Kızıl Bayrak okurlarının “Z. Recber”, “Kadın Metal İşçisi” olarak tanıdığı, Almanya işçi sınıfının bir neferi olarak, IG-Metall sendikası içerisinde devrimci sınıf sendikacılığının geliştirilmesi için mücadele yürüten Zeliha Recber’i 27 Temmuz sabahı yitirdik.
Erken bir zamanda yakalandığı hastalığa karşı 35 yıldan fazla bir zamandır direnen Zeliha yoldaş, hastalığın ileri bir aşamaya sıçraması nedeniyle yattığı hastanede, 20 Temmuz’da yoğun bakıma alınmıştı. Doktorların yapacak bir şey kalmadığına dair açıklamasından sonra son günlerini evinde ailesiyle, ziyaretine gelen yoldaşları ve dostlarıyla geçirdi. Ölümle burun bunayken dahi devrime ve sosyalizme olan bağlılığının verdiği dirence sarıldı, ziyaretine gelen işçi yoldaşlarını yüzünde gülümsemesi eksik olmadan, çevresine neşe ve umut saçarak karşıladı. Ölümü metanetle beklediği son günlerindeki sohbetlerinde komünizmin mutlaka galebe çalacağını dile getirmekten vazgeçmedi.
Mücadeleye adanmış bir yaşamdan kesitler
Z. Recber, Cumartesi Anneleri’nin sesinin Avrupa’da duyurulması için başlatılan dayanışma eylemlerinin Stuttgart’taki örgütleyicisi ve F tipi saldırılarına karşı dayanışma hareketinin bir militanıydı. Türkiye’ye giden heyetin örgütleyicisi ve üyesi olarak öne çıktı.
Zeliha yoldaş, Tekel işçilerinin direnişi döneminde ise dayanışma hareketinin Stuttgart ayağının örgütleyicilerindendi. Aynı zamanda Tekel işçileriyle dayanışma için giden iki ayrı heyetin örgütleyicisi ve üyesiydi. Yine yurtdışında Greif direniş ve işgaliyle dayanışma hareketinin ve Metal Fırtınası’yla dayanışma hareketinin aktif öznelerinden biriydi. Bosch işçilerinin sesinin başta Stuttgart olmak üzere Almanya’daki Bosch işçilerine duyurulmasında yine bir öncü işçi olarak yer aldı. Rojava direnişinin militan bir dayanışmacısı oldu ve direnişin fabrikalara taşınması çabasıyla öne çıktı.
Zeliha yoldaş, uzun yıllardır yaşadığı Almanya’da da işçi sınıfının bir mensubu olarak, sınıf hareketinin ve çok yönlü mücadelenin içerisinde yer aldı. Yaklaşık 15 yıl boyunca çalıştığı Thyssen-Krupp işletmesindeki faaliyet ve eylemleri sınıf sendikacılığı mücadelesinin bir parçası olarak ele aldı. Bir dönem sendika temsilciliği de yaptığı işletmede, sınıf hareketinin dar sendikalist bir alana hapsedilmesine karşı sürekli bir mücadele yürüttü.
Stuttgart’ta S21 projesine karşı yükseltilen mücadeleyi sınıfsal bir perspektifle ele alarak eylem komitelerinde görevler üstlendi. Haziran Direnişi’ni K21 hareketiyle buluşturmakta etkin bir çaba sarf etti.
Biz onu umutsuzluğun ve alt kimliklerin sınıfsal kimlikleri kemirdiği, savrulmaların yaygın olduğu bir dönemde, sınıf bilinçli bir işçi olmasının da verdiği dirençle, kapitalist sisteme ve onun ürettiği haksızlıklara karşı mücadelesiyle tanıdık. Zeliha yoldaş, çeşitli alanlardaki mücadeleleri sınıf ekseninde ele alarak, devrim ve sosyalizm davasının bir militanı olarak hep ön saflarda bulundu.
Son günlerinde Kızıl Bayrak aracılığıyla Türkiye işçi sınıfına selamlarını iletmemizi isteyen Z. Recber, kendi davası için savaşmış bir insan olmanın onuruyla aramızdan ayrıldı. Stuttgart’ta toprağa verilecek olan Zeliha yoldaşı son yolculuğuna uğurlama töreniyle ilgili bilgilendirme önümüzdeki günlerde yapılacak.
Onu eylem alanlarındayken de ölüme karşı mücadele ederken de hep yüzünde eksik olmayan gülümsemesiyle, eğilip bükülmeden korkunun ve ölümün üzerine yürüdüğü haliyle hatırlayacağız. Anısı ve mücadelesi önünde saygıyla eğiliyoruz.
Kızıl Bayrak / Stuttgart