Emlak milyarderi Donald Trump’ın seçim zaferinin ardından Batı’da hisse senedi fiyatları yükselişe geçti.
Öte yandan ABD'nin savaş politikalarına yakın çevreler bu gelişmeden pek memnun değil; sadece Batı Avrupa'daki benzer görüşlü müttefikler mutlu.
Çarşamba günü öğle saatlerinde Reuters şöyle bir haber geçti:
"Trump’ın ABD başkanlık seçimlerindeki zaferi Wall Street’i ateşledi, S&P vadeli işlemlerini yüzde ikiden fazla yükselterek rekor seviyelere ulaştırdı."
Spekülatörler, zenginleri daha fazla servet ve özellikle daha düşük kurumlar vergisi bekliyor. Trump, kurumlar vergisini yüzde 21’den yüzde 15’e indirmek istiyor.
Frankfurt, Londra, Paris, Roma, Tokyo ve Sidney borsalarındaki atmosfer de benzer şekilde iyimserdi. Trump’ın ikinci kez başkan olmasının Alman ihracatına olumsuz etki yapacağı iddiasına rağmen DAX endeksi kısa süreliğine yüzde 1,6 yükselerek rekor seviyeyi zorladı. Sadece Çin borsalarında hafif bir düşüş gözlendi. Reuters, bir bankacının “Çünkü Trump’ın yüksek tarifeler için en sevdiği hedef Çin” sözlerini aktardı.
Trump’ın yeniden başkan oluşu ABD dolarını güçlendirirken Euro’yu zayıflattı ve altın fiyatlarını yaklaşık yüzde 1,5 düşürdü.
Trump’ın ABD’nin ulusal rezervi haline getirmek istediği kripto para birimi Bitcoin de 75.389 dolara tırmanarak yeni bir rekor kırdı.
Borsalarda kaybedenler ise Alman otomotiv sektörü (yüzde altının üzerinde bir düşüş) ve rüzgar enerjisi şirketleri (yüzde dokuz düşüş) oldu.
Trump, görevdeki ilk gününde otomobil ithalatına yüksek gümrük vergileri koymayı ve rüzgar santrali projelerini kararnamelerle iptal etmeyi planlıyor.
Elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın hisseleri, New York borsası açılmadan önce yüzde 15 arttı ve Trump’a yakın Elon Musk’ı yaklaşık 16 milyar dolar daha zengin yaptı.
Musk’ın Trump’ın seçim kampanyasına harcadığı iddia edilen 75 milyon dolarlık desteği iyi bir yatırım olarak geri döndü.
Hissedarlar açısından sevindirici bir diğer gelişme de Rusya’da faaliyet gösteren Avusturyalı Raiffeisen-Bank International (RBI) hisselerinin Viyana borsasında yüzde 10’a kadar yükselmesiydi.
Reuters’a göre, Trump’ın Rusya’ya “dostane” bir politika izleyeceği spekülasyonu, özellikle “Ukrayna’da barış ihtimali” yatırımcıları alıma teşvik ediyor.
Almanya Şansölyesi Olaf Scholz (SPD) gibi savaş yanlıları ise Trump’ın zaferini soğuk karşıladı. Scholz, ABD’nin yürüttüğü savaşların tamamının değil ama çoğunun maliyetli olduğunu dile getirdi.
Berlin’de gazetecilere konuşan Scholz, “Birlikte, birbirimize karşı olduğumuzdan çok daha fazlasını başarabiliriz” dedi. Scholz’un ima ettiği bu “birbirimize karşı olma” hali “hayal ürünü” olarak nitelendirilebilir. CDU lideri Friedrich Merz de benzer şekilde “Almanya’nın artık küresel siyaset yapabilir bir konuma gelmesi gerektiğini” belirterek bir tür Alman-emperyal tepki gösterdi. Trump, sekiz yıl öncesinin aksine bu kez Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den tebrik almadı.
Putin’in sözcüsü Dmitri Peskov, Moskova’da ABD’yi “hem doğrudan hem de dolaylı olarak devletimize karşı savaşa dahil olan bir dost olmayan ülke” olarak nitelendirdi.
Batı Avrupa’da ırkçılar, faşistler, göçmen karşıtları ve benzer görüşlü çevreler Trump’ın zaferinden memnun kaldılar: AfD eş başkanı ve eski Goldman Sachs bankacısı Alice Weidel (“rol model”), Fransa’dan Marine Le Pen (“yeni bir siyasi dönem”), İtalya Başbakanı Giorgia Meloni (“ortak değerler”) ve Macaristan Başbakanı Viktor Orbán (“güzel bir zafer”) gibi isimler Trump’ın başarısını kutladılar. “Deutsch Amerikanische Freundschaft” (Alman Amerikan Dostluk) grubu 1981’de “Tanz den Mussolini” (Mussolini Dansı) adlı Dadaist şarkısını çıkardığında, bu dansın tekrar başlayacağını tahmin etmiyordu.
Çeviri: Kızıl Bayrak
Arnold Schölzel- Junge Welt / 7.11.2024