Mücadelede Petrol-İş üyesi kadın işçilerin sorumlulukları

Petrokimya işkolunda da Petrol-İş Gebze Şubesi'ne bağlı fabrikalarda kadına yönelik şiddete karşı açıklamalar yapıldı.

  • Mücadele postası
  • |
  • Kadın
  • |
  • 05 Eylül 2020
  • 14:16
ikon

Kadına yönelik sistematik saldırılara en son örnek, kadına yönelik şiddetle mücadelede uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nin iptali yönündeki açıklamalar oldu. Her gün ölümler yaşanıyorken, kadın ve çocuklara yönelik şiddetin önlenmesine dair maddeler içeren sözleşmenin hedef alınması, toplumdaki örgütlü kesimlerin ve kadınların tepkileriyle karşılandı. Her ne kadar Türkiye’nin imzası olduğu tarihten beri, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddette bir azalma olmasa da, AKP-MHP iktidarının böylesi bir sözleşmeye bile tahammülsüz olması tutumlarını net bir şekilde göstermektedir.

Fitili ateşleyen olay, üniversiteli genç bir kadının tasarlanarak katledilmesi oldu. Pek çok ilde eylemler, forumlar, toplantılar örgütlendi. Kitlesel yürüyüşlerle, kadına yönelik şiddetin önlenmesi noktasında mücadele ortaya serildi.

Fabrikalardan anlamlı tepkiler

Bu protestolara en anlamlı örnekler çalışma yaşamından verildi. Bugün için, işçi sınıfının ortak tepkilerinin okunabildiği alanlar, genel olarak sendikalı yerler oluyor. Farklı işkollarında üretim alanlarında, sözleşmenin iptali üzerinden kadına yönelik şiddet gündemleşti.

Petrokimya işkolunda da Petrol-İş Gebze Şubesi'ne bağlı fabrikalardan açıklamalar yapıldı. Sendikanın kadın komisyonu öncülüğünde, Alpla Plastik, Novares, Plascam'da Petrol-İş üyesi işçiler, en önde kadın işçilerle ortak basın açıklamaları gerçekleştirdi. Toplumdaki temel sınıf karşıtlıklarına, bunun kadın-erkek eşitsizliğini derinleştirdiğine dikkat çekildi. Kadın istihdamının sınırları ve olduğu kadarıyla da büyük oranda güvencesizliği verilerle ortaya kondu.

Bu noktadaki duyarlılığın yapılan eylemlerin ve açıklamaların çok önemli olduğunu bilmekle beraber, sorunun duyarlılıkla çözülemeyeceği de açıktır. İşçi sınıfının toplumsal bir güç olarak bu gündemde de eylemli bir şekilde taraf olabilmesi gerekmektedir.

Çubuğu kendimize bükelim!

Petrol-İş Sendikası, %10 kadın üyeye sahip, buna rağmen temsilci kadın işçi sayısı yok denecek kadar azdır. 8 Martlarda kürsülerde kadın işçilerin inisiyatifinin de zayıf olduğu ortadadır. Bunu değiştirecek olan sendika yöneticileri değil, işçilerdir.

Denilebilir ki, eğitim planlamaktan, salon tutmaya vb. pek çok çabaya rağmen kadın işçiler geri duruyor. Haklılık payı olmakla birlikte, kadınları pek çok aktiviteden kaçınmak durumunda bırakan şey evdeki sorumluluklar, özellikle çocuk bakımı, temizlik, yemek yapımı ve benzeri şeylerdir. Mesai saatleri dışında kadınların ikinci bir mesaisi anlamına gelmektedir. Mesai saatleri dışındaki eylem-etkinliklere, eğitimlere kadın işçilerin katılımını düşürmektedir. Bir ilk adım olarak temel bir talep olan kreş sorununun çözümü ve eğitimlerin mesai saatleri içinde yapılması gündeme alınabilmelidir.

Bütün bunların üstüne kadına yönelik gerici bakışın, aynı düzeyde olmasa da sendikalarımızda da, fabrikalarda da hakim olduğunu görmek gerekir.

TİS süreçlerinde kasın işçilerin talepleri gündeme getirilmelidir!

Özellikle, TİS süreçleri, bu talepleri daha bütünlüklü ortaya koymanın, kazanabilmenin en avantajlı dönemlerini oluşturuyor. Pek çok fabrikada, fiili bir direnişle işçiler sendika hakkını kazanırken, sendika tarafından da var olan hakları koruma, yeni haklar kazanmada aynı yol ve yöntemler izlenebilmelidir. “Biz olanak sağlıyoruz fakat kadın işçileri çekemiyoruz” sınırlılığında bakmak yerine, görev ve sorumluluklara daha fazla dikkat çekmek ve bunların ne kadar pratikleştirildiği irdelenmek durumundadır.

Petrol-İş Gebze Şubesi’ne üye kadın işçilerin kadına yönelik şiddet gündemi üzerinden anlamlı pratiklerine yenilerini eklemek mümkündür. TİS sürecindeki Novares fabrikası bunun önemli alanlarından biridir.

Novares’te çok daha dinamik bir süreç işletilebilmeli, taban iradesinin açığa çıkartılacağı bir işleyiş içinde kadın işçiler söz sahibi olabilmelidir. Kadına yönelik şiddete karşı etkin mücadele yürütmek, kadın işçilerin özgün taleplerini işleyebilmek ve işçiler arasındaki sözleşmeli, kadrolu ayrımlarının olmadığı bir çalışma ortamı için mücadele hattı ortaya koyabilmek Novares işçileri için önemli bir yerde durmaktadır.

Son olarak söylemek gerekir ki, kadına yönelik şiddetin son bulması, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, kadın erkek el ele tüm işçilerin ortak mücadelesi ile olanaklıdır. Bunu bilince çıkartmalı, sınıf kavgasını bu temelde büyütmesini bilmeliyiz.

Gebze’den bir Petrokimya işçisi