“Suriyeliler dönecekler mi?”

Kimi zaman farklı eğilimler ve söylemler gündeme gelse de özünde göçmen emeği, “ucuz emek” kategorisinde sermayenin işine yaramaktadır. Bu durum söz konusuyken geri dönüşler bir iç politika malzemesi olarak kitleleri oyalamak için kullanılmaktadır.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Güncel
  • |
  • 29 Aralık 2024
  • 15:28

Göçmen sorunu, Suriye’de yaşanan gelişmeler üzerinden bir kez daha rejim tarafından istismar ediliyor. “Geri dönüşler” üzerinden propaganda yapan AKP iktidarı, kitlelerin bu yönlü beklentilerini istismar ederek toplumsal desteğini güçlendirmeyi hedefliyor.

Suriye iç savaşının tarafı ve sorumlusu olan, gelinen yerde işgalci bir güç olarak ülkede konumlananmış bulunan rejim, göçmen sorununu yeni bir düzeyde istismar ediyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Erdoğan ile düzenlediği ortak basın toplantısında Türkiye'deki Suriyeli göçmenler için 1 milyar Euro'luk yeni bir fon tahsis ettiklerini açıkladı.

Emperyalistler Suriye’deki duruma göre göçmen alımını durdurmaya başladılar. Bunun için emperyalist ülkelerin sınırlarından geri gönderilecek ve ülkelerine dönmeyecek göçmenlere konaklayacak ülkeler lazım. Almanya, geçen hafta Suriye’den yapılan 47 bin göçmen başvurusunu askıya aldı. Hollanda, Belçika, Avusturya, Çekya, Danimarka, Finlandiya, Norveç, İsveç ve İtalya’da da benzer uygulamalara gidileceği açıklandı. Avusturya ise “deport” işlemlerine hazırlanıyor. Türkiye’deki göçmen sayısında önümüzdeki günlerde Avrupa’dan geri gönderilecek olanlarla birlikte değişim görebiliriz.

***

Göçmenler üzerinden “Kayseri pazarlığı” yapan iktidar, bugün Suriyelilerin dönüşü üzerinden propaganda yapıyor. İktidarın borazanı medya ve bakanlar ise Suriyelilerin akın akın ülkelerine döndükleri yalanını yayıyor. Sosyal medyada ülkesine dönmek için sevinenlerin videoları yaygınlaştırılıyor. Dönüşler elbette yaşandı ama bu ciddiye alınabilecek bir sayıda değil. Zira 6-13 Aralık tarihleri arasında Türkiye’den Suriye’ye dönen göçmenlerin sayısı 7 bin 621 olarak açıklandı.

Yazılıp-çizilenlerin sadece bir propaganda malzemesi olmasının nedenleri arasında Suriye’deki güncel durumun belirsizliği, göçmenlerin ülke ekonomisinde tuttukları yer ve göçmen sorununun iktidar için kullanışlı bir aparat olması yer alıyor. 

Tüm bunlara rağmen dönenlerin sayısında artış olabilir. HTŞ yayınladığı mesajlarla “serbest piyasa” vurgusu yapıyor, bu yanıyla ülkenin yeniden inşası kapitalistlerin o alana yönelmelerini sağlayabilir. Bu da belli sınırlarda emeğin tersine göçünün önünü açabilir. Ancak şu an için geri dönüşleri belirleyen tek koşul bu değil.

Emperyalistlerden alınan fonların yanı sıra göçmen emeğinin ucuz olması, göçmenleri sermaye sınıfı nezdinde “kıymetli” kılmaktadır. Emperyalistlerin Suriye’ye müdahalesinin ardından, 2011 yılı ve sonrasında resmi rakamlara göre 13.8 milyon Suriyeli ülke içinde ya da farklı ülkelere göç etti. Türkiye’de 4.6 milyon göçmenin 3 milyondan fazlası Suriyeli ve kayıtlı olarak çalışanların sayısı ise sadece 108 bin. Kayıt dışı çalıştırılanların sayısı ise 2 milyon olarak tahmin ediliyor…

Türkiye’de kapitalistler göçmen emeği üzerinden kârlarını katlarken, göçmen sorununu çok yönlü olarak kullandılar. Sermayenin temsilcilerinden MÜSİAD göçmen emeğini yüceltirken, TÜSİAD zaman zaman göçmen karşıtlığı üzerinden açıklamalar yaptı. Kimi zaman farklı eğilimler ve söylemler gündeme gelse de özünde göçmen emeği, “ucuz emek” kategorisinde sermayenin işine yaramaktadır. Bu durum söz konusuyken geri dönüşler bir iç politika malzemesi olarak kitleleri oyalamak için kullanılmaktadır.