İzmir’de kayıplar için eylem

İHD İzmir Şubesi, kayıplar için oturma eylemi yaptı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 15 Haziran 2019
  • 17:42

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi’nin her Cumartesi saat 13.00’te Konak Sümerbank önünde düzenlediği eylem bu hafta kayıplar için yapıldı. Eylemde yapılan açıklama “Yine bir kayıp hikâyesi nedeniyle sizlerle birlikteyiz” sözleriyle başladı ve şöyle devam etti: “Hasan Ocak, Rıdvan Karakoç, Ferhat Tepe, Ayşenur Şimşek’te olduğu gibi işkence edilmiş bedenlerini isimsiz mezarlarda bulunmuştur. Ya da Kenan Bilgin, Cemil Kırbayır, Savaş Buldan, Veysel Güney ve yüzlerce diğer kayıplarımız gibi sır olmuşlardır.” Açıklamada “polisin, jandarmanın, JİTEM’in, kontrgerillanın, MİT’in, Hizbul-Kontra’nın işledikleri suçlar kamuoyuna yansımıştır” dendi.

Kayıplarla ilgili davalarda katillerin cezasızlıkla korunduğu belirtilen açıklamada şunları söylendi:

“14 Haziran 1993 sabahı Komutanlığını Tuğgeneral Mete Sayar’ın yaptığı, 23. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı’na bağlı askerler, İbrahim Akıl, Şemdin Cülaz, Mehmet Salih Demirhan, Halit Özdemir , Abdurrahman Kayek, Hamdo Şimşek ve Hikmet Şimşek’i gözaltına alarak, Görümlü Jandarma Karakolu’na götürdü. Gözaltına alınanlardan Abdurrahman Kayek serbest bırakıldı ama diğer 6 kişiden bir daha haber alınamadı. Aileler yaptıkları başvurulara rağmen, yakınlarının akıbetlerinin ne olduğuna dair bilgi edinemediler. Tabur’a gidip, Tümen Komutanı olan Mete Sayar’a da yakınlarını sordular.

Tümen Komutanı Mete Sayar, ‘Gidin! Köyünüz Ermeni, imamınız bile Ermeni’ymiş. Bir daha sormayın yoksa aynı akıbeti paylaşırsınız’ diyerek'' aileleri kovmuştur. Aileler bunun üzerine savcıya dilekçe vermiş, savcı, ‘Evet aynı gün gözaltına alınmışlar, sorgulandılar, bunlar dağ kadrosuna katılmışlar’ diyerek cevap vermiş, altı kişiden bir daha haber alınmamıştır.

İç hukuk yolları tükenince aileler AİHM’e başvurdular. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkını düzenleyen 2. maddesi uyarınca ve etkin soruşturma yapmamaktan suçlu bulundu. Gözaltında kaybedilenlerin yakınlarına yetmiş biner avro tazminat ödemeye mahkûm edildi. Olayın üzerinden 20 yıl geçtikten sonra köylülerin gömüldüğü yer olduğu düşünülen yerde kazı yapıldı. Üst düzey askerlerin de aralarında bulunduğu jandarma görevlilerine, köylüleri öldürdüğü suçlamasıyla dava açıldı dendi.

Davada Tuğgeneral Mete Sayar, Görümlü 1. Mekanize Piyade Tabur Komutanı emekli Albay Hasan Basri Vural, 3. Bölük Tim Komutanı Üsteğmen İbrahim Kıraç, Yüzbaşı Murat Ali Yıldız, Kayseri Hava İndirme Tugayına bağlı Teğmen Serdar Tekin ile 2. Komando Tabur Komutanlığından Tansel Erok sanık olarak yargılandı ama sanıkların tamamı beraat etti. Yani bir kere daha cezasızlık zırhı ile korunmuşlardır.

İnsan Hakları savunucuları olarak bir kez daha yeniliyoruz. Kayıplar bulunsun, failler yargılansın! Son kaybımız bulununcaya kadar bu konudaki mücadelemiz devam edecek.”

Açıklamanın ardından 5 dakika oturma eylemi yapıldı ve eylem bitirildi.

Kızıl Bayrak / İzmir