DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze Şubesi 14. Olağan Genel Kurulu Gebze Holiday Inn Otel’de gerçekleştirildi.
Genel kurul delegelerinin ve misafirlerin selamlanmasının ardından Gebze Şube Başkanı Necmettin Aydın açılış konuşması gerçekleştirdi. Konuşmaya başlamadan Eskişehir’de direnen Entil işçileri ile Ankara yürüyüşü gerçekleştirmeleri engellenen Soma maden işçilerinin direnişini selamladı.
“Genel kurullarda geçmiş dönemin muhasebesi yapılır, yeni döneme dair planlamalar yapılır” diye başlayan konuşmada, emperyalist güçlerin Büyük Ortadoğu Projesi ile kirli çıkarlarından, emperyalist odaklara karşı mücadele etmek gerektiğinden bahsedildi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını da kutlanarak emperyalizme karşı cumhuriyete sahip çıkma çağrısı yapıldı. 15 Temmuz darbe girişiminin “gerek halkın gerekse de sağduyulu subayların müdahalesi ile geri püskürtüldüğünden”, OHAL ile DİSK ve Birleşik Metal-İş’in dışında hemen hiçbir kurumun sesinin çıkmadığı bir dönem yaşandığından, parlamenter sistem yerine tek adam sistemine geçildiği ve bu dönemde işsizlik-enflasyonun arttığından, ekonomik krizin başladığından söz edildi. Kadına yönelik şiddet, tacizler, kadın cinayetleri, iş cinayetlerinden, sendikalaşma oranından bahsedildi.
“Biz ne yaptık?” denilerek “8 yılda bir başarı öyküsü yazdık. Şube sayımız %100’ün üzerinde artış gösterdi. Üye sayımızı 3500’den ilk dönem 5000’e, ikinci dönemde ise 8000’e dayandı. Sendikamızı metal işkolunda 1 numara yapacağız. Oturduğumuz her sözleşme masasından zaferle kalktık. Grev yasaklarına karşı yılmadık” diye söze devam edildi.
MESS Grup TİS sürecinin öneminden bahseden Aydın, OHAL döneminde de eylemlere devam ettiklerini, son 8 yılda 16 işyeri örgütlediklerini söyleyerek, Adnan Yücel’in ‘Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek’ şiiriyle konuşmasını bitirdi.
Konuşmanın ardından son çalışma dönemindeki eylem, etkinlik ve faaliyetlerin fotoğraflarından oluşan bir slayt gösterimi yapıldı.
Ardından da aralarında Adnan Serdaroğlu ve Özcan Atmaca’nın da bulunduğu 5 kişilik divan oluşturuldu.
Adnan Serdaroğlu konukları ve delegeleri selamlayarak konuşmasına başladı. “Baskılara karşı dimdik ayakta duran Gebze Şube bizim için ayrı bir yerde durmaktadır. Bizim bize ihtiyacımız var, bizim bizden başka dostumuz yok. Sendikal demokrasiyi en iyi işleten sendikayız. Metal işçileri en karanlık günlerde bile haksızlığa karşı yürüyenlerdir” diyen Serdaroğlu, devletin kutsal olmadığından, bu devletin çıkar devleti, işçileri baskı altına almak, sömürmek için işleyen bir devlet olduğunu, Saray devleti olduğunu, işçilerin devleti olmadığını söyledi. “Biz bu vatanı savunmaya devam edeceğiz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullanan Serdaroğlu “Eskişehir’de direnen Entil işçilerinin yanındayız. Gece gündüz demeden olmaya da devam ederiz. Saray devleti ise ben konuşma yaparken çekici ile ses aracını çekmeye çalışıyor. İnsana saygı göstermeyen bir iktidar var. Mahkemede hesaplaşacağız. İşçilere saldırmak ne demektir göstereceğiz” diye konuştu.
