İşçi sınıfı ve koronavirüs önlemleri

İşçiler, hiçbir önlem almayarak yaşamlarını tehlikeye atan kapitalist patronlar karşısında uysal köleler gibi davranamazlar. Zaman kaybetmeden fabrikalarda bir araya gelme zeminlerini oluşturmalı, sağlık ve yaşam güvencesini önplana alan talepleri etrafında birleşmelidirler. Fabrikalarda kalıcı önlemlerin alınması için harekete geçilmelidir. Bunun için işçi sağlığı kurulları oluşturmalı, işçiler alınacak önlemleri denetleyebilmelidir.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 20 Mart 2020
  • 08:17

Çin’de başlayıp dünyanın dört bir yanına yayılan Koronavirüs salgını nedeniyle binlerce insan hayatını kaybetmiş bulunuyor. Her geçen zaman diliminde ölümler artıyor. Türkiye’de de geçtiğimiz hafta itibariyle vakalar görülmeye başladı ve “önlemler” arttırıldı. İnsanların toplu olarak bir araya gelebileceği mekânlar bir süreliğine kapatıldı ve eğitime ara verildi.

Hergün döne döne hijyen kurallarından, sağlıklı beslenmeden ve dengeli uykunun öneminden bahsediliyor. Ancak bu önlemler konuşulurken, emekçilerin yaşam ve çalışma koşulları görmezden geliniyor. İşçi ve emekçiler kölece çalışma koşulları nedeniyle zaten sağlıklı yaşam olanaklarından mahrum durumdalar. Onlar daha en baştan bu önlemleri alacak imkanlardan yoksunlar.

Dünyada büyük bir krize dönüşen koronavirüs, zengin-fakir, ezen-ezilen, sömüren-sömürülen ayrımı yapmadan herkese bulaşmaktadır. Hayattan ilişkilerini kesecek kadar kendilerini karantinaya alan asalak kapitalistler için virüs kâbusa dönüşmüş durumdadır. Uluslararası seyahatlerine ara veren kapitalistler, görüşmelerini telekonferanslarla yapmaktadırlar. Süper zenginlerin yanlarına özel doktorlarını alarak virüsün yayılmadığı ülkelere ve sığınaklara kaçtığı kamuoyuna yansımaktadır. Her türlü imkânlara sahip olan ayrıcalıklı sınıfın mensupları, virüsten korunmak için tüm olanaklarını seferber etmektedirler.

Peki, işçi sınıfı bu önlemlerin neresinde?

Dünyada ve Türkiye’de hayat durma noktasına geldiği halde, fabrikalarda üretim hala devam etmektedir. İşçi sınıfının sırtından büyüyen asalak kapitalistler, kendi yaşamları söz konusu olunca önlemlerini en üst boyutta alırken, fabrikalara dezenfekte kutusu asmakla işçiler için yeterli önlemi aldıklarını düşünmektedirler.

Virüsün bulaşmaması için kişinin bağışıklığının güçlü olması gerekmektedir. Yeterli uyku (günde 7-8 saat), stresten uzak durma, egzersiz yapma, hijyen kurallarına uyma ve sağlıklı beslenmenin önemine sürekli dikkat çekilmektedir. Açıktır ki işçilerin kendilerine dayatılan çalışma ve yaşam koşulları ile bunları hayata geçirmeleri mümkün değildir.

Öte yandan, yurtdışından gelenler, çevresinde hasta olma ihtimali olanlar ve virüs tespit edilenlere “14 gün karantina” uygulanmaktadır.  Kapitalistlerin bu 14 günü işçilerin yıllık izinlerinden kullandırdığı basına yansımaktadır. Böylece yıllık izinleri gaspeden kapitalistlerin, virüsün yayılması nedeniyle üretimin durdurulduğu koşullarda işçileri ücretsiz izine ayıracakları bugünden anlaşılmaktadır.

Hastalığa yakalanmamak ya da atlatmak için vücudun dirençli olması gerektiğini ifade eden sağlıkçılar, yeterli uyku ve dinlenmenin altını çizmektedirler. Şu anda fabrikalara baktığımızda, birçok yerde mesailerin devam ettiği ve gece vardiyasının sürdüğü görülmektedir. Bu durum da hastalığa davetiye çıkarmaktadır.

Kısacası fabrikalarda kölece çalışma koşulları sürdükçe, işçilere açlık sınırının altında ücret reva görüldükçe, fabrikalarda sadece göstermelik “önlemler” alındıkça, işçi ve emekçilerin hayatı hep tehlike altında olacaktır. Salgından en çok etkilenen kesim işçi sınıfı olacaktır.

Çözüm işçi sınıfının kendi ellerindedir!

Kapitalist patronlar, işçilerin sağlığı yerine ceplerinden çıkacak üç kuruşa baktıkları için göstermelik önlemlerle yetineceklerdir. Onlar için üretimin aksamaması, işçilerin sağlığından çok daha önemlidir.

İşçiler, hiçbir önlem almayarak yaşamlarını tehlikeye atan kapitalist patronlar karşısında uysal köleler gibi davranamazlar. Zaman kaybetmeden fabrikalarda bir araya gelme zeminlerini oluşturmalı, sağlık ve yaşam güvencesini önplana alan talepleri etrafında birleşmelidirler. Fabrikalarda kalıcı önlemlerin alınması için harekete geçilmelidir. Bunun için işçi sağlığı kurulları oluşturmalı, işçiler alınacak önlemleri denetleyebilmelidir.

İtalya’da işçiler alınmayan işçi sağlığı önlemleri için “Patronlara ve Koronavirüse karşı GREV!” ve “Kârdan önce sağlık!” şiarlı eylemler başlattılar. İspanya’da Mercedes işçileri üretimi durdurup işçi sağlığı önlemleri alınmasını talep ettiler. Türkiye işçi sınıfı da bir an önce kendi yaşam hakkı için harekete geçmelidir.

İLİŞKİLİ HABERLER