Eğitim Reformu Girişimi (ERG), Eğitim İzleme Raporu 2024’ü kamuoyuna duyurdu. Raporda, eğitim politikaları “Nitelikli Eğitimi İzlemek İçin Temel Göstergeler”, “Eğitimde Yönetişim”, “Öğretmenler” ve “Ekonomik Kriz ve Eğitim” olmak üzere dört başlık altında analiz edildi.
ERG, Eğitim İzleme Raporu 2024’ü, 7 Kasım’da Minerva Han’da düzenlenen etkinlikle kamuoyuna sundu. ERG Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık, yaptığı açış konuşmasında bu yılki raporun Türkiye’de eğitim sisteminin karşı karşıya olduğu çoklu krizlerin etkilerini kapsamlı bir şekilde ele aldığını belirterek “Özellikle vurgulamak isterim ki, ekonomik krizin eğitim üzerindeki etkileri giderek derinleşiyor. Eğitimde fırsat eşitsizliği artıyor, dezavantajlı grupların nitelikli eğitime erişimi zorlaşıyor” dedi.
“Eğitimin dışında kalan çocuk sayısı yüzde 38 arttı”
Rapora göre, 2023-24 eğitim-öğretim yılında, zorunlu eğitim çağında olan kayıtlı 612 bin 814 çocuk eğitim dışında kaldı. Bu sayı bir önceki eğitim öğretim yılına göre yüzde 38,4 oranında arttı.
Öte yandan, zorunlu eğitim çağında olmasına karşın eğitim dışında olan 612 bin 814 çocuğa, geçici koruma altındaki Suriyeli ve yabancı çocuklar da eklendiğinde bu sayı 855 bin 174’ü buluyor.
Ne eğitimde ne istihdamda (NEET) olan kadınların oranı yüzde 58,7
Raporda, okulda olmayan kız çocukların Çocuk Yaşta Erken ve Zorla Evlilik (ÇYEZE) riski altında olduğu hatırlatılarak, eğitim dışındaki kız çocukların izlenmesinin önemi vurgulandı.
Raporda, öğrencilerin temel becerileri hakkında çıkarım yapmak için Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı 2022 (PISA) bulgularının yanı sıra lise mezunlarının yükseköğretime ve istihdama katılım göstergeleri de analiz ediliyor. Buna göre, son iki yılın Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleşme sonuçları incelendiğinde, son sınıf düzeyinde başvuran her üç öğrenciden birinin yerleşebildiği görülüyor. Öte yandan, Türkiye’de 18-24 yaş arasındaki neredeyse her üç gençten biri ne eğitimde ne istihdamda (NEET). Bu yaş grubunda, NEET olan kadınların oranı erkeklerin üç katından da fazla: NEET erkeklerin oranı yüzde 15,9 iken kadınların oranı yüzde 58,7. Rapora göre kadınların NEET oranlarının yüksekliği, kadınların eğitim sonrası işgücü piyasasına katılımlarını destekleyecek mekanizmaların eksikliğine, toplumsal cinsiyet rollerine dayalı baskılara ve yeterli eğitim olanaklarının sağlanmamasına işaret ediyor.
Hanelerin eğitim harcamaları arasında uçurum var
Raporun “Ekonomik Kriz ve Eğitim” bölümünde ise eğitim harcamaları, çalışan çocuklar, eğitime karşı isteksizlik ve mesleki eğitim değerlendiriliyor. Türkiye’de eğitim harcamalarının yüzde 15’ini hane halkı yapıyor. Türkiye hane halkı harcamalarında OECD ülkeleri arasında Kolombiya ve Şili’nin ardından, Macaristan’la birlikte üçüncü sırada. Hanelerin eğitim harcamaları arasında ise uçurum var. En düşük yüzde 20’lik gelir kesiminde yer alanlar tüm hane halkı eğitim harcamalarının yalnızca yüzde 1,5’ini gerçekleştirirken orta sınıf olarak adlandırılan ve üçüncü yüzde 20’lik kesimde yer alan haneler tüm harcamaların yüzde 11,3’ünü, en üst yüzde 20’lik dilimde yer alan haneler ise tüm eğitim harcamalarının yüzde 63,1’ini yapıyor.
Eğitiminden ayrılan öğrenci sayısı her geçen yıl artıyor
Öte yandan rapora göre gerek ortaöğretim gerekse üniversite eğitiminden ayrılan öğrenci sayısı her geçen yıl artıyor. Eğitime karşı isteksizlik, eğitim için gerekli masraflarda görülen artış ve eğitimin sağlayabileceği kazanımlarda yaşanan düşüş, bu artışın arkasındaki önemli nedenler olarak dikkat çekiyor.
Raporda, göstergelerle ve analizlerle eğitimde son bir yılda yaşananlar aktarılırken, bu verilerin evlere, sınıflara, okullara nasıl yansıdığına da yer veriliyor. Eğitimin iki önemli gündem maddesi olan ekonomik krizin ebeveynlerin eğitim harcamalarına etkileri, bir velinin deneyimiyle önsözde, mesleki eğitim merkezlerindeki (MESEM) öğrencilerin deneyimleri de gençlerin aktarımlarıyla sonsözde yer alıyor.