Veysel Akgül yoldaşı kaybettik!

Bir ayı aşkındır yakalandığı Covid-19 hastalığıyla mücadele eden Veysel Akgül yoldaşı, 23 Aralık 2020 gecesi, tedavi gördüğü Frankfurt’taki üniversite hastanesinde kaybettik.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 24 Aralık 2020
  • 15:39

Bir ayı aşkındır yakalandığı Covid-19 hastalığıyla mücadele eden Veysel Akgül yoldaşı, 23 Aralık 2020 gecesi, tedavi gördüğü Frankfurt’taki üniversite hastanesinde kaybettik.

Veysel Akgül yoldaş uzun yıllardır devrimci olduğu gibi aynı zamanda bir işçiydi. Alman Demir Yollarında yaklaşık 30 yılı bulan bir işçilik hayatı vardı. Milyonlarca işçi gibi Veysel yoldaş da pandemi günlerinde çalışmak zorunda bırakıldı. Çok dikkat etmesine rağmen hastalığa da büyük ihtimalle işyerinde yakalandı.

Veysel yoldaşın yüksek tansiyon dışında kronik ciddi bir hastalığı yoktu. Buna rağmen daha ilk günlerden itibaren virüs onda ciddi belirtilerle ilerlemeye başladı. Öksürük, yüksek ateş, terleme ve kas ağrısı gibi ciddi semptomlara rağmen doktorlar ilk hafta evde kalmasını tavsiye ettiler. Yaklaşık onuncu günden itibaren nefes darlığı yaşaması üzerine nihayet hastaneye kaldırıldı. Hastanede ilk günlerde sağlanan oksijen desteği yetersiz kalınca, suni solunum cihazına bağlandı. On günü aşkın bir süredir suni solunuma bağlı şekilde yaşam mücadelesi veren Veysel yoldaşı maalesef dün gece kaybettik. Doktorlar, Veysel yoldaşın tekrar ayağa kalkmak için yoğun bir çaba ve direnç gösterdiğini ifade ettiler.

Veysel Akgül yoldaş 1961 yılında Maraş-Elbistan’da, Kürt-Alevi bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Daha 17-18 yaşlarından itibaren devrimci düşüncelerle tanıştı. TKP/ML Hareketi saflarında yer aldı. 12 Eylül faşizmi yıllarında devrimci faaliyetlerinden dolayı gözaltılar ve haftaları bulan uzun ve ağır işkenceli sorgulardan geçti. Toplamında 6 yılı aşkın, değişik cezaevlerinde hapis yattı. Anne ve babası başta olmak üzere ailesi de bu baskılardan nasibini alırken, babası da kendisi gibi işkencelerden geçirildi ve yıllarca hapis yattı.

Veysel Akgül yoldaş 1988 yılında yurtdışına çıktı. Devrimci faaliyetlerine yurtdışında da devam etti. Bir süre eski örgütünde mücadele yürüttükten sonra, 90’lı yılların ortalarından itibaren o da tercihini sınıf devrimciliğinden yana yaparak EKİM saflarında yer aldı. Veysel yoldaş, o tarihten bu yana, yaklaşık 25 yıldır, TKİP saflarında örgütlü bir devrimci olarak mücadele veriyordu.

Veysel Akgül yoldaş, her devrimci gibi eksiklikleri ve üstünlükleriyle her zaman örgütlü ve ilkeli devrimciliği savundu. Bulunduğu bölgede her zaman en ileriden sorumluluk almaya çalışarak, bayrağı yere düşürmedi.

Veysel yoldaş, kültür sanat faaliyetlerine özel bir ilgi duyuyordu. Nazım Hikmet’in çoğu şiirini ezbere bilirdi. Bulunduğu bölgede tiyatro, şiir gibi kültürel faaliyetlerin örgütlenmesine öncülük etti. Hemen her yıl Frankfurt’ta N. Hikmet’i anma etkinliklerinin düzenlenmesinde onun çok özel bir çabası olmuştur.

Veysel yoldaş, bir işçi olduğu için gerek bizzat yaşam deneyimi ve gerekse de bilinçli devrimci kimliği üzerinden bu insanlık dışı sisteme karşı gözle görülür bir öfke ve nefret duyuyordu. Bugün bünyesinin salgına karşı gösterdiği zayıflığın gerisinde geçmişte gördüğü işkence ve eziyetin rolü yadsınamaz. Bu bir yana, pandemi günlerinde çalışmak zorunda bırakılması, onun ölümünün baş sebeplerinden biridir. Bu anlamda bu asla normal bir ölüm değildir. Yaşamı hiçe sayılan milyonlarca emekçi gibi, Veysel yoldaşın katili de insanlık dışı kapitalist sistemdir.

Veysel Akgül yoldaş, çevresinde sevilen, dürüst, güvenilir, emekçi, evi herkese açık olan, yardımsever ve mütevazi bir devrimciydi. Onu erken yitirmenin derin üzüntü ve öfkesini taşıyoruz. O, bir devrimci ve işçi olarak, devrim ve sosyalizm davasına hep samimi olarak bağlı, onurlu, başı dik olarak yaşadı. Başta Frankfurt olmak üzere yurtdışı çalışmasındaki eksikliğini derinden hissedeceğiz. Bize bıraktığı bu onurlu mirası devrim ve sosyalizm mücadelemizde yaşatacak, onu unutmayacağız. Anısı önünde saygı ile eğiliyoruz. Onu, çok sevdiği Nazım’ın dizeleriyle sonsuzluğa uğurluyoruz:

“Günler ağır,
Günler ölüm haberleriyle geliyor.
Düşman haşin, zalim ve kurnaz.
Ölüyor çarpışarak insanlarımız
-halbuki nasıl da hak etmişlerdi yaşamayı-
Ölüyor insanlarımız
-ne kadar çok-
Sanki şarkılar ve bayraklarla,
Bir bayram günü,
Nümayişe çıktılar.
Öyle genç ve fütürsuz…”

Veysel Akgül yoldaş ölümsüzdür!

Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmezdir!

Frankfurt’tan TKİP taraftarları