Bundan bir sene önce koronadan dolayı aramızdan ayrılan Veysel Akgül yoldaş Frankfurt’ta, 25 Aralık Cumartesi günü düzenlenen bir etkinlikle anıldı. Etkinliğin yapıldığı salona TKİP imzalı, “Veysel Akgül yoldaş kavgamızda yaşıyor!” yazılı pankartın yanı sıra orak-çekiçli bayraklar asıldı.
Pandeminin yeniden yükselen dalgasından dolayı etkinliğe katılım sınırlı tutulmasına rağmen, yoldaşın akrabaları, yoldaşları, dostları ve dost devrimci örgütlerden oluşan kalabalık bir kitle katıldı.
Güneş Tiyatrosu’nda yapılan anma etkinliği, selamlama ve kısa açılış konuşmasıyla başladı. Veysel yoldaşın genç yaşta atıldığı devrimci kavgada, kızıl bayrağı hiç yere düşürmeden onurla sonuna kadar taşıdığına vurgu yapılan açılış konuşması şu cümlelerle sona erdi:
“Veysel Akgül ve tüm devrimcilerin anısına saygı duymak demek, sömürüye, baskıya ve onursuzluğa karşı mücadele etmek demektir bizim için. Bugün burada yaptığımız ve her günkü mücadelemizde yapacaklarımız onları unutmamanın ve yaşatmanın teminatı olacaktır. Bir kez daha anısı önünde saygı ile eğiliyoruz.”
Ardından dünyada ve Türkiye’de devrim ve sosyalizm mücadelesinde hayatını yitirmiş tüm devrimciler anısına saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşu esnasında Adnan Yücel’in “Biz kazanacağız” şiiri okundu.
Veysel Akgül yoldaş Nazım Hikmet’in çoğu şiirini ezbere bildiği gibi, kendisinin de bazı şiir çalışmaları vardı. Genç yoldaşlar onun yazdığı şiirleri müzik eşliğinde okuyarak anmaya ayrı bir anlam kattılar.
Uzun yıllar saflarında mücadele ettiği, değerlerine hep bağlı kaldığı, bayrağını hep yüksekte tuttuğu partisi TKİP adına bir yoldaşı konuşma yaptı. Veysel yoldaşı aramızdan alan korona pandemisinin bizzat bu sistemin ürünü olduğu gerçeği bir yana, gerçek hiçbir önlem almayarak Veysel yoldaş ve milyonlarca işçi ve emekçinin katiline sebep olanın kapitalist sistemden başkası olmadığı vurgusuyla başlayan konuşma, yoldaşın siyasal yaşam öyküsüyle devam etti.
Kapitalizmin krizinin Almanya’da, Türkiye’de ve tüm dünyada işçi ve emekçilerin yaşamında yarattığı ağır yıkıma değinilen konuşmada, işçi ve emekçilerin bu yıkımı hiç de uysalca kabul etmedikleri, ona karşı her yerde seslerini yükselttikleri belirtildi. Buna rağmen emekçilerin mücadelelerinin henüz sonucu gidememesinin gerisindeki asıl sebebin örgütsüzlük ile güçlü devrimci partilerin eksikliği olduğu ifade edilerek şu çağrı yapıldı:
“Bu vesileyle bir kez daha sizlere ve tüm emekçilere, devrimci-örgütlü mücadeleyi daha fazla desteklemeye ve devrimci alternatifi güçlendirmeye çağırıyoruz. Devrim ve sosyalizm mücadelesinin Türkiye coğrafyasındaki devrimci öncüsü olan partimiz TKİP’yi her yerde, daha ileriden sahiplenmeye, ona güç vermeye ve onu güçlendirmeye çağırıyoruz. Hem sınıf çıkarlarımız, hem geleceğimiz ve hem de bu mücadelede yitirdiklerimizin devrimci anılarına bağlılığın asıl gereği budur.”
Etkinlikte, Veysel yoldaşın da emek verdiği, genç yoldaşların çabalarıyla hazırlanmış, yoldaşın yaşamından ve mücadelesinden kesitlerin yer aldığı sinevizyon gösterisi sunuldu. Onun sevdiği müziklerin de yer aldığı sinevizyon salonda duygusal anlar yaşatırken, “Veysel yoldaş ölümsüzdür!” sloganıyla karşılandı.
Veysel yoldaşın oğlu ve aynı zamanda yoldaşı olan Öncel de bir konuşma yaparak, babasının yaşarken olduğu gibi, gidişinin de kendisine çok şey öğrettiğini vurguladı. Devrimci olmanın anlamını şimdi daha iyi anladığını, başlarda sadece üzgün olduğunu ifade eden Öncel, yoldaşlarının da yardımıyla artık üzüntüsünü bu düzene karşı örgütlü bir öfkeye ve bilince dönüştürmesi gerektiğini anladığını ifade etti. Konuşmasını, “Babam olduğun için, yoldaş olduğun için başım dik ve gururluyum. Bana bıraktığın mirası onurla taşıyacağıma söz veriyorum. Senin dediğin gibi: Savrulmayacağım, örgütlü kalacağım!” sözleriyle noktaladı.
Açık kürsü bölümünde Veysel yoldaşın eski mücadele arkadaşları, yoldaşları, akrabaları, dostları, etkinliğe katılan devrimci dost kurum temsilcilerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişi söz alarak ona ilişkin duygu ve düşüncelerini, anılarını paylaştılar. Burada MLPD, ATİF, AGİF adına kısa konuşmalar yapılarak, yoldaşın devrimci anısına saygı vurgulanırken, emperyalist-kapitalist sistemin tüm dünyada, Almanya’da ve Türkiye’de kapitalist devletlerin emekçilere yönelik faşist baskılar eşliğinde sömürü uygulamalarına hız verdiği teşhir edilerek, mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıldı. KPD Wiederaufbau ve ADHK da etkinliğe katılarak dayanışmalarını gösterdiler.
Veysel yoldaşın 20 yıllık bir işçi arkadaşı, onu tanıyan genç arkadaşlar ve RJ Frankfurt adına da konuşmalar yapıldı. Etkinliğe katılamayan Veysel yoldaşın eski bir mücadele arkadaşı Hilmi Toy ile, Stuttgart’tan Hoca da yazılı birer mesaj yolladılar.
Veysel yoldaşın kardeşi de kısa bir konuşmayla anılarını paylaşırken, dost bir müzisyenle birlikte onun için bestelediği bir parçayı ve yoldaşın sevdiği “Aldırma Gönül” şarkısını seslendirdi.
Son olarak, Veysel yoldaşın özellikle Nazım Hikmet’i anma etkinliklerini birlikte organize ettiği, birlikte defalarca aynı sahneyi paylaştığı “Güneş Tiyatrosu” emekçilerinden Tülay Yongacı Deniz Köseoğlu’nun piyanosu eşliğinde Nazım Hikmet şarkılarını seslendirdi.
Anma etkinliği Veysel yoldaşın emekçi, devrimci ve mütevazi anısına yakışır şekilde; coşkulu, nitelikli ve devrimci bir atmosferde gerçekleşti.
Kızıl Bayrak / Frankfurt