Ortadoğu’nun bataklık olduğunu ifade eden Serdaroğlu “Nerede bir şey olsa işçilerin eylemlerine karşı gerekçe olarak kullanılıyor. Grev yasaklarına bahane ediliyor. Hep işçiden özveri bekleniyor. Patrondan özveri beklenmiyor” dedi. “Bir operasyon oldu, damat ne yaptı, vergiyi tabana yaydı” diyen Serdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “IMF programı uygulanmaktadır. Esnek çalışmayı getiriyorlar. Dönemin başbakanı sendikalaşma özgürlüğünden bahsederken Posco’da 110 işçi atıldı. Hükümet hiçbir şey yapmadı. Altından Kibar Holding Bilal’in vakfına 1 milyon avroluk bağışı çıktı.”
“MESS Grup TİS işçi sınıfının en önemli mücadelesidir. Senin grev yasağını tanımıyoruz dedik yine diyeceğiz. AYM hükümete grev yasağı için ceza kesti. Bu uluslararası bir suçtur. Bir hükümet anayasayı çiğnemiştir” ifadelerini kullanan Serdaroğlu, konuşmasını sermayeye uyarıda bulunarak bitirdi: “Hükümete sığınarak kendinizi kurtaracağınız düşünüyorsanız yanılırsın, o fabrikaları size dar ederiz.”
Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. Konuk kurumların isimleri okunarak genel kurul devam etti. Genel kurula gelen sendika temsilcilerinin ve parti temsilcilerinin adları okundu. Listeye isim yazdırılmasına rağmen Metal İşçileri Birliği’nin ismi okunmadı. Hemen ardından “Konuklardan konuşmak isteyen var mı? Yoksa devam ediyoruz” denildi. Konuşmaya kimse kalkmayınca 5-10 saniye içinde genel kurul işleyişi, konuk konuşmaları yapılmadan geçildi. Bir konuşma hazırlığı içinde olan MİB’e ise söz hakkı tanınmamış oldu. Ayrıca Mata’daki süreci aktarmak isteyen işten atılan bir Mata işçisine de söz verilmedi.
Verilen aranın ardından delege konuşmalarına geçildi. 21 delege adını yazdırdı. Delege konuşmalarının hemen hepsi, Eskişehir’de direnen işçilere yönelik saldırıya karşı kınama ve dayanışma açıklamaları yaptılar.
Mevcut yönetimde Şube Denetleme Kurulu Başkanı olan Tabip Yavuz çıkarak Necmettin Aydın’ın listesine destek çağrısı yaptı.
“Gebze Şubesi’nin yönetim anlayışı eskimiştir”
Cengiz Makina’dan Tarık Dikmen yaptığı konuşma ile krizin herkesi vurduğunu, hak kayıpları yaşandığını, patronlar zenginleşirken işçilerin fazla mesai yapmak zorunda kaldığını söyledi. “Hiç birimiz cahil değiliz, arkamızdan iş çevirenleri anlıyoruz. Kör değiliz. Bizler sendikalı, örgütlü işçileriz” diyerek DİSK’in değerlerine sahip çıkmak gerektiğini belirtti. “Gebze Şubesi’nin yönetim anlayışı eskimiştir. Hiçbir konu bağırarak-çağırarak çözülemez. Hiçbir delege arkadaşımız korkutulmamalıdır. Kapalı kapılar ardında pazarlıklarla bu iş yürümez. Herkes kendi iradesini özgürce ortaya koyabilmelidir” diyen Dikmen, sendikal demokrasinin olmadığını ifade etti.
“Gebze Şube’de değişim vakti gelmiştir. O gün bugündür. Ancak sağlam bir kapı patronları dışarıda tutar. Cengiz Makine şubenin en büyük fabrikasıdır” diyen Dikmen, günlerce, haftalarca çalıştıklarını ve 17 delegenin tamamının mücadeleci bir anlayışı savunan Selçuk Çiftçi’nin listesinde olmanın en doğru karar olduğuna karar verdiklerini ifade etti.
