. Tam da bu noktada, devrimci ve ilerici güçler günün boğucu ve zorlu koşulları karşısında soluğunu tutarak önümüzdeki mücadele yılına/yıllarına bu bilimsel öngörü ve perspektifle hazırlanmalıdır. İşçi sınıfını ve emekçileri tarihsel gelişimin “beklenmedik sürprizlerine” hazırlamaya odaklanmalıdır.”
Gazetenin orta sayfasında ise, “Demokrasi mücadelesi ve Kürt sorunu” başlıklı, H. Fırat imzalı değerlendirme yazısının dördüncü bölümüne yer veriliyor. 2005 yılında yapılmış çok daha kapsamlı bir inceleme ve eleştirinin alt bir başlıklarından oluşan yazı dizisi, son gelişmelerin devrimci bir bakış açısıyla anlaşılmasına önemli katkılar sunuyor.
Kürt sorunu konusunda sermaye devletinin tutumunu ve Kürt hareketinin bugünkü konumunun arka planını ele alan orta sayfa yazısında şu vurgular yer alıyor:
“Yeri geldikçe önemle vurguladığımız gibi, bu alabildiğine çarpık ve güdük demokrasi anlayışının devrimci siyasal açıdan en zararlı ve tehlikeli yanı, Kürt sorununu Türkiye’nin genel demokrasi ve devrim mücadelesinden koparmasındadır. Zira bu, çıkarları ve kaderleri birbiriyle kopmaz biçimde bağlı olan Kürt halkıyla Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerinin mücadele birliğini zaafa uğratmakla aynı anlama gelmektedir. Kürt sorununun çözümünü sınırlı bir devlet reformuna indirgeyen ve bunu da bir yandan güncel korkuların, öte yandan emperyal heveslerin körüklenmesi temelinde devletin ikna edilmesine bağlayan tutum da bu çerçevede anlamını bulmaktadır.”
***
Gazetenin arka kapağında ise geçtiğimiz günlerde sonuçlanan asgari ücret görüşmeleri üzerinden “Asgari ücret orta oyunundan bir kez daha açlık ve sefalet dayatması çıktı! İnsanca bir yaşam ve çalışma koşulları için mücadeleye!” şiarına yer veriliyor.
***
Gazetede yer alan diğer yazılar ise şu şekilde:
-2024 işçi sınıfı eylemleri...
-İnsanca yaşamaya yeten ücret için mücadeleye!
-Asgari ücret süreci ve ötesi
-Çözüm halkların birliği ve mücadelesinde!
-Savaş kundakçıları basın emekçilerini katlediyor
-“Suriyeliler dönecekler mi?”
-Güncel tablo ve işçi sınıfı
-Özgürlük ve kavgadan vazgeçmiyoruz!
-Moskova’ya tankla giren mühendis
-Ortadoğu, Suriye ve Kürtler
-Suriye’nin yakın tarihine kısa bir bakış
-ABD saldırganlığının halklara ağır faturası
-Yemen: Gazze ile dayanışma devam edecek!
-VW’de kılıçlar çekildi işçiler ne yapmalı?
-VW ve Brezilya’nın askeri faşist diktatörlüğü
-Brüksel’de yılın son AB zirvesi
-Devrimci Gençlik Birliği Türkiye Meclisi sonuç bildirgesi
Gazetenin PDF’sine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz…