Koronavirüs salgınının küresel piyasalardaki etkisinin “sistemsel bir kriz” olduğunu belirten Ekonomist Mustafa Sönmez, virüsin insanlara aciz kalan kapitalist sistemi sorgulattığını söyledi.
Çin'de Aralık ayında ortaya çıkıp kısa sürede tüm dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkisiyle dünya piyasalarında sert düşüşler yaşanmaya devam ediliyor. Merkez bankaları ve hükümetlerin aldıkları önlemler de yüzde 15'lere yaklaşan kayıpların yaşandığı borsaların düşüşüne engel olabilmiş değil. Virüsün ekonomideki etkileri artarak devam ederken, önde gelen uluslararası kurum ve kuruluşlar da, küresel büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmeye başladı.
Hızla yayılmaya devam eden virüs dolayısıyla resmi olarak 11 Mart’ta salgın teşhisi konulan Türkiye dahil birçok ülke insanların toplu olarak bulunduğu kafe, bar, restoran gibi mekanları kapatma kararı aldı. Bazı ülkelerde üretin bantlarını durdurmasına yol açan virüs, tüketimde de etkisini gösterirken Microsoft, Apple gibi teknoloji firmaları da geçici olarak mağazalarını kapattı.
Küresel ekonomide bir süredir devam eden krizin koronavirüsü salgını ile daha da büyümesi üzerine Sloven Marksist felsefeci ve kültür eleştirmeni Slavoj Zizek’in geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı yazısında koronavirüsü “kapitalist sisteme vurulmuş bir darbe” olarak tanımlaması çokça konuşuldu.
Virüsü, Kill Bill 2 filmindeki "5 noktalı kalp patlatma tekniği" vuruşuna benzeterek, kapitalizmi sonlandırabileceğini söyleyen Zizek, “Alternatif bir toplum, ulus-devletin ötesinde bir toplum, küresel dayanışma ve işbirliği içinde hareket eden bir toplum gibi; düşünceler geliştirmemizi sağlayan bir virüs umarım ortaya çıkar ve bizi enfekte eder. Tıpkı Çernobil vakasının Sovyet sosyalizminin çöküşüne neden olduğunun iddia edilmesi gibi bugünlerde koronavirüsün de Çin sosyalizmin sonu olacağı görüşünü duyar olduk ama bence virüs bizi bilme ve insana dayalı sosyalizmi yeniden keşfetmek için zorlayacak” diye belirtti.
Ekonomist Mustafa Sönmez, koronavirüsün küresel ekonomiye etkileri ile birlikte yaşanan iklim krizini ve Zizek’in sözlerine ilişkin MA’ya konuştu.
‘Yeni bir döneme girildi’
Bu yüzyılın başında küresel ısınma, Çin ile ABD arasındaki gerilimlerin küresel ekonomi açısından sorun olarak görüldüğünü belirten Sönmez, koronavirüs salgını ile birlikte 2008-2009 krizinin boyutlarını aşan yeni bir döneme girildiğini ifade etti.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) 15 gün önce dünya ekonomisinde en az yarım puan düşüş olacağını tahmin ettiğini hatırlatan Sönmez, “Şuan o tahminin daha da ötesinde bir daralma söz konusu. 2020 için 2,4 anca büyür deniliyordu. Şimdi dünya ekonomisi için yüzde 1’e kadar bir tahminleri var. Çin’in, ABD’nin çok ciddi daralmaya uğrayacağı söyleniyor. Bu tahminler daha da karamsar boyutlara ulaşabilir. Daha virüsün neyi nasıl tahrip edeceği, talebi nasıl daraltacağı belli değil. Dolayısıyla bir kriz haline girildiği net. Ama bunun derinliği boyutları gelişmelere bağlı” dedi.