“Patronlarla pazarlıkla, sınıf mücadelesi olmadan bir yere varılamaz”
HT Solar baştemsilcisi Gamze Fırat konuşma yaparak, örgütlenme süreçlerinden, işgal-grev-direniş gerçekleştirdiklerinden, şube yönetiminden yeterli desteği görmediklerinden bahsetti. Sendikada yılda iki kez verilen kadın eğitimlerinin daha fazla sayıda ve fabrikalarda olması gerektiğini ifade eden Fırat, bütün eğitimlerin fabrikalarda verilmesinin sözleşmeye geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Fırat “Var olan komiteler aktif hale getirilmelidir. Disiplin ve Denetleme Kurulları göstermelik olmaktan çıkmalı. Örgütlenmek öncelikli hedefimiz olmalıdır. Örgütlenme seferberliği başlatılmalıdır. Bu bakışı sahiplenen Selçuk Çiftçi ve arkadaşları ile Denetim Kurulu’na adayım. Sınıf mücadelesi olmadan patronlarla pazarlık ile varılacak bir yer yoktur” diyerek konuşmasını bitirdi.
“Kazanmak için kenetlenmek gerek”
ZF Sachs’tan Rıza Kahraman yaptığı konuşma ile Bosch süreci ve sözleşme süreci sonucundaki gelişmelerle ortaya çıkan Metal Fırtınası’na Türk Metal’in (TM) engel olamadığını söyleyerek Metal Fırtınası üzerine bir konuşma yaptı. Bu süreçte Türk Metal’den kurtulan bir fabrika olan ZF’nin tek fabrika olduğunu, baskılardan kazanımla çıkmak için kenetlenmek gerektiğini ifade etti.
Yine ZF Sachs’tan Faruk Kaya konuşmasında uzun yıllar boyunca TM’nin boyunduruğu altında olduklarını, işçinin iradesinin yok sayıldığını, sözleşmelerin işçilerden habersiz imzalandığını, temsilcilerin atandığını ifade etti. Sendikacılara öfke biriktirdiklerini ifade eden Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Metal Fırtına sürecinde harekete geçtik. 40.000 metal işçisi TM’den istifa etti. Geriye bir tek ZF kaldı. İşçiler birer birer TM’ni ve MESS’in oyunlarına geliyor, baskı ile boyun eğdiriliyordu. Kimse bize çalışma raporunda olduğu gibi görüşmeler yaparak ZF’yi örgütledik demesin. Biz alınteri döktük. Mücadele yürüttük. Birleşik Metal’de örgütlendik. Birleşik Metal’in bayrağını dalgalandırmaktan gurur duyuyoruz. Ancak Şube yönetiminin hatlarını da görüyoruz. Sendikamız BMİS’in kuruluş değerlerine sahip çıkıyoruz.”
Sendika odalarına astıkları afişin yönetim tarafından sökülmesine karşı şube yönetiminin yanlarında durmadığını ifade eden Kaya “Başınız göğe mi erdi” dedi. Kaya, “Biz isterdik ki, temsilciler arasında ayrımcılık yapılmasın. Öncelikle üyelerimizin fikrini sorduk. 18 delegenin 15’i olarak Selçuk Çiftçi’nin listesini destekleyeceğiz” diyerek konuşmasını bitirdi.
“İşçilerin siyasal yaşama girmeleri bir gerekliliktir, iktadır eleştirmekten kaçınmamalı”
Sarkuysan Emaye/Gebze’den Şenol Güler konuşmasında, “Kazanan ve kaybedenin olmaması gereken yerlerdir genel kurullar. Rantsal bakışlar, çıkar ilişkileri sendikaların özünü değiştirmiştir. Devlet destekli, belinde silahla gezen sarı sendikacılık anlayışına karşı Birleşik Metal gibi sendikalar vardır” ifadelerini kullandı. Adaletsizlik, kadın sorunu, eğitim sorunu, sağlık sorunu vb. sorunlardan bahsederek “İşçilerin siyasal yaşama girmeleri bir gerekliliktir. Üyelerimizin tablosu bahane edilerek, korkarak siyasal iktidarı eleştirmekten kaçınmak doğru değildir” dedi.
