İşçi sınıfı davasının kararlı savunucusu Zeliha yoldaşı 27 Temmuz günü yitirmenin acısı içindeyiz.
Zeliha yoldaşı çok yakından tanıyanlar onunla ilgili çok şey anlatabilir. Ama biz devrimci kadınlar olarak, onun yoldaşları olarak Zeliha yoldaşımızı hep o sade, yakınmasız sesiyle, yüzünde hiç eksik olmayan dost gülümsemesiyle, yoldaş sıcaklığı ile hatırlayacağız.
Onun delege olarak katıldığı Tekel Direnişini anlattığı 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde yaptığı coşkulu ve heyecanlı konuşmasını hiç unutmayacağız. Sinan yoldaşı yitirdiğimiz günlerin ardından yaptığımız ilk yurtdışı konferansında kendisini Tekel işçileri ile buluşturan Sinan yoldaşa teşekkür ederken anımsayacağız.
En çok da onun, “Ben emekçi kadın değil, işçi kadınım!” sözünü asla unutmayacağız.
Zeliha yoldaş özümseyerek, son ana kadar devrimci olmanın onurunu yaşadı.
Onun işçi sınıfının devrimci bir neferi olarak taşıdığı bu onuru bizler devralacak, gelecek nesillere onurla devredeceğiz.
Zeliha yoldaş, ayakta, dimdik, sınıfını tanıyıp bilen ve sınıfı için mücadele eden bir sınıf devrimcisi kadın olarak yaşadı. Bu nedenledir ki Zeliha yoldaş nadir insanlardan biriydi.
Yüreği hep sınıftan yana attı. Sınıfının eylemleri, hatta en ufak kıpırtısı bile onda müthiş bir heyecan ve coşