ABD ile işbirlikçileri yıllardan beri Ukrayna’yı paravan olarak kullanıp Rusya’yı sıkıştırma stratejisi izliyor. Doğu Avrupa ülkelerinin NATO’ya alınması, bölgeye sürekli askeri yığınak yapılması, Ukrayna’daki batı kuklası yönetim üzerinden girişilen provokasyonlar, ABD savaş gemilerinin ikide bir Karadeniz’e gönderilmesi gibi icraatlar savaş olasılığını hiç olmadığı kadar arttırdı.
Kuşatma altına alınmak istenen Rusya, bekleneceği üzere karşı hamleler geliştiriyor. Bu hamleleri bahane eden ABD gerilimi daha da tırmandırıyor. Buna karşın, ilk defa Rusya ile savaş ihtimalinden söz edilmeye başladı. Emperyalist savaş aygıtı NATO’yu kullanarak gerilimi tırmandıran da, askeri yığınak yapan da savaş ihtimalinden söz eden de ABD ile suç ortaklarıdır. Rusya’nın aksini iddia etmesine rağmen Putin yönetiminin Ukrayna’yı işgal etmeye hazırlandığı yönünde propaganda yapılıyor ve bu propagandaya dayanarak “Ukrayna’yı işgal ederseniz ağır bedel ödetiriz” diye tehditler savruluyor.
NATO üzerinden Doğu Avrupa ve Ukrayna’ya askeri yığınak yapılmasına Rusya sert tepki gösteriyor, karşı hamleler geliştiriyor. İddialara göre Putin yönetimi Ukrayna sınırına 100 bin asker konuşlandırdı. Rusya hem güç gösterisi yapıyor hem ABD-NATO tarafından girişilecek olası bir oldubittiye seyirci kalmayacağı mesajını veriyor. Görünen o ki, Biden yönetimi zayıflayan emperyalist jandarmalık misyonunu tahkim ettiğini Rusya üzerinden göstermeye çalışıyor.
“NATO konuşlanmalarını daha fazla gemi ve savaş uçağıyla güçlendirdi”
Gerilim tırmanırken diplomatik görüşmeler de devam ediyor. İki tarafın üst düzey temsilcileri sık sık bir araya geliyor. Görüşmelere dair yapılan açıklamalarda genelde pozitif mesajlar verilse de gerilim tırmandırılmaya devam ediyor. Hal böyleyken ABD’nin “görevli memuru” olan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg sahneye çıkarak yangına körükle giden bir açıklama yaptı. “Rusya'nın Ukrayna sınırlarına askeri yığınak yapmasına tepki olarak, Doğu Avrupa’daki NATO konuşlanmalarını daha fazla gemi ve savaş uçağıyla güçlendirdiklerini” ilan eden savaş aygıtının şefi şunları da söyledi:
“NATO’ya ek kuvvet katkısında bulunan müttefikleri memnuniyetle karşılıyorum. NATO, ittifakın doğu kısmını güçlendirmek de dahil olmak üzere tüm müttefikleri korumak ve savunmak için gerekli tüm önlemleri almaya devam edecektir.”
NATO şefi, “Rusya’nın Ukrayna sınırına askeri yığınak yapmasına tepki olarak” güç yığdıklarını iddia ediyor. Oysa gerçek tam tersi: NATO’nun provokatif hamleleri üzerine Rusya Ukrayna sınırına askeri yığınak yapmıştı.
NATO şefinin bir başka büyük yalanı ise, “müttefikleri savunmak ve korumak” için askeri yığınak yaptıkları iddiasıdır. NATO üyelerini tehdit eden yok ama bu emperyalist savaş aygıtı, ABD’nin Rusya’yı kuşatma politikasının aparatı olarak etrafa tehditler saçıyor! Bu arada AB üyesi bazı devletlerin Rusya’ya karşı kışkırtılacak olası bir çatışmaya katılmak istemediğini Biden açıklamıştı. Göründüğü kadarıyla Stoltenberg’in provokatif çıkışlarının bir nedeni de ABD’nin savaş arabasına binmek istemeyen bu devletleri hizaya getirme çabasıdır.
Rusya: NATO gerilimi tırmandırıyor
Son gelişmelerle ilgili konuşan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ukrayna geriliminin Rusya’nın eylemleri yüzünden değil, NATO’nun Avrupa’nın doğusuna takviye güçler konuşlandıracağını ilan etmesinden dolayı tırmandığını belirtti.
NATO’nun Doğu Avrupa’ya güç kaydırıp teçhizat yığınağı yapacağına dair açıklamalara dikkat çeken Peskov şu ifadeleri kullandı: “Dikkatinizi çekmek isterim ki bunlar, Rusya’nın yaptıkları yüzünden gerçekleşmiyor. Bunların hepsi (bu gerilim), NATO ile ABD’nin yaptıkları yüzünden, onların yaydıkları bilgiler yüzünden yaşanıyor.”
Tırmandırılan gerilimle ilgili açıklama yapan bazı Rus yetkililer ise, ABD’nin Doğu Avrupa ve Baltık ülkelerine daha fazla asker göndermesi durumunda Rusya’nın uygun şekilde yanıt vereceğini ifade ediyorlar. Göründüğü kadarıyla Rusya kışkırtan taraf olmak istemiyor ancak NATO’nun olası manevralarına karşı yapacağı hamleleri de belirlemiş görünüyor.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmeye hazırlandığı iddiaları ABD-NATO güdümlü medyanın manşetlerinden eksik olmuyor. Oysa Putin yönetimi Ukrayna’yı işgal iddialarını yalanlarken, NATO’nun Rusya’nın dibine kadar yanaşmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor ve bu yayılmacılığın durdurulmasını talep ediyor. Bu görüşü pek çok analist de paylaşıyor. Bu arada benzer görüşler dile getiren Alman ordusundan bir General, hakkında soruşturma açıldığı için istifa ediyor vs…
Görüldüğü üzere Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmeye hazırlandığı propagandası ABD-NATO imalatıdır. Emperyalist yayılmacılık politikasını kendi ürettiği yalanlara dayandıran Biden yönetimi işi savaş boyutuna taşıyacak mı henüz belli değil. Ama istikrarsızlaştırılmış bir bölgede gerilimin sürekli tırmandırılmasının savaş riskini arttırdığı da bir gerçek.