Polisin eylemlere saldırılarından bahseden Güler, grevi patronlar için yasakladıklarını açıktan ilan ettiklerini ifade ederek mücadele çağrısı yaptı.
“Baskılar karşısında eğilip bükülmeyen yöneticilere ihtiyacımız var”
Dostel’den Mehmet Alan ise “Baskılara maruz kalmamıza rağmen Birleşik Metal’de örgütlendik. Önümüzde MESS Grup TİS süreci devam ederken şubemiz de etkin bir rol oynayacaktır. Saldırılar karşısında eğilip bükülmeyen, dik duran yöneticilere ihtiyacımız var. Bu seçimde de bu görevin altında kalkacak adayları destekleyeceğiz. Necmettin Aydın, Kadir Gedik, Engin Kulu’nun bulunduğu listeye oy vereceğiz” dedi.
Yücel Boru’dan Murat Gündüz ise “Necmettin Aydın’ın listesinden taraf olacağım. Üye sayısı 3500’den 8000’e ulaşmışsa, sözleşmelerden alnının akıyla çıkmışsa bunda mevcut yönetimin payının olduğunu düşünüyorum” diyerek mevcut yönetimin listesine destek çağrısı yaptı.
Legrand’dan Vedat Bilgin, Nesim Kolos’un da bulunduğu listeyi destekleyeceğini söyleyerek mevcut yönetimin listesine destek çağrısı yaptı.
Arfesan’dan Fethi Duran fabrikasında grev sürecinde anı defterine yazdıklarını okuyarak konuşmasına başladı. Ardından da “18 yıldır sendikalı olarak çalışmaktayım. Uzun zamandır kurul ve komisyonlarda yer aldım. 2 yıldır temsilciyim. Arfesan-Arpek işçileri olarak Kadir Gedik’i tebrik ediyorum. Necmettin Aydın listesini destekliyorum” dedi.
Makine Takım’dan bir delege “Siyasi iktidar krizin faturasını bizlere ödettiriyor. Çalışma ve yaşam koşullarımız her gün daha kötüleşiyor. İşsizlik çığ gibi büyüyor. Enflasyon gerçekçi değildir. Maaşlarımız eriyor. Kıdem tazminatının fona devredilmesi ile gasp edilmek isteniyor. Her iki listeyi de destekleyen arkadaşımız var. Kim seçilirse seçilsin mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Federal Mogul’dan Volkan Talipoğlu ile Kroman Çelik’ten Enes Yiğit Necmettin Aydın’ın listesini destekleyeceklerini açıkladılar.
Konuşma yapan Cihan Güneş ise “Karşına kim çıkarsa çıksın haklı olduğun yoldan vazgeçmeyeceksin. Kanunlara güvenmeyeceksin. Sen daha fazlasını isteyeceksin, kanunları yeniden yazdıracaksın. Ürettiğin şey, çalıştığın yer senin olana kadar istemekten vaz geçmeyeceksin. Çaba harcamazsan elindeki avucundaki de gider” diyerek Selçuk Çiftçi’nin listesine destek çağrısı yaptı.
Kroman Çelik’ten Naci Al “21 yıl içinde birçok komisyonda görev aldım. Engin Kulu arkadaşımla omuz omuza birlikteydik. 15 yıl önce bir işçi arkadaşımız iş cinayetine kurban gitti. O hgün temsilci olan Engin Kulu yasımızı tutacağız dedi ve fabrikanın çalışmasına engel oldu. Gelen gideni aratır” diyerek Engin Kulu’ya destek çağrısı yaptı.
“Şubemizi yeniden inşa etmenin zamanı gelmiştir”
Sarkuysan’dan Mustafa Ekinci ise şu ifadeleri kullandı: “Uzun yıllardır üyesi olduğumuz sendikamızın ne kadar değerli olduğunu 4 dönemdir delegelik yaparak görmekteyim. Mevcut şube yönetimi yıkılmaya yüz tutmuş bir bina gibidir. Şubemizi yeniden inşa etmenin zamanı gelmiştir.
