ILO: “Kadın işçiler pandemiden daha fazla etkileniyor”

ILO'nun raporunda kadın işçilerin dünya ölçeğinde istihdamda tuttukları yer, sektörler bazında kadın işçilerin dağılımı ve bu sektörlerin pandemiden etkilenme düzeylerine yer verildi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 25 Ağustos 2020
  • 10:21

İşçi ve emekçiler için halihazırda zorlu olan hayat koşulları pandemi ile birlikte daha da zorlaştı. Çifte sömürüye maruz kalan kadın işçiler için ise pandemi yeni yükler getirdi. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) geçtiğimiz ay yayınladığı “Cinsiyete duyarlı istihdamı iyileştirme: Daha adil bir şekilde yeniden oluşturma” başlıklı raporda, kadın işçilerin pandemiden etkilenme durumunu ve çözüm önerilerini sıraladı. Öte yandan, ILO'nun Cinsiyet Ve İstihdam Politikaları Bürosu sorumlusu  ekonomist Valeria Esquivel'in yazmış olduğu “Covid-19 sonrası ekonomik toparlanmanın merkezine cinsiyet eşitliğini yerleştirin” başlıklı yazıda, kadın işçilerin pandemiden etkilenen en önemli grup olduğu ve pandeminin istihdam alanında var olan cinsiyet eşitsizliğini derinleştireceği gerçeğine vurgu yapıldı.

632 milyon kadın işçi ve 823 milyon erkek işçi risk altında

ILO'nun raporunda kadın işçilerin dünya ölçeğinde istihdamda tuttukları yer, sektörler bazında kadın işçilerin dağılımı ve bu sektörlerin pandemiden etkilenme düzeylerine yer verildi. Kadın işçilerin pandemiden daha fazla etkilendiği belirtilen raporda, cinsiyet eşitliğinin temel alınarak kadın işçileri gözeten politikalar geliştirmenin önemi vurgulandı. Pandeminin sektörlere olan etkisi üzerinden yapılan değerlendirme ile birlikte dünyada 632 milyon kadın işçi ve 823 milyon erkek işçinin risk altında olduğu belirtildi. Raporda öne çıkan istatistikler ve değerlendirmeler ise şöyle:

-Pandemiden önce de kadın işçilerin istihdamdaki yerleri daralıyordu. Kadınların küresel işgücüne katılım oranı son on beş yılda yüzde 47,2 ye düştü (2005 yılında % 50,3 - 2019 yılında yüzde 47,2). İşgücüne katılım oranındaki cinsiyet farkı %27 oldu.

-İşsizlik oranı karşılaştırmalarında kadın işçiler yüzde 11,9, erkek işçiler ise %15. Gençler için bu rakamlar çok daha yüksek. Genç kadınlar için %27,5 ve genç erkekler için %25,2. Genç kadınların yaklaşık üçte biri pandemiden önce istihdam, eğitim veya öğretimde yer almadı.

-Orta gelirli ekonomilerdeki kadınların %55'i, düşük gelirli ekonomilerde ise %78'i (tarım dışında) güvencesiz çalışıyor. Yerli kadınlarda kayıt dışılık oranı küresel olarak %86,5'e ulaştı. Ücretli çalışanlar arasında cinsiyete dayalı ücret farkları %20 civarında.

-Çocuk bakımı, ev işleri kadınların üzerinde. Kadınlar pandemi ile birlikte işlerini kaybettiler ya da daha az maaşla çalıştırıldılar. İşlerini kaybedenler için artan bakım işleri, işe geri dönmeyi zorlaştırıyor. Güvencesiz çalışan kadınların durumu ise daha kötü.

-Ev işinde çalışan kadınların %75 i işlerini kaybetmekle karşı karşıya. Tekstil sektöründe risk altında olan işçilerin 34 milyonu kadın işçiler.

-Küresel ölçekte kadın işçiler ağırlıklı olarak sağlık ve sosyal alanda istihdam ediliyor. Toplam istihdamın %4,5'i ve toplam kadın istihdamının %8,4'ü sağlık ve sosyal alanda gerçekleşiyor.  Ortalamada, bu alanda çalışan kadınlar sağlık ve sosyal alan emekçilerinin %70'inden fazlasını temsil ediyor. Gelişmiş bölgelerde bu oran sağlık iş gücünün %80'ine ulaşmış durumda.

-Sağlık ve sosyal hizmete benzer şekilde, küresel olarak istihdamda eğitim sektörü toplam istihdamın %5,6'sını ve kadın işçi istihdamının %9,4'ünü temsil ediyor. Eğitim emekçilerinin %61,8'i kadın.

ILO'nun Cinsiyet Ve İstihdam Politikaları Bürosu sorumlusu ekonomist Valeria Esquivel ise ILO'nun internet sayfasında yayınlanan yazısında turizm, otelcilik ve hazır giyim sektörü gibi salgının neden olduğu ekonomik daralmadan ağır etkilenen sektörlerde erkeklerden daha fazla kadın işçinin çalıştığını ifade ederek, pandeminin işlerini erkeklerden daha hızlı kaybeden kadın işçileri orantısız bir şekilde etkilediğini belirtti. Çoğu kadın olan çok sayıda ev işçisinin de işlerini kaybetme riski altında olduğunu, sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğunun kadın olduğunu ve virüse yakalanma risklerinin arttığını vurguladı. “Dahası, istihdam durumlarının kırılganlığı, işgücü ve sosyal korumaya erişimin azalmasıyla birleştiğinde, kadınların şimdiye kadar daha az kesinti yaşamış sektörlerde bile pandemiye karşı özellikle savunmasız olduklarını fark ettikleri anlamına geliyor” diyen Esquivel, okulların kapatılması ve hastalananların bakımı, kadınların ücretli çalışma saatlerini kısalttığını veya toplam çalışma saatlerini sürdürülemez seviyelere çıkardığını belirtti.