İzmir’de emekçi kadın anketi

İzmir’de 8 Mart çalışmaları kapsamında son iki hafta içerisinde Harmandalı, Küçük Çiğli ve Aliağa’daki emekçi mahallelerinde kapı kapı dolaşarak kadınlarla anket çalışması yaptık.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 06 Mart 2021
  • 19:37

Bu sene 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü pandemi ve ekonomik krizin yarattığı yıkım koşullarında karşılıyoruz. İşçi sınıfı açısından çok yönlü sorunların açığa çıktığı, sömürünün ağırlaştığı bugünlerde emekçi kadınlar kapitalizmin erkek egemen yapısı içinde daha fazla sorunla boğuşuyorlar. İşten çıkarmalarda ilk önce kadınlar kapı önüne konuluyorlar. Kadının temizlik, yemek ve çocuk bakımı ile iş yükü artarken, aynı zamanda bu yükler nedeniyle işi bırakıp eve kapatılması yaygınlaşıyor. 

Emekçi kadınların hem bu sorunlar karşısında nasıl konumlandığını, ne düşündüklerini anlayabilmek için hem de kadınlara bu sorunları işyerlerinde, alanlarda örgütlü biçimde çözebilmek çağrısını taşıdığımız bir çalışma yürüttük. İzmir’de 8 Mart çalışmaları kapsamında son iki hafta içerisinde Harmandalı, Küçük Çiğli ve Aliağa’daki emekçi mahallelerinde kapı kapı dolaşarak kadınlarla anket çalışması yaptık. Anket çalışmasına katılan kadınlardan, sorduğumuz sorulara pandemi ile başlayan son 1 seneyi göz önüne alarak cevap vermelerini istedik. 

Bu çalışmada kadınların sorunları üzerinden konuşma ihtiyacı olduğu öne çıkarken, verimli sohbetler gerçekleştirildi. Kadınların özellikle pandemi süresince eve daha fazla kapandıkları için sağlıklı bir yaşam ortamından mahrum oldukları görüldü. Hangi siyasi görüşte olurlarsa olsunlar ankete katılan kadınların iktidarın söylem ve uygulamalarının karşısında oldukları gözlemlendi. 

Ankete katılan kadınlar 8 Mart günü Alsancak’ta yapılacak eyleme davet edildi. Birçok kadın ev içindeki yükümlülükleri nedeniyle katılamayacağını belirtse de yapılan çalışma ve eylemlerin önemli olduğunu söyledi. 

Anketin daha ayrıntılı sonuçlarını şöyle sıralayabiliriz:

Anket yaptığımız kadınların yüzde 27’si bir işyerinde çalışıyor. Yüzde 10’u işsizken, diğer yüzde 10’u emekli ve yüzde 53’ü ya uzun zamandır çalışmıyor ya da pandemi nedeniyle çalıştığı işi bırakmış durumda. Çalışan kadınların tamamının işyerlerinde kısa çalışma veya ücretsiz izin uygulanmış. Kendileri de ortalama 3 ay kadar bu uygulamalara tabi tutulmuş. 

Çalışan kadınlara sorduğumuz “İşyerinde pandemi ile birlikte baskı ve mobbing arttı mı?” sorusuna tamamının cevabı “evet” oldu. Anket yaptığımız emekçi kadınların yine tamamı kadın ve erkek işçiler arasında ücret eşitsizliğinin olduğunu belirtti. “Krizle birlikte alım gücünüzde düşüş yaşandı mı?” sorusuna ankete katılanların tamamı evet derken, bu düşüşün ortalama ne kadar olduğunu sorduğumuzda cevaplar yüzde 70 oranında bir düşüş olduğunu gösteriyor. 

“Pandeminin yönetilebildiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yarısı “hayır” derken, yarısı ise “insanlar kurallara uymuyor” dedi. Ancak bu soru üzerine yürüttüğümüz tartışmalarda fabrikaların hiç durdurulmadığı, kongrelerin yapıldığı bir durumda, pandemiyi büyük ölçüde yayanların kurallara uymayan insanlar olup olmadığını tekrar sorduğumuzda tümünün cevabı değişti. “Pandemi ile birlikte ev işlerinin yükü arttı mı” sorusuna ankete katılan kadınların tamamı “evet” dedi. Kadınlara “Kadına yönelik şiddet sizce nedir?” sorusunu yöneltip, “fiziksel, psikolojik, ekonomik etkenler, iktidarın gerici söylemleri” şıklarını sunduğumuzda ise kadınların tamamı “Bunların hepsidir” dedi.

“Kadınların bu toplumda yaşadığı en büyük sorun nedir” sorusuna çok çeşitli cevaplar aldık. Eşitsizlik, kadınlara saygı duyulmaması, istihdam, ev işi yükü, cesaretsizlik, eğitimsizlik, umutsuzluk, dinsel ve toplumsal bakış, şiddet, güvencesizlik cevapları sıralandı. Birden fazla sorun sıralayan kadınlar, en çok “eşitsizlik” dedi. İstisnasız tüm kadınlar “ekonomik özgürlüğün elde edilememesi, iş imkanı” üzerinde durdu. Özelde Aliağa’da yaptığımız ankete katılanlar, bu bölgede kadınların çalıştırılmamasını sorun olarak gördüğünü belirtti.

Son olarak kadınların yaşadığı sorunlar üzerine neler yapılması gerektiğini sorduğumuzda eğitimde eşitlik algısının yaratılması, ekonomik bağımsızlığın kazanılması, yani kadınların istihdam edilmesi, iktidarın kadınlarla ilgili söylemlerini değiştirmesi, yasal düzenlemelerin yapılması, ücretsiz kreş açılması, toplumsal algının değişmesi, sosyal aktivitelerin artırılması cevapları verildi. Yine birden çok cevapların verildiği bu soruda da özellikle kadınlara iş imkanı yaratılması talebi öne çıktı.

İzmir İşçi-Emekçi Kadın Komisyonu