Sevgili Veysel yoldaş,
İşçi sınıfı davasının yiğit bir sıra neferini, Veysel yoldaşımızı 23 Aralık 2020 tarihinde sonsuzluğa uğurladık. Seni kaybetmek, biz yoldaşlarını, dostlarını ve sevenlerini derin bir acı ve hüzne boğdu.
Değerli yoldaşım, seni böyle erkenden yitirmemizin asıl sorumlusu içinde yaşadığımız kokuşmuş sermaye düzenidir. Sana yoldaşlık sözü veriyoruz. Acımızı öfkemizle bileyeceğiz.
Canım yoldaşım,
Seni anlatmak, seni yazmak beni o kadar zorluyor ki nasıl başlamalı, nasıl anlatmalı diye kendi kendime soruyorum. İnsanın belki de hayatı boyunca hiçbir zaman unutamayacağı ortak değerler vardır. O değerler yaşamamızda geleceğin umutlarını taşır. Veysel yoldaş ile 1979-1980 yılları arasında Elbistan bölgesinde tanıştım. Ben de aynı bölgenin insanı olduğum için Veysel yoldaşla sık sık görüşürdük. Yoldaş o dönem bölgede faaliyet yürüten TKP/ML Hareketi saflarında mücadele ediyordu.
1980’deki 12 Eylül faşist darbesinin bir bütün olarak toplumsal muhalefete, ilericilere ve devrimcilere yönelik dizginsiz saldırıları ve tutuklamalar furyası, bir dizi devrimciyi illegal yaşamak zorunda bırakmıştı. Veysel yoldaş da bundan nasibini alanlardan biriydi. Belli bir süre Nurhak eteklerinde birlikte kaldık. Yoldaş maddi ve manevi olarak hep yanımızda oldu. Veysel yoldaş yoksul bir ailedendi. Yoksulluğa rağmen aile olarak ellerinde olanları devrimcilerle paylaşırlardı. Operasyonlar sonucu Veysel yoldaş düşmanın eline düştü. Haftalarca işkencelere maruz kaldı ve işkence altında kararlı bir devrimci duruş sergiledi. 5 yıl boyunca kaldığı Hatay cezaevinde de kendisiyle ilişkilerim devam etti. O dönem yoldaşın yazdığı mektuplarda Nazım ve Ahmet Arif’in şiirleri eksik olmazdı.
1986 sonlarına doğru yurtdışına çıkmamla kesintiye uğrayan ilişkilerimiz, 1988 sonlarına doğru yoldaşın yurtdışına gelmesiyle yeniden başladı. Devrimin bir dizi sorunları üzerine tartışmalarımız olurdu. Farklı düşünmemize rağmen ilişkilerimiz hep sıcak, samimi ve yoldaşçaydı.
Devrimci harekette eskiye takılıp kalmak isteyenlerle ileriye, proletarya sosyalizmine yönelenler arasında tartışma ve saflaşmalar yaşandı. Veysel yoldaş devrimci bir işçi olarak 90’ların ortalarına doğru politik tercihini sınıf devrimciliğinden yana yaptı. Siyasal yaşamının son 25 yılık döneminde TKİP saflarında mücadele etti ve son nefesini bir TKİP’li olarak verdi. O, partisinin saflarında görev ve sorumluluklarının bilincinde olan devrimci bir işçiydi.
Yoldaşla en az 35 yılık yoldaşça ilişkinin, mücadeleyi ortak omuzlamanın en mutlu günlerini birlikte yaşadık. Yoldaşın mütevaziliği, temiz kalbi, işçi sınıfı davasına bağlılığı, devrim ve sosyalizm mücadelesindeki ısrarı bize yol gösterecek.
Sevgili yoldaş, seni bizden koparan vahşi düzenden mutlaka hesap soracağız.
Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!
Yoldaşın Hoca