HTŞ’nin başını çektiği cihatçı terör örgütlerini Şam taşıyan Ankara’daki dinci-faşist saray rejimi ile emperyalist/Siyonist güçler, Gazze’de devam eden soykırım savaşını gözlerden uzak tutmaya çalışıyor. “Osmanlı fatihi” havalarında vaaz üzerine vaaz veren AKP şefi Erdoğan, Gazze’de devam eden soykırım konusunda artık demagoji bile yapamıyor. Zira Gazze kasabı Netanyahu, Erdoğan ve müritleri sayesinde “Suriye fatihi” oldu. Golan tepelerini ve çevresini işgal etmekle yetinmeyen İsrail, savaş aygıtını Şam’ın 20 kilometre yakınında mevzilendirdi. “Osmanlı fatihi” Erdoğan Ankara’da vaaz verirken, “Suriye fatihi” Netanyahu ise işgal ettiği Golan tepelerine çıkıp küstahça vaazlar verme imkanına kavuştu.
Netanyahu’ya hayal bile edemeyeceği bu imkanı sunan Tayyip Erdoğan, daha önce Yahudi lobisinden “cesaret ödülü” almıştı. Şimdi ise “soykırımcı Siyonistlere eşsiz hizmet ödülü” almaya hak kazanmış görünüyor. Netanyahu Erdoğan’a böyle bir ödül takdim ederse şaşırmamak lazım.
Yemen’in direnişi oyunu bozuyor
Emperyalist/Siyonist güçlerle bölgedeki suç ortakları Suriye’de zafer ilan etseler de işler her alanda istedikleri gibi gitmiyor. Şam’ı cihatçı katillere teslim ederek Suriye ve bölge halkları için cehennemin kapılarını açtılar. Ama esas amaçları olan “işgalci İsrail’in güvenliğini sağlamak” hedefine ulaşabilmiş değiller. Çünkü Yemen’deki Husileri temsil eden Ansarullah hareketi ile Sana hükümeti Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini sürdürüyor. Ne ABD-İngiliz emperyalistlerinin saldırıları ne İsrail savaş aygıtının bombardımanları Yemen’e geri adım attırabiliyor.
Yemen silahlı kuvvetleri, Gazze’de soykırım savaşı durdurulana kadar, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında İsrail’e yönelik saldırıların devam edeceğini birkez daha ilan etti. Ansarullah, İsrail’e giden ya da oradan gelen gemilerin Kızıldeniz’den geçişlerine de izin vermiyor. İşgalci İsrail ordusunun son teknoloji ürünü savunma sistemleri Yemen’in attığı füzelerin hedefine ulaşmasını engellemekte aciz kalırken, ABD-İngiliz emperyalistlerinin Kızıldeniz’i İsrail gemilerine açma girişimleri de fiyaskoyla sonuçlandı. Yemen’in dik duruşu İsrail ile emperyalist hamilerinin “kesin zafer” ilan etme heveslerini halen kursaklarında bırakıyor.
Soykırımcı çete “Yemeni boğma harekatı” istiyor
Geçtiğimiz günlerde hem İsrail savaş aygıtı hem ABD-İngiliz emperyalistleri Yemen’i peş peşe bombaladılar. İsrail, Ansarullah lideri Abdülmelik Bedreddin el-Husi açıklama yaparken Yemen’i bombaladı. Ansarullah liderliğini tehdit eden İsrail, “Gazze’de Hamas, Lübnan’da Hizbullah liderlerini katlettik sıra sizde” mesajı vermeye çalıştı. Hemen ardından ABD-İngiliz işgal kuvvetlerinin saldırıları yapıldı. Ancak saldırılar ters tepti. Anında yanıt veren Ansarullah lideri, Yemen’i hedef alan saldırıların işgalcilere karşı direnişin önemini birkez daha kanıtladığını belirtti. Direnişe devam mesajı verdi.
Son gelişmelerin ardından açıklama yapan hareketin hem askeri hem siyasi sözcüleri, İsrail’in, ABD’nin, İngiltere’nin saldırılarına rağmen Filistin halkıyla dayanışmanın devam edeceğini ilan ettiler. Saldırıların devam etmesi durumunda daha sert karşılık vereceklerini de ifade ettiler. Nitekim cumayı cumartesiye bağlayan gece Yemen silahlı kuvvetleri İsrail’e yeni bir füze saldırısı düzenledi. İHA’ların da kullanıldığı saldırıda belirlenen hedeflerin vurulduğu açıklandı. Siyonist medya, milyonlarca kişinin sığınaklara girmek zorunda kaldığını yazdı.
Savaş suçlusu Netanyahu’nun başında bulunduğu Siyonist rejimin Yemen’le baş edebilecek bir gücü bulunmuyor. Nitekim rejimin hem asker hem “sivil” akıl hocaları bu gerçeği teslim ediyor. Önerdikleri çözüm ise bir taraftan ABD-İngiliz kuşatması, öte taraftan Amerikancı körfez rejimlerinin Yemen’e yeniden savaş ilan etmeleridir. Önerilen “çözüm” Tel Aviv’deki savaş suçlularının Gazze’de soykırım savaşını devam ettirme konusundaki pervasızlıklarını gösteriyor. Zira soykırımı durdurarak sorunu çözebilirler. Ancak onlar, emperyalistlerin ve bölgedeki gerici rejimlerin Netanyahu çetesi için savaşı daha genişletmesini talep ediyorlar.
Sömürgeci küstahların sorun çözmek gibi bir dertleri yok elbet. Onlar, işgalci Siyonist rejime, demek oluyor ki ABD ile batılı emperyalistlere karşı direnen halkları ezmek istiyorlar. Cihatçı terörü baş tacı eden bu güçler, direnen halklara karşı histerik bir kin duyuyorlar. Bundan dolayı Yemen’i ezmek için planlar yapıyorlar. Ancak bu defa işleri Suriye’de olduğu gibi kolay değil. Çünkü Yemen halkına birkez daha ağır bedeller ödetebilir, ancak Husilere diz çöktüremezler. Soykırıma rağmen Gazze diz çökmediği gibi, katliamlara rağmen Hizbullah teslim olmadığı gibi, ABD-İngiltere-İsrail-Körfez şeyhlerinin saldırıları da Husilere geri adım attıramaz.
Halk da direnişten yana
Ansarullah hareketi ile Yemen silahlı kuvvetlerinin gücü, halkın tereddütsüz desteği ile pekişiyor. İsrail, ABD, İngiltere saldırılarının ardından 27 Aralık Cuma günü başkent Sana başta olmak üzere 600 kent veya kasabada sokaklara çıkan Yemenliler Gazze ile dayanışma tutumuna tam destek verdiler. Sadece Sana’daki eyleme bir milyonu aşkın kişi katıldı. Sık sık tekrarlan bu kitlesel eylemler Ansarullah hareketi, Yemen silahlı kuvvetleri ile Yemen halkının emperyalist/Siyonist saldırganlığa karşı direnişte birleştiğini kanıtlıyor.
İsrail’i de onu himaye etmek için Yemen’e saldıran ABD-İngiliz emperyalistlerini de zafer ilan etmekten men eden bu birleşik direniş kararlılığıdır. Çağımızın bu en barbar güçleri Yemen halkının direnişini cezalandırmak için daha yıkıcı saldırlar düzenlemeyi tasarlıyorlar. Bu emperyalist/Siyonist saldırganlığa karşı direnen Yemen halkıyla enternasyonal dayanışmayı yükseltmek anti-emperyalist/anti-Siyonist güçlerin temel görevlerinden biridir.