Almanya’da 120 bin Volks Wagen/VW çalışanını ilgilendiren toplu iş sözleşmesi kapalı kapılar ardında imzalandı.
Görüşmeleri işçilerden gizleyerek yapan sendika bürokratları, 20 Aralık’ta ihanet niteliğindeki sözleşmeye imzayı attı. IG metal sendikası sözleşmeyi bir başarı olarak pazarlamaya çalıştı. Oysa VW tarihinde işçi ve emekçilerin aleyhine olan en büyük satış sözleşmesi olarak kayıtlara geçti. VW’de imzalan satış sözleşmesinin içeriğine bakıldığında, tekelin tüm dayatmalarına tam bir boyun eğiş olduğu görülüyor. Sendika bürokratlarının iddialarının tersine imzalanan bu anlaşma ile VW çalışanları şimdiye kadar sahip oldukları tüm kazanımlarını kaybetmekle yüz yüze bırakıldı.
Anlaşmada şu maddeler de yer alıyor:
“-2030 yılına kadar 35 bin çalışanın işine son verilecek.
-2030 yılına kadar 120 bin çalışanın ücret artışları dondurulacak.
-2025/26 yılları için 1.200 Euro izin parası hiç ödenmeyecek, iki yılın sonunda ise 2030 yılına kadar kademeli olarak çok az miktarlarda ödenecek.
-1200 olan meslek eğitimi kontenjanı 600’e düşürülecek
-Haftalık iş saatleri ücret artışı olmaksızın 33’ten 35’e çıkartılacak
-Yıllık prim ödemeleri kaldırılacak.
-Esnek çalışma uygulamasına geçilecek.
- Osnabrück ve Dresden’deki fabrikalar kapatılacak.
-Yıllık araç üretimi 700 bin azaltılacak.”
Almanya’da otomobil sektöründe çalışan 760 bin işçi ve emekçi için büyük kayıplar anlamına gelen bu sözleşmenin imzalanması noktasına nasıl gelindi? İlk olarak sermayenin bütün basın/yayın kanalları kullanılarak başta VW olmak üzere ağır bir kriz senaryosu üretildi. Öyle ki bu sektörlerde tam bir iflas durumu varmış gibi yapılan yalan propaganda eşliğinde satış sözleşmesinin zemini hazırlandı. Oysa VW tekeli dünyanın en büyük ikinci araba üreticisidir. Sadece geçen dört yılda 80 milyarın üzerinde ciro yapmıştır. Sadece bu yıl şirketin hisse sahiplerine vergiden muaf 4,5 milyar Euro ödeme yapacak kazancı olmuştur. Aç gözlü VW hissedarlarının asıl sorunu tekelin kardan zarar etmesidir. Yani tekelin hisse sahipleri kendilerine ödenen 4,5 milyar Euro’luk kazancı az bulmakta ve yıllık yüzde 3,5 oranındaki kazancı yeterli görmemektedirler. Oysa bütün bu gerçekleri, tekelin denetleme kurumunda yer alan ve bütün gelişmelerden haberdar olan IG Metal sendikasının temsilcileri çok iyi bilmekteydi.
VW tekeli ile IG Metal sendikası bürokratları arasında imzalanan bu satış sözleşmesi, işçi sınıfına karşı başlatılan saldırı furyasında yolunu düzleyen bir rol de oynayacaktır. Nitekim anlaşmanın mürekkebi bile kurumadan Mercedes, BMW gibi otomobil üreticisi tekellerden saldırı sinyalleri geldi. İşten çıkarma ve ücretlerin düşürülmesi anlamına gelen “acilen tasarrufa gidilmesi gerektiği” yönünde açıklamalar yapıldı.
Bu satış sözleşmesi IG Metal sendikasının örgütlenmesinin en güçlü olduğu (yüzde 92) ve VW çalışanlarının sonuna kadar mücadele etme iradesine rağmen imzalandı. Oysa bu saldırı furyası, yüz binlercesi sendikalı ve güçlü bir mücadele deneyimi olan VW işçilerinin direnişi ile durdurulabilirdi. Bunu çok iyi bilen sendika bürokratları günlerce kapalı kapılar ardında yaptıkları görüşmelere dair işçilere bilgi vermezken, basın yayın organlarına da tam bir sansür uygulandı.
Sermayenin hizmetinde olan sendika bürokratları, VW çalışanlarının ülke çapında süresiz greve çıkma yönündeki taleplerini bu sözleşmeyi alelacele imzalayarak boşa düşürdü. Çünkü VW işçileri ile başlayacak olan bu mücadele kaçınılmaz olarak otomobil sektörü için parça üretimi yapan ve işten atılmakla yüz yüze olan on binlerce çalışanı da harekete geçirecekti. Bu anlamıyla sendika bürokratlarının VW’de imzaladığı satış sözleşmesi kapitalist tekeller için bir modele dönüştürülerek önümüzdeki günlerde sektörde çalışan 4 milyona yakın emekçiye dayatılmak istenecektir. Bu satış sözleşmesi işçi sınıfının bütün kazanımlarına karşı tarihi bir saldırıdır ve boşa düşürülmediği takdirde kaçınılmaz olarak çok daha kapsamlı saldırıların önünü açacaktır.
BİR-KAR İşçi Komisyonu