23 Aralık’ta yitirdiğimiz Veysel Akgül yoldaş, 28 Aralık Pazartesi günü Mainz’a bağlı Gustavsburg’da yapılan devrimci bir törenle son yolculuğuna uğurlandı.
İçinde bulunduğumuz pandemi koşullarından dolayı cenaze törenlerinin bile zor yapılabildiği, oldukça sınırlandırılmış güç şartlara rağmen, koşullar zorlanarak, soğuk ve yağışlı havaya rağmen Veysel yoldaş için açık alanda bir tören düzenlendi. Aynı koşullardan kaynaklı törene katılım da minimum düzeyde tutulmak zorunda kalındı. Buna rağmen törene, yoldaşları, Türkiyeli ve Alman devrimci dostları, akraba ve arkadaşlarından oluşan 60’ı aşkın insan katıldı.
TKİP imzalı, “Veysel Akgül yoldaş kavgamızda yaşıyor, unutmayacağız!” yazılı bir pankart, orak-çekiçli bayraklar, çiçekler ve yoldaşın remiyle hazırlanan alanda yapılan tören, kısa bir selamlama konuşması ile başlatıldı. Açılışta ayrıca eski bir Ekim taraftarı olan İsmail Akpınar (1957, Nurhak) isimli emekçi bir dostun da bir gün önce yine korona nedeniyle hayatını yitirdiği haberi paylaşıldı. Hayatıyla ilgili bilgilendirme yapılarak, ailesine ve dostlarına taziye dilekleri iletildi. Ardından “zafere dair” şiiri eşliğinde, Veysel yoldaş şahsında tüm devrim ve sosyalizm şehitleri anısına yapılan saygı duruşuyla başladı.
Anma etkinliğinin programı kapsamında ilkin, Veysel yoldaşın hep yakından ilgilendiği, emek verdiği genç yoldaşları, onun da severek okuduğu, N. Hikmet’in “Yaşamaya dair”, “Salkım söğüt” ve “Elveda” gibi şiirlerini okudular.
Yoldaşın oğlu ve kızı, babalarıyla ilgili anıları, mücadelesi ve onun kendilerine bıraktığı devrimci miras ile ilgili duygu ve düşüncelerini ifade eden birer konuşma yaparak, onun devrimci mücadelesini sürdürme ve ileriye taşıma sözüyle biten konuşmalar yaptılar.
TKİP yurtdışı örgütü adına hazırlanan konuşma, Veysel yoldaşla aynı alanda uzun yıllardır birlikte mücadele eden bir kadın yoldaşı tarafından okundu. Konuşmada, Veysel yoldaşın Elbistan’da başlayıp Frankfurt’ta sona eren ve kırık yılı bulan kesintisiz devrimci mücadele süreci anlatılarak, onun parti ve yurtdışı için ne ifade ettiğine değinildi ve yoldaşın en temel bazı özelliklerine vurgu yapıldı.
Ara ara “Veysel yoldaş ölümsüzdür”, “Yaşasın patimiz TKİP!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganlarının atıldığı törende, genç bir yoldaş da RJ adına, Veysel yoldaşın bıraktığı önemli boşluğu doldurmak için bundan böyle bir adım öne çıkacaklarını ve daha fazla çalışacaklarını vurgulayan anlamlı bir konuşma yaptı.
Frankfurt bölgesindeki devrimci ve dost örgütler de Veysel yoldaşı uğurlama törenine katılarak, devrimci dayanışmanın anlamlı bir örneğini sergilediler. MKP-Hessen örgütü, ATİK-ATİF, AGİF, Barış Evi, KPD-Wiederaufbau, MLPD adına mesaj sunuldu veya konuşma yapıldı. Anmaya Kürt hareketi ve Devrimci Mücadele Birliği temsilcileri de katılarak dayanışma gösterdiler. Ayrıca MKP adına bir de çelenk bırakıldı. Çoğunun Veysel yoldaşı şahsen de tanıdığı temsilciler, politik bazı değerlendirmelerin yanı sıra, ona dair anı ve gözlemlerini paylaşan; onun sade, dürüst ve istikrarlı devrimci kimliğine vurgu yapan konuşmalar yaptılar. Ayrıca törene katılan Gustavsburg Cemevi başkanı, organizasyon konusunda da katkıda bulunarak anlamlı bir dayanışma gösterdi.
Veysel yoldaşın yaşamından kareler ile onun sevdiği “Mağusa Limanı”, “Karlı kayın ormanı” ve “Aldırma gönül” gibi türkülerden oluşan sinevizyon gösterisi, hem kötü hava şartlarından ve hem de zaman kısıtlılığından dolayı maalesef gerçekleştirilemedi.
Anma programının sonunda bir yoldaşı söz alarak, son derece kısıtlı koşullara rağmen Veysel yoldaşı son yolculuğunda yalnız bırakmayan herkese bir kez daha teşekkür etti. “Kuşkusuz Veysel yoldaş gibi bir devrimci çok daha iyi bir töreni hak ediyordu. Fakat mevcut koşullardan dolayı bunu gerçekleştirememenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Bu da bizim ona borcumuz olsun. İlk fırsatta ona layık bir anma yapacağız. Hep yüksekte tuttuğu devrim ve sosyalizm bayrağını yere düşürmeyecek, daha da yükselteceğiz!” sözleriyle, etkinliğin sona erdiğini belirtti.
Veysel yoldaşın naaşı 29 Aralık günü, memleketi olan Elbistan’a götürülecek ve orada da yapılacak bir törenin ardından doğduğu Hasanalili köyünde toprağa verilecek.
Kızıl Bayrak / Frankfurt