Filistin’de direnişçi güçlerin başlattığı “Aksa Tufanı” harekâtı işgalci Siyonist İsrail rejimine etkili bir darbe oldu. Emperyalistlerin modern silahlarla donatıp bir savaş makinesi olarak Ortadoğu halklarının başına musallat ettiği Siyonist rejim, direnişçi güçlerin saldırıları ile büyük bir şok yaşadı.
Her dönem emperyalistlerin açık desteğini arkasına alan Siyonist işgalciler, son yıllarda Filistin direnişini ve davasını tasfiye etmek hedefiyle Gazze ve Batı Şeria’daki saldırılarını tırmandırmıştı. Bu saldırılarda onlarca Filistinli katledildi, yüzlercesi ise gerek Siyonist ordunun gerekse ırkçı-faşist Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına hedef oldu. Filistin’de süren bu saldırılara paralel olarak, ABD emperyalizminin yönlendirmesiyle bölgedeki gerici-işbirlikçi Arap devletleri Siyonist İsrail ile “normalleşme” adımları atıyorlardı.
7 Ekim’de Filistinli güçlerin başlattığı direniş, tam da bu kirli politikaları hedef alan bir çıkış oldu. On yıllardır aralıksız olarak saldırı altında tutulan, toprakları işgal edilen, kitlesel katliamlardan geçirilen Filistin halkının, emperyalistlere ve Siyonistlere teslim olmayacağının mesajı verildi.
İlk şoku atlatan Siyonist rejim, Filistinli direniş güçlerinin başlattığı harekât karşısında hızla karşı saldırıya geçti. Emperyalistlerin yeşil ışık yakmasıyla birlikte “savaş durumu” ilan eden Siyonistlerin, Filistin halkına ve direniş güçlerine karşı savaş makinesini sahaya sürmesi, gelişmelerin çok daha yıkıcı boyutlar kazanmasına yol açacaktır. Bu ise başta Filistin halkı olmak üzere, bölge halklarının acılarına yeni acılar ekleyecektir.
Emperyalist saldırganlık ve Siyonist işgal, Filistin halkının sergilediği direnişin haklı ve meşru temelini oluşturmaktadır. Dolayısıyla emperyalist saldırganlık ve Siyonist işgal devam ettiği sürece Filistin halkının direnişi de sürecektir. Son “Aksa Tufanı” çıkışı, bu olguyu bir kez daha ortaya koymaktadır.
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu olarak, Filistin halkının işgale karşı sergilediği haklı ve meşru direnişini selamlıyoruz. Başta Filistin ve Kürt halkı olmak üzere; emperyalist saldırganlığın ve işgalci politikaların hedefinde olan tüm halkların özgür ve eşit koşullarda yaşayabilmesinin yolunun “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” mücadelesini büyütmekten geçtiğinin altını bir kez daha çiziyoruz. Dünya halklarının özgür, eşit ve barış içerisinde yaşayabilmesi ise, kapitalist-emperyalist sistemin tarihin çöplüğüne gönderilmesiyle, sosyalist bir dünya kurulmasıyla mümkün olacaktır.
-Siyonist rejim Filistin halkını hedef alan tüm saldırılarını durdurmalı, işgal ettiği topraklardan çekilmelidir.
-Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!
-Emperyalistler ve işbirlikçileri yenilecek, direnen halklar kazanacak!
-Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!
-Yaşasın devrim ve sosyalizm!
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu
(BDSP)