Rusya’nın Ukrayna etrafında askeri güç gösterisinin Amerikan yönetimi üzerindeki etkisini birkaç açıdan gözlemliyoruz. Biden, Ukrayna’nın NATO üyeliği için hazır olmadığını söyledi. Rusya’nın yazılı olanak taahhüt istediği konulardan birisi bu.
Biden ayrıca Rusya’nın küçük bir işgal hareketinde bulunacağını belirterek bir bakıma sınırlı müdahaleyi büyütmeyebiliriz demeye getirdi. Bu da Kiev’i boşluğa düşüren bir durum. Müttefiklerin NATO’nun koruyucu zemininde hizalamaya çalıştığı bir dönemde bu sözler bir gerçekliğin altını çizse de özünde zayıflık olarak görülecektir.
Üçüncü sonuç bugün Lavrov ile Blinken arasındaki toplantıdan çıkan karardır. ABD, Rusya’nın istediği yazılı güvencelerle ilgili talebine bir hafta içinde yazılı olarak yanıt verecek. ABD’nin bu yola girmesi bile başlı başına bir sonuçtur.
Ukrayna krizi çift taraflı kullanıma açık bir kriz. ABD’nin Rusya’yı çevreleme stratejisinde belirlediği sıcak noktalardan birisi. Aynı zamanda Afganistan’daki çekilmede Amerikan müttefikleri ortada bırakıldığı için Avrupa’da biz başımızın çaresine bakalım diyen kanatların sesi çıkmaya başladı. ABD, Avrupa üzerindeki elinin zayıflamaması için Rusya tehlikesini canlı tutuyor. Müttefikleri hizalama stratejisi.
Fakat Avrupa’yı bu dava etrafında yekpare tutamıyor. Ve Rusya da artık “Rusya döndü” anlamına gelecek güç gösterisinde bulunabiliyor. O yüzden diplomasi öne çıkıyor. Burada rol almaya çalışan bir Erdoğan görüyoruz. Biraz rol çalma biraz kendini güvenceye alma çabası diyebiliriz. Ukrayna’da işler savaş boyutuna varırsa Türkiye ciddi sıkıntılar yaşar.
ABD ile Rusya arasında sıkışan Erdoğan şimdi Zelenksi ile Putin’i buluşturmaya çalışıyor. Fakat Rusya bu krizde ABD’yi muhatap alırken Erdoğan’dan arabuluculuk değil Donbas’ta Minsk Grubu’nun sağladığı anlaşmalara uyulması için Zelenski üzerindeki etkisini kullanmasını istiyor. Ayrıca ayrılıkçı iki cumhuriyeti de kapsayan görüşmelerin Normandiya formatı olarak geçen bir platformu var. Bunu yeniden aktive edebilirler.
Artı Gerçek / 22.01.22