25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü yaklaşırken akıllara birkaç soru takılıyor: Gülistan Doku nerede? Rojin’e ne oldu? Narin’in katilleri ve suç ortakları yargılanıyor mu?
Bu topraklarda bir günde en az 8 kadın yaşamını yitiriyor. Üstelik bu, sadece basına yansıyan sayıdır. Çoğu cinayet ise yansımıyor. Failler, ancak cinayet basına yansıdığı ve toplumsal tepki oluştuğunda ceza alabiliyor. Çoğu fail ise verilen ödül gibi cezalarla hala aramızda dolaşmaya devam ediyor. Her yıl on binden fazla çocuk kayboluyor ve çocukların akıbeti bilinmiyor. Bizlerse onları sadece yıl sonu açıklanan veriler aracılığı ile öğrenebiliyoruz. Verilere yansıyan ise sadece kayıt altına alınanlardan oluşuyor.
Şiddet türlü biçimleriyle her yerde karşımıza çıkıyor; okulda, evde, sokakta, iş yerinde… AKP-MHP rejiminin şiddete karşı izlediği cezasızlık politikaları nedeniyle yaşamdan koparılıyoruz, birer sayıya dönüşüyoruz. Ancak bizler yaşamlarımızın birer sayıdan ibaret olmadığını biliyoruz. Bizim isimlerimiz, yaşamlarımız, duygularımız, bilinçlerimiz, hayallerimiz, umutlarımız var. Yaşama bir yerinden sıkı sıkıya tutunuyoruz; tutunuyoruz ki koparılmayalım, birer sayıya dönüşmeyelim.
Dinci-gerici iktidar kalan son haklarımıza vahşice saldırırken bizler direnmeye devam ediyoruz. Sokaklarda, meydanlarda şiddete, ölüme, cezasızlık politikalarına karşı bir araya geliyor, tüm sesimizle haykırıyoruz. Hayatlarımız, geleceğimiz, haklarımız için mücadele ediyoruz ve etmeye de devam edeceğiz. Bizleri yıldırmaya, sindirmeye çalışanlara karşı 25 Kasım`da sokakları, meydanları dolduracağız. Öfkemizi kuşanarak karşılarına dikileceğiz ve haykıracağız: “Hayatlarımızdan da kavgamızdan da vazgeçmiyoruz!” 25 Kasım`da herkesi bu haykırışı büyütmeye çağırıyoruz.
***
Bugüne kadar sayısız kadın katledildi. Onların isimleri, yaşamları, hayalleri, umutları vardı. Yaşama bir yerinden tutunmaya çalışan, hayat dolu kadınlardı.
Bir gün gözlerini yumdular ve bizler için birer sayıya dönüştüler... Yaşamını yitiren ve bugün yaşamak için mücadele eden tüm kadınlara...
“Anne merak etme beni
Yalnız değilim burada
Yoldaşlarım benimle
Birlikteyiz barikat başında
Anne merak etme beni
Buradayım, kavganın içinde
Ve tüm öfkemle haykırıyorum
“Yaşamak istiyorum!”
Anne merak etme beni
Senin için de buradayım
Senin için de haykırıyorum
Haklarımdan vazgeçmiyorum
Anne merak etme beni
Burada daha güvendeyim
Herhangi bir yerde olduğumdan
Anne merak etme beni
Direniyor ve mücadele ediyorum
Beni hayattan koparmak için
Çabalayan herkese karşı”
İstanbul'dan bir DGB’li