İzmir’de işgalci İsrail’in saldırıları ve katliamları protesto edildi. Eylem, İzmir Barosu önünden saat 18.30 alkış ve sloganlar ile yapılan yürüyüşle başladı. Saat 19.00’da Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne gelindiğinde basın açıklaması yapıldı. Burada ilk açıklamayı İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri yaptı.
Açıklamayı İEDG adına İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz okudu. Yılmaz, Filistin’de şiddetlenen çatışmalara dikkat çekerek "Filistin’de yıllardır devam eden İsrail işgaline ve orantısız, ağır şiddetine karşı Hamas önderliğindeki silahlı grupların başlattığı saldırılar ve İsrail’in buna yanıtı, on yıllardır kan ve gözyaşının hakim olduğu coğrafyada yeni kıyımların yaşanmasına neden oluyor” dedi.
Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:
“Filistin'de yaşanan güncel çatışma sürecinin barışçıl çözümü için İsrail saldırılarına derhal son vermeli, taraflar ateşkes ilan etmelidir. Emperyalist işgal ve sömürge düzeninin faili olan devletler, egemenlik ve paylaşım hesapları içinde, Ortadoğu'yu bir bölgesel savaşın eşiğine getirecek silah yığınağına son vermeli, İsrail saldırganlığını destekleyen çifte standartlı tutumdan vazgeçmeli, İsrail'in BM kararlarına uyması ve müzakerelerin başlaması için çaba göstermelidir. İsrail Devleti’nin kural ve uluslararası hukuk tanımazlığı, hastane katliamı ile bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. Yeter! Kan ve gözyaşı üzerine kuracağınız sözde zafer, gerçekte büyük bir trajedi ve büyük insanlığın yenilgisi olacaktır. Filistin ve İsrail halklarının barış içinde bir arada yaşama umudunu ayakta tutan olgu, her iki halkın içinde, küçük de olsa filizlenen ve barışı önceleyen kesimlerin savaşa ve çatışmaya karşı aldıkları tutumdur. Barış, halkların dayanışmasıyla gelecektir. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri bileşenleri olarak, Filistin halkı ile dayanışma içinde olduğumuzu bildiriyoruz. Filistin halkının devlet kurma hakkı ve Filistin Devleti tanınmalıdır diyoruz ve Filistin halkının yanında olduğumuzu söylüyoruz”
ÇHD: Yüreklerimizi çıkarıp öteki halkların yüreklerinin yanına koyacağız!
İEDG adına yapılan açıklamanın ardından ÇHD açıklamasına geçildi. ÇHD adına yapılan açıklamayı Av. Erdoğan Akdoğdu okudu. Yapılan açıklamada “Filistin halkının yasa dışı askeri işgal, ırk ayrımcılığı ve etnik temizliğe karşı direnme hakkının meşrutiyetini vurguluyor ve herkesi başta ABD olmak üzere Türkiye’nin de içinde yer aldığı emperyalist bloğun İsrail’in işlediği savaş suçları ve zulüm karşısındaki aracılık eden pozisyonuna, İsrail’e uygulanan pervasız cezasızlığa karşı çıkmaya çağırıyoruz” denildi.
Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:
“Bugün ise bu emperyalist saldırgandık Gazze'de soykırım teşebbüsüne dönüşmüştür. Gazze'den ayrılmaya çalışan konvoylara, ibadet hanelere, hastanelere saldırması da soykırımın bir göstergesidir. Çağdaş Hukukçular Derneği olarak, ırkçı rejimler ve işgaller karşısında direnme hakkının meşru olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. Ezilen halkların haklarına öncelik veren ve zulme karşı adaleti ve kurtuluşu destekleyen bir hukuk örgütü olarak, dayanışmamızda kararlıyız. Gazze'den Kudüs'e, Batı Şeria’dan tarihi Filistin’e kadar İsrail devletinin sömürgeci şiddeti karşısında net ve kararlı bir şekilde Filistin halkının yanındayız.”
Açıklamanın sonunda ortak mücadele çağırısı yapılarak şunlar söylendi:
“ABD ve AB emperyalizmi tarafından Suriye’de IŞİD eliyle başta Kürt ve Arap halkları olmak üzere, Dürziler olmak üzere, Hristiyanlar olmak üzere ezilen halklara karşı yürütülen savaşları biliyoruz. Türk Dışişleri Bakanı Filistin’deki işgali, filiskindeki savaş suçlarını görürken Rojova'da sivil halkın hastanelerinin, sosyal altyapılarının, içme sularını sağlayan barajların, fabrikaların vurulmasını göz ardı etmektedir. Bu ikiyüzlü riyakârlığa gözümüze bant çeken Türk devletinin ve onun siyasal iktidarının halklarla sahte dayanışmasına da karşıyız. Kürt halkı yalnız değildir, Filistin halkı yalnız değildi! Yüreklerimizi çıkarıp öteki halkların yüreklerinin yanına koyacağız. Çünkü halklar olarak birbirimizden bir üstünlüğümüz yok. Halklar olarak yarının dünyasını kuracak ortak bir mücadelede kardeşliğimiz ve mücadele hattımız var. Bunun arkasında duracağız ve bunun için dövüşeceğiz.”
BDSP'nin de aralarında olduğu çok sayıda devrimci-ilerici kurumun katıldığı eylemlerin ardından, Kaldıraç ve TİP ayrı açıklamalar yaparak İsrail'in katliamlarını protesto etti.
Kızıl Bayrak / İzmir