Normandiya Formatı, Almanya ve Fransa’nın arabuluculuğu ile doğu Ukrayna’daki çatışmayı çözmek için 2014 yılında oluşturuldu. Onu takiben 2015 yılında yine Almanya ve Fransa’nın arabuluculuğunda “Minsk Anlaşması”na varıldı. Ancak Rusya ve Ukrayna birbirlerini hep anlaşmayı ihlal etmekle suçlaya geldiler. Normandiya Formatı ismi, 2014 yılının 2. Dünya Savaşı’nda “müttefik” devletlerin Normandiya çıkarmasının 70. yıl dönümüne denk gelmesi nedeniyle verilmişti.
Bu format çerçevesinde Fransa’nın başkenti Paris’te Ukrayna krizi yeniden masaya yatırıldı. Ancak Almanya-Fransa ikilisinin moderatörlüğünü yaptığı, Ukrayna ile Rusya arasındaki görüşmelerde ilerleme kaydedilmediği ve müzakerelere iki hafta sonra Berlin’de devam edileceği bildirildi. Buna karşın “tarafların ortak bir bildiri üzerinde anlaştığı” da duyuruldu.
Görüşmelerin ardından Elysee Sarayı tarafından yayınlanan bildiride, “tarafların koşulsuz ateşkesi gözetlemelerini destekliyoruz” denildi.
Paris’teki görüşmelerin ardından açıklama yapan Ukrayna temsilcisi Andriy Yermak, “Moskova ile Kiev arasında önemli anlaşmazlıklar var. Çatışmalı bölgelerde yapılan bazı provokasyonlara rağmen ateşkes sürüyor” dedi.
Rusya temsilcisi Dimitri Kozak ise, Ukrayna’yı tartışmalı Lugansk ve Donetsk bölgeleri için “bir perspektif sunmamakla” suçladı ve “bunun çözüm girişimlerine ters düştüğünü” savundu.
Kozak, “Fransa ve Almanya’nın moderatörlüğünde ikinci bir zirvenin ancak Donbass’ın yasal statüsü konusunda tarafların önceden bir anlaşmaya varması durumunda anlamlı olabileceği” görüşünü dile getirdi.
Bir sonraki toplantı iki hafta sonra Berlin’de
“Normandiya Formatı”nda ikinci toplantının iki hafta içinde Berlin’de yapılması planlanıyor. “Taraflar Berlin’de yapılacak ikinci toplantıda bir sonuca varılacağını umuyorlar” açıklaması, tarafların karşılıklı birbirlerini yokladıklarına işaret ediyor.
2014’ten beri devam eden Ukrayna krizi gelgitli ama kronik bir hal aldı. Uzun süredir küresel ve bölgesel güçler arasında güç gösterisine sahne olan Ukrayna’daki kriz, ABD-NATO tarafının provokasyonlarıyla bir kez daha derinleştirildi. Biden-Putin görüşmesi, “Cenevre görüşmeleri”, “Normandiya Formatı” başlıkları altında yapılan görüşmelerle emperyalistler sözde “çözüm” ararken, sahada gerginlikler, gövde gösterileri ve savaş tehditleri eksik olmuyor. Görünen o ki, Rusya’yı en çok rahatsız eden şey, ABD’nin Ukrayna’yı savaş aygıtı NATO’ya üye yapma çabalarıdır. Biden yönetimi bu noktada geri atmazsa eğer, Ukrayna krizinin kısa sürede aşılması mümkün olmayacağı gibi, askeri çatışma riski de artmaya devam edecektir.