“Sarkuysan ve Kroman fabrikaları sürekli yönetimi eleştirmektedir. Engin Kulu mevcut yönetimin yanında yer almaktadır. Bu birliktelik daha baştan sakat bir birlikteliktir. Engin Kulu arkadaşımızın Kroman işçilerinin iradesiyle değil, kendi koltuk hesabıyla hareket etmektedir. İlkeler önemlidir. Engin Kulu’dan her şeyi bekliyoruz, hiçbir şey de beklemiyoruz.
“Ya sınıfına ve sınıf sendikacılığına güvenen Selçuk Çiftçi’yi ya da sınıfına ve baştemsilcisine ihanet eden Engin Kulu’yu destekleyeceksiniz.”
Ekinci, ‘Güneşi İçenlerin Türküsü’ şiirini okudu.
“Delege olmanın sorumluluğuyla seçim yapın”
Arpek’ten Erdoğan Kılıç Necmettin Aydın’ın listesine destek çağrısı yaptı. Rıdvan Şimşek ise şöyle konuştu:
“6 yıl baştemsilciyken görev almış biriyim. Temsilci sendikanın namusudur dediler. Ben bu yönetimde kendimi böyle hissedemedim. Demokrasi var dediler. Herkes istediğini kürsüye çıkar söyler dediler. Söyledik, dokunmadıkları yerimiz kalmadı. Onları pohpohlarsan, desteklersen senden iyisi yok. Yanlışlarını söylersen ayvayı yedin. Fabrikaların işten çıkarılma listelerinde, vargücüyle çalışan temsilciler yer alıyorsa kimse bize namustan bahsetmesin.
“Seçim yaparken ahbap çavuş ilişkileriyle değil, yandaşçılık ilişkileriyle değil, temsilcilerin yönlendirmesiyle değil, delege olmanın sorumluluğuyla seçim yapın.”
“Belka’nın örgütlenme sürecinde Selçuk Çiftçi’nin emeği tartışılmazdır. İlk sözleşmeler kötü geçti. Yönetime küfreden işçiler oldu. Necmettin Aydın’ın sözüyle disiplin kurulunu toplayıp işten çıkarttık. İşçiler Necmetin Aydın’a gittiler. Temsilcinin suçudur diyor. Temsilciyken yönetimi eleştirdim, beni disipline verdiler.”
Mevcut yönetimi eleştiren Şimşek, Sarkuysan’daki kazanımları da ifade ederek Selçuk Çiftçi’ye destek çağrısı yaptı.
Bosal Baştemsilcisi Emrah Rişvan “İşçileri çıkartıyorlar ne diyorsunuz diye soran bir başkan istemiyoruz. Yönetim neden işçi çıkarttığını anlatıyor, Necmettin Aydın ise ise biz böyle olaylarla bölgemizde karşılaşıyoruz, size işçi çıkartmayın diyemem diyor. Biz böyle bir şube başkanı istemiyoruz. Selçuk Çiftçi’yi destekliyoruz” dedi.
Son delege konuşmasında da MESS sözleşmesinin öneminden bahsedilirken, Metal Fırtına’da birçok fabrikada işçilerin TM’den istifa ettiğini, bu yüzden bu süreci kol kola yürütmek gerektiğinden bahsedildi. Arpek ve Arfesan fabrikaları olarak Kadir Gedik’in bulunduğu listenin destekleneceği ifade edildi.
Aday konuşmaları
Aranın ardından, yönetimden aday olmayan bir yönetici olan Serkan Yılmaz Şube yönetimi adına konuşma gerçekleştirdi. “Bu bir bayrak yarışıdır. Necmettin Başkanı destekliyorum. Üzerime düşen ne varsa yapmaya devam edeceğim” dedi.
