Mayıs 2024'te gündeme gelen ve kamuoyunda “etki ajanlığı” ismiyle bilinen yasa maddesi 23 Ekim’de TBMM Adalet Komisyonunda tartışıldı. TBMM Genel Kurul önüne gelmesi beklenen yasaya tepkiler sürüyor.
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, konuya ilişkin “Siyasal iktidarın yeni yargı sopası: ‘etki ajanlığı’” başlıklı yazılı bir açıklama yaptı. Açıklama şu şekilde:
“ ‘Devletin Güvenliği Veya Siyasal Yararları Aleyhine Suç İşleme’ başlıklı ve etki ajanlığı olarak anılan yeni suç tipinde 'devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yarar’ kavramlarının suç tipi bakımından tanımlanmasından imtina edilmiştir. Bu şekilde muğlak bir zeminde yapılacak yargılama faaliyetlerinin önünün açılması planlanmaktadır. Kanun maddesinde amaç ve saik belirliliğinin olmaması yargılama faaliyetlerinde yine Mahkemelerin keyfi hareket etmelerine yol açacaktır. Öngörülebilir olmayan, yargı mercilerinin keyfi ve sübjektif değerlendirmelerine mahkûm edilen bu düzenlemenin, başta ifade ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklere dönük ağır bir müdahale getireceği açıktır.
23 Ekim 2024 tarihli TBMM Adalet Komisyonunda Mit Müsteşarlığı Hukuk Dairesi Başkanı Fuat Midas şöyle demektedir: ‘Biz Türk vatandaşlarının da bu tür faaliyetlerde yer alma niyeti olduğu takdirde bir kere daha düşünmelerini temin açısından cezaların caydırıcı olabilmesi yönünde böyle bir ihtiyacı dile getirdik. Sayın Bakanlığımız, sayın vekillerimiz de bu doğrultuda böyle bir çalışma yaptılar’. Meclis çatısı altında itiraf edilmiştir ki bu suç tipi MİT tarafından bir nevi sipariş edilerek iktidar vekilleri tarafından hayata geçirilmeye çalışılmaktadır.
İktidarın süregelen temel hak ve özgürlüklere ilişkin kanun değişikliklerini torba yasa adı altında örtbas etme pratiğinin bir sonucu olarak, etki ajanlığına dair yeni suç tipi de Noterlik Kanunu’nda Değişiklik Yapılması isimli kanun teklifi altında tartışılmıştır. Yargı, iktidarın gölgesi altında hareket ederken ve muhalefetten her kesimin yargı eliyle sindirilmeye çalışıldığı bir ortamda bu düzenleme, açık bir şekilde siyasal iktidarın yeni bir hukuksuzluk aracı olacaktır.
Önemle belirtilmesi gereken bir diğer husus ise düzenlenmek istenen etki ajanlığı suçu açısından kovuşturma izni konusunda yetkili kurumun Adalet Bakanlığı olduğudur. Adalet Bakanlığı, AKP iktidarına bağlı Bakanlar Kurulunun bir ayağı iken; sıklıkla dile getirildiği üzere ‘yargının talimat ile hareket etme’ faaliyeti de yasa ile genişletilmekte ve korunmaktadır. Yürütme ve yasama erki, el ele keyfi şekilde düzenlediği yeni suç tipinde yargı mercilerinin faaliyetlerine dahi güvenmemekte: attığı adımlarda kendi izinden çıkılmamasını sağlamaya çalışmaktadırlar.
Siyasal iktidar, kendisine benzemeyen her kesimi terörize ederek suçlamakta olup, yapılan bu yeni yasa ile muğlak bir "ajan" suçlaması başlanacaktır. Politik saiklerle, infazı dahi olmayan suçlardan muhaliflerin, devrimcilerin ve sosyalistlerin tutuklandığı ülkemizde sözde ajan yakıştırması ile öncelikle basın mensuplarını hedefe alarak halkı korku ve baskı altında sindirmeye çalışacaktır.
ÇHD İstanbul Şubesi olarak, söz konusu yasa teklifinin geri çekilmesi ve yürürlüğe girmemesi için mücadele edeceğimizi kamuoyuna ilan ederiz."