İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları bugün Diyarbakır'da Mehmet Ertürk'ün, Batman'da ise Orhan Yakar'ın akıbetlerini sordu.
Diyarbakır
Diyarbakır'da 533. kayıp yakınları eylemi İHD Diyarbakır Şube binasında yapıldı.
Eylemde ilk olarak söz alan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, Eylül 2018'den beri Koşuyolu Parkı'nda eylemin yasaklanmasına değinerek “Hakikat mücadelesinde kanunları uygulamaktan çekinen, uluslararası sözleşmelerin güvencelerine ve hükümlerine uymaktan çekinen, insan hakları ihlallerini görmezden gelen ve failleri koruyan siyasi iktidar, hukuki ve haklı bir mücadelenin kamusal alanda eylem olarak düzenlenmesine izin vermemektedir” dedi.
Açlık grevi eylemcileriyle dayanışma gösteren annelere Gebze, Diyarbakır ve Malatya'da yapılan saldırıları kınayan Zeytun, hapishanelerden her an kötü haber gelme ihtimalinin güçlendiğine vurgu yaptı.
Annelere saldırılara son verilip açlık grevi talebinin karşılanmasını isteyen Zeytun'un ardından sözü İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yalçın aldı.
Yalçın 1989'da Mehmet Ertürk’ün Cizre’deki evine baskın yapıldığını, evde kendisi olmadığı için eşi Fatma Ertürk’ün gözaltına alındığını belirterek, işkence gören Fatma Ertürk'ün yakınlarının karakola gelmesiyle serbest bırakıldığını ifade etti.
Kısa bir süre sonra yapılan baskınla Mehmet Ertürk'ün gözaltına alındığını belirten Yalçın açıklamanın devamında şunları ifade etti:
“Mehmet Ertürk’ün Eşi Fatma Ertürk, Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaat ederek eşinin akıbetini sorar ancak yetkililerce başvurusu hiç dikkate alınmaz. Fatma Ertürk, kızı ile birlikte evine dönerken hastane önünden geçtiği esnada askeri bir aracın içinde eşini görür ve çok bitkin olduğunu fark eder. Kızıyla aracın arkasından koşup bağırır ancak araca yetişemezler. Ertesi günlerde tekrar savcılığa gitmek üzereyken bir tanıdıkları gelip Silopi’de belediyenin bir anons yaptığını ve Mehmet Ertürk’ün yakınlarının belediyeye gelmesini istediklerini söyler. Mehmet Ertürk, Silopi nüfusuna kayıtlıydı. Ertürk’ün ailesi Silopi’ye giderler. Fatma Ertürk’ün anlatımına göre; köylüler askeri helikopterden bir kişinin atıldığını görmüşler. Güvenlik güçleri belediyeye naaşı hemen defnetmelerini istediklerinden Fatma Ertürk eşinin cenazesini alamaz. Cenaze, Kimsesizler Mezarlığına gömülür. Fatma Ertürk, dava açtığını ancak o dönemin tehlikeli bir dönem olmasından dolayı eşinin yakınları kendisinden habersiz davayı çektiklerini belirtmektedir.”
Konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.
Batman
Batman'da ise kayıp yakınları İHD binasında yaptıkları 439. eylemde Orhan Yakar'ın akıbetini sordu.
Eylemde konuşan tutsak yakınlarından Afiye Bitmen, hapishanelerde tecride karşı açlık grevine değinerek “Kendine insanım diyen herkesten rica ediyoruz, bu hukuksuzluğa karşı ses çıkartsınlar" dedi. On yıllardır zulme maruz kaldıklarını belirterek “Katledildik, kaybedildik ve tutuklandık ama asla geri adım atmadık” dedi. Hukuksuzluklara karşı herkesin mücadele etmesi gerektiğini ifade etti.
Bitmen'in ardından İHD yöneticisi Mehmet Zeki Tangüner söz aldı. Orhan Yakar'ın 15 yaşında iken 1996 yılında İstanbul'a gittiğini ve kendisinden bir daha haber alınamadığını belirten Tangüner, ailenin Bingöl Alay Komutanlığı’na çocuklarını sorduğunu ifade ederek son olarak şunları söyledi:
“Alay Komutanlığında Yakar ailesine oğlunun yaşamını yitirdiği ve cesedinin parçalandığını söylenerek cenaze aileye teslim edilmemiş.”