Aday konuşmalarına geçilmeden, EYT ile ilgili mücadelenin her platformda devam edeceği söylenerek, önümüzdeki haftasonu 3 Kasım’da saat 13.00-16.00 arasında Darıca Adnan Menderes Kültür Merkezi Salonu’nda gerçekleşecek olan Gebze-Çayırova-Darıca EYT derneği açılışına çağrı yapıldı.
Necmettin Aydın ve Selçuk Çiftçi’nin de imzası olan blok liste olsun önerisi kabul edildi. Listeler okundu. İki blok listede yönetime aday olan 5 kişilik listeler ise şöyle şekillendi:
1. Liste: Necmettin Aydın, Engin Kulu, Kadir gedik, Erdal Başer, Nesim Kolos
2. Liste: Selçuk Çiftçi, Fehmi Elmacı, Hanifi Orhan, Tarık Dikmen, Faruk Kaya
İlk aday konuşmasını Hanifi Orhan yaptı ve şunları ifade etti: “Değişim vakti gelmiştir. Sınıf mücadelesinden yana bir yönetim olarak ona ve yetkinizi istiyoruz. Bugün bize onay vererek, değişime öncülük edeceksiniz. Karalama kampanyası yaptılar. Ancak ekibimiz sağlam bir şekilde yol yürüyor. Bizleri adeta sendika ihanet içinde insanlar olarak suçladılar. Çözüm üretmek için koltuklarında kalabilmek için her yolu denediler. Soframızdaki aşımızın, ekmeğimizin neden büyümediğini neden söylemediler. Ayakları yere sağlam basan, dik duran yeni bir yönetim vaat ediyoruz. Bütün amacımız, hedefimiz budur.”
İkinci konuşmayı yapan Kadir Gedik “7 dönemdir temsilcilik yapıyorum. 2 dönemdir yönetim kurulunda görev aldım. Amacımızı sendikamızı güçlü kılmak için görev alacağım. Bütün olumsuzluklara ve karalama çabalarına karşı başta Necmettin Aydın olmak üzere boyun eğmedik. Sınıf mücadelesine inan arkadaşlar olarak yolumuza devam edeceğiz. Bizlerin sorumluluğu daha da artmaktadır. Türkiye işçi sınıfına yol göstermeye devam edeceğiz” dedi.
Fehmi Elmacı ise “Selçuk Çiftçi’nin listesinden Şube Genel Sekreteri adayıyım. Kimsenin arkasından konuşmadık iş çevirmedik. Eleştirilerimizi kurullarımızda dile getirdik, sözümüzü esirgemedik. Sözde değil gerçek demokrasi istiyoruz. Bu şube can çekişiyor. Can vermeye geliyoruz. Gebze’de birçok örgütsüz işyeri ve işçi bulunmaktadır. Bir fabrikanın örgütlendiğini sosyal medyadan öğrendik. Örgütlenmelerde üyelerini seferber edemeyen, deneyimli temsilcilerinden destek istemeyen bir yönetim istemiyoruz. Biz bunu değiştirmeye geliyoruz. Mevcut şube yönetimi neyi başardı? Koca bir sıfır” ifadelerini kullandığı konuşmasının sonunda “Asla yalnız yürümeyeceksiniz” dedi.
Şube sekreteri adayı olan Engin Kulu, yaptığı konuşmalarda kendisine ilkesiz diyenlere cevap verdi. Korman’da temsilcinin arkasında durmayışını gerekçelendirdiği konuşmasının ilk bölümü, konuşma yapan delegelere cevap verir nitelikteydi. Bu esnada salonun tansiyonu da yükselmeye başladı.