‘Gıda dışında harcama yapılmıyor’
İnsanların yemekten başka harcama yapmadıklarını, seyahatlerini ertelediklerine işaret eden Sönmez, yaşanan bu durumda şirketlerin talep yokluğundan dolayı sıkıntıya girdiğini kaydetti. Üretimin kısıtlandığını, bundan dolayı şirketlerin bankalara olan borçlarını ödeyemediğini söyleyen Sönmez, krizin zincirleme şekilde şirketlere ve bankalara yansıdığını vurguladı.
Sönmez, bu nedenle merkez bankalarının faizleri düşürerek, diğer bankalara para pompaladığına dikkat çekerek, “Pompalanan paralar ile şirketlerin batmasını engellemeye çalışıyorlar. Ama bu işe yarayacak mı? Neticede konu dönüp dolaşıp talebe geliyor. Tüketici talebi olmadığı sürece yapılan üretim ne olacak?” diye sordu.
‘Sistemsel bir kriz’
Talep görmeyen ürünleri üreten firmaların batmaya başlayacağını söyleyen Sönmez, para teşviklerinin ve maliye politikalarının işe yaramaması neticesinde bu şirketlerin devlete devredileceği görüşünde. Zorunlu olarak başlatılacak olan devletleştirme sürecinin havacılık ile başladığına işaret eden Sönmez, şuan yaşanan durumun “sistemsel bir kriz” olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.
Virüsün vurmadığı, talebin daralmadığı ülke olmadığının altını çizen Sönmez, küreselleşmenin doğal bir uzantısı olarak bir zincire bulaşan sorunun tüm zincirleri yansıdığını kaydetti.
‘Sosyalizm için politik mücadele gerekir’
Sönmez, Zizek’in sözlerine dair ise, “komünizmin kendiliğinden gelebilecek bir şey olmadığı” yorumunda bulundu.
Şirketlerin devlete devredilmesinin adına ‘sosyalizm’ denilemeyeceğini söyleyen Sönmez, “Tapuların değişmesi ile sosyalizm olmaz. Sosyalizm olması için mutlaka bir politik örgütlenme ve bu politik örgütlenmenin toplumsal bir yapıya dönüşmesi gerekiyor. Bu yapının ise sınıfsal olarak düzenlenmesi gerekiyor. Bunun bir ülkede de değil, tüm dünyada olması gerekiyor” dedi.
‘Kapitalizm artık böyle şeylerle baş edemiyor’
Ancak yaşanan iklim krizi ve koronavirüsün bu politik süreci kolaylaştırdığını söyleyen Sönmez, şunları ekledi: “İnsanlar anlayacaklar ki kapitalizm artık böyle şeyler ile baş edemiyor. Böyle kar ve sermaye birikimi amaçlı bir düzen bu tür sorunları çözemiyor. Kapitalizmin dönüşmesi başka bir siyasi iradeyi gerektirir. Sosyalizm başka bir politik mücadele gerektirir. Sosyalistlerin, kapitalizmin neden çalışmadığı, bunun yerine ne konulması gerektiği konusunda insanları ikna etmesi gerekiyor.”
‘Artık bu aciz yapıyı sorgulamak gerekiyor’
İklim krizinin ise, kapitalizmin doğaya yaptıklarının geri dönüşü olduğunu vurgulayan Sönmez, kapitalizmin üretim ilişkilerinin doğaya zarar verdiğini bununla beraber kendisini de tükettiğini söyledi. Kapitalizmin iklimin bozulmasına karşı karbon salınımının azaltılması gibi kimi kaçak çözümlere başvurduğunu belirten Sönmez, “Koronavirüs artık bunların hepsini geride bıraktı. Şimdi insan sağlığı açısından zengin, fakir ayrımı olmadan büyük bir tehlike kendini dayatmış durumda. Kapitalizm burada aciz kalarak, bu örgütlenmesi ile bu virüs ile baş edemiyor. Dolayısıyla artık bu aciz yapıyı sorgulamak gerekiyor” dedi.
MA / Tolga Güney