Koronavirüs salgını katlamalı bir şekilde artıyor. Ölü sayısındaki artış da benzer bir seyir izliyor. Son günlere kadar salgına karşı önlem almak için bir şey yapmayan AKP-saray rejimi, bu durum karşısında paniklemeye başladı. Ancak bu panik hali ciddi önlemler alındığı anlamına gelmiyor. Zira konunun uzmanları Türkiye’nin İtalya’yla aynı duruma, hatta daha kötüsüne doğru ilerlediğine dikkat çekiyorlar.
Salgına karşı etkili önlemler almak konusunda ayak sürüyen iktidar, 65 yaş ve üstü yurttaşlara sokağa çıkma yasağı getirdi. İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğine 65 yaş ve üzeri ile kronik rahatsızlığı bulunanlar için "İkametten ayrılma kısıtlaması/yasaklanması" konulu genelge gönderdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Bu gece yarısı (21 Mart) saat 24.00 itibariyle 65 yaş ve üstü ayrıca kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımızın ikametlerinden dışarı çıkmaları, park, bahçe gibi açık alanlarda dolaşmaları İl İdaresi Kanunun 11. Maddesi ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunun 27. maddesi kapsamında sınırlandırılmıştır” denildi.
Bu adım, “Emeklilikte Yaşa Takılan (EYT) yüzbinleri hırpalayan iktidarın bir tür hedef saptırma hamlesi” gibi görünüyor. 65 yaş ve üstünde olanlara hiçbir ülkede “özel” uygulama getirilmedi. İktidar bu yaştaki yurttaşları koruyormuş gibi davransa da, gerçekte tersi oluyor. Medyanın da katkılarıyla bu yaş sınırındakilere karşı bir tür “şeytanlaştırma” kampanyası için zemin oluşuyor.
Çalışan işçiler için ciddi bir önlem yok
AKP-MHP iktidarının yeterli ciddiyette önlemler almadığı, salgına yakalanma riski yüksek olan yüzbinlerce işçi için halen kayda değer bir tedbirin alınmamış olmasıdır. İşçiler halen kalabalık servislerle işe gidiyor, aynı mekanlarda çalışıyor. Halen çalışan işçiler yakınlarıyla birlikte düşünüldüğünde milyonlarca kişi ediyor. AKP şefi “evlerinizde kalın” diye çağrı yapıyor ama cilveleştiği kapitalistlere işçilere izin verin demiyor.
Temel korunma önlemlerinden birinin sosyal ilişkilerde mesafeyi açmak olduğu söyleniyor. Bu kurala dikkat edilmesi için çağrılar yapılıyor. Halen toplu bir şekilde çalışanların bu korunma kurallarını uygulamaları ise mümkün değil. Bu konuda ciddi bir önlem almaktan geri duran iktidar, 65 yaş ve üstü yurttaşlara sokağa çıkma yasağı getiriyor. Bu yaş dilimindekilerle gündemi meşgul ederken, risk oranı çok daha yüksek olan işçilerin ihmal edildiği gerçeğinin üstü örtülmek isteniyor. Bu koşullarda işçi sınıfı ne patronlardan ne onların iktidarından medet umabilir. Hem kendi güvenliğini sağlamak hem haklarını korumak için örgütlü, bilinçli, kolektif bir hareket geliştirmesi gerekiyor.