Kulu, “Ben çıkar için değil mücadele için bu işin içine girdim. Temsilci değilken de mücadele içindeydim. Dostel’i evde örgütledim. Aperam’ı tek başıma örgütledim. Sendikalarımız içinde zaman zaman tartışmalarımız oluyor. Hepimiz aynı kurullarda, eğitimlerde yer alıyoruz. Eleştirmek kolay, emek vermek zor emek. Biz canımızı ortaya koyuyoruz. Kroman işçisi beni seçmiş göndermiş. Bizden yanaysan ilkelisin, bizden yana değilsen ilkesizsin. Hadi ordan be! Bu işler gönül işleri. Biz sağlığımızı verdik. Canımızı da veririz. Baş temsilcisinin arkasında durmayan adam dediler. Kendisini pazarlayan insanların arkasında ben durmuyorum. Git sen dur. Temsilcilerin %80’i yanımızda, düşmanımız değil” sözlerini kullandığı konuşmasına krizden, imzalanan sözleşmelerden, YHK ile bağıtlanan sözleşmelerden bahsederek devam etti. Kulu konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:
“Bireysel kahramanlık konuşmaları ile değil, bireysel kolektif çalışmayla MESS’e diz çöktüreceğiz. Grev yasaklarına karşı aldığımız tutum ortadadır. Bu rolümüzü bu dönemde de gerçekleştireceğiz. Şimdi öne atılma zamanıdır. Kardeşliğin güçlendirilmesine talibiz. Kariyerden, egodan, hırstan uzak birlikte çalışma yürütecek bir ekiple karşınızdayız. Kurulan doğru ilişkilerle birlikte yöneteceğiz. Değişim istiyorlar ya. Değişim zaten oluyor. Kendilerinin haberi yok. Bu yönetime desteğiniz istiyorum.”
Başkan adayı olan Selçuk Çiftçi yaptığı konuşmasına, eleştirilere ve konuşmalara yanıt vererek başladı. “Engin Kulu’nun değişim sözüne karşı, 20 yıldır bu koltuklarla oturanlarla birlikte adaysınız. 20 yıldır neyi bekliyordunuz? Delegeler seçildi deniyor Kroman’da, Bugün kim kazanırsa kazansın, Kroman fabrikasına sandık koymaya var mısınız? Şube üye sayısı 8.000’e çıkmışsa bizim mi haberimiz yok. Şubemizin üye sayısı 7.000’dir. İnsanlar canını ortaya koyuyorlar. Perdelerin sararmasını ajitasyon malzemesi yapıyorsunuz. Bosal’ı tek başınıza mı örgütlediniz? Biz de vardık. Sendikamızı kurşunlayanlarla varsa bir bağımız ispat edin, çekilmeye hazırım. Kriz derinleştikçe, kar iç güdüsüyle patronlar saldırganlaşıyor” diyerek verdiği yanıtların ardından Çiftçi; krizden, krizin fırsata çevrildiğinden, OECD ülkeleri arasında haftalık ortalama çalışma süresi en çok olan, ve en az kazanan ülkenin Türkiye olduğundan, kayıtsız işsiz sayısının 4 milyonu geçtiğinden, açlık sınırının 2.000, yoksulluk sınırının 7.000 lirayı bulduğundan bahsetti.
“Biz isimlerin değiştirildiği bir listeyi temsil etmiyoruz. Şu andaki anlayışın, işçi sınıfının çıkarlarına hizmet etmediğini düşünüyorum. Ben Necmettin Aydın’a, Kadir Gedik’e Engin Kulu’ya karşı değilim, bu sendikal anlayışa karşı bir kardeşinizim. Sınıf sendikacılığı anlayışını var etmek için geliyoruz, desteğinizi istiyoruz” denilen konuşma krizlerin kapitalizmin doğası gereği olduğu söylenerek devam etti.
Mevcut anlayışın işçi sınıfının çıkarlarından uzak, uzlaşmacı, sınıfsal reflekslerini kaybetmiş bir anlayış olduğunu söyleyen Çiftçi “Bizim şubemizin dayanışmadan anladığı, temsilcilerle direnişe gidip yaşasın sınıf dayanışması sloganı atmayı sınıf dayanışması zannediyorlar” diyerek sınıf dayanışmasından bahsetti.
Çiftçi, “Sadece kişilerin değiştiği bir anlayış bizi hiç bir yere götürmez. Taleplerimizin ihtiyaçlarımızın karşılandığı sözleşmeler imzalayacağız. Bundan sonra, fabrikalarda gerçekleşen işçi sınıfı son sözü söyleyecek. Ve bu topraklarda işçi sınıfı son sözü söyleyene kadar mücadelemiz devam edecek” diyerek konuşmasını bitirdi.
Divan, Çiftçi’nin 25 dakika konuştuğunu ve Necmettin Aydın’a da 25 dakika süre vereceklerini söyledi.
Necmettin Aydın ise konuşmasına “1993’ten beri üyeyim. 3 yıl sonra temsilci oldum. Önce disiplin, kuruluna, sonra yönetime sonra da başkanlığa seçildim. Uzlaşmacı anlayışa karşı o genel kurul sendikamızın kaderini değiştirdi. 2003 yılından beri hiç tanımadığımız insanlar için canımızı ortaya koyduk” diyerek başladı. Delege konuşmalarına yanıt vererek konuşmasına devam eden Aydın, Rıdvan Şimşek’e hitaben “İşverenle işbirliği yapan, işçileri ötekileştiren hiç kimse bu sendikada görev alamaz. Bu fabrikanın yarısı imza toplayıp getirdi. Bu arkadaş temsilciliğe yakışmayacak işler yaptı. Birçok işçi geldi, şikayet etti. Mezhepçilik yapıyor, siyasi parti ayrımı yapıyor. Irkçılık yaparsan, bölücülük yaparsan, işverenle beraber davranırsan elbette seni disipline veririz, görevden alırız” dedi.
Bosal’daki süreçte yönetimin suçu olmadığını işten çıkarmalara karşı baştemsilcinin geri durduğunu öne sürdü. Aydın “3 binlerden 8 binlere çıkarttık. Kriz nedeniyle gönüllü çıkışlar oldu. O yüzden sayı 7.000’lere düştü” diyerek itirafta bulundu.
“Sarkuysan’da ne alındıysa biz aldık. Protokolün altında bizim imzamız var” diyerek kazanımlarda payları olduğunu ileri sürdü. “ZF ve HT Solar’ı biz örgütledik” diyen Aydın konuşmasında, sadece ZF’nin Birleşik Metal-İş’e geçmiş olmasının bir gösterge olduğunu, HT Solar’da da çok emeklerinin olduğunu ancak kimi seçeceklerinin işçilerin kararı olduğunu söyledi.
ZF’de patronun saldırısı karşısında ezilmemek için beklediklerini, beklemelerinde haklı olduklarını ZF’nin örgütlenmesi ile ispatladıklarını söyledi. ZF’deki afiş meselesinde de “Afişe sahip çıkamayan temsilcilerin işi nedir?” diyerek cevap verdi. Fehmi Elmacık, ve Hanifi Orhan içinse kendilerini yönetime almadıkları için karşı listeye geçtiklerini, şimdi kendilerini eleştirdiklerini değişim dediklerini, ikiyüzlülük yaptıklarını öne sürdü. Konuşma esnasında salonda laf atmalar ve gerginlik tırmandı. Necmettin Aydın’ın uzun konuşması tepkiyle karşılandı. Aydın “Selçuk arkadaşım ne diyor. Şube uzlaşmacı diyor. Değişmesi lazım diyor. Selçuk Çiftçi’yi yanımıza alsaydık, en büyük biz olacaktık. Sendikamıza kurşun sıkanlarla iş çevirdiklerini de biliyoruz. Açıklayacağız” diyerek konuşmasını havada bıraktı. Süre üzerinden gelen tepkiler karşısında konuşmasını sonlandırdı.
Denetleme Kurulu Raporu’nun okunmasının ardından oy kullanma işlemine geçildi. Sayım bittikten sonra da kürsüde bütün delegelerin önünde açık sayım gerçekleştirildi.
Sayımın ardından Necmettin Aydın’ın listesi 101, Selçuk Çiftçi’nin listesi 109 oy aldı.
Kızıl Bayrak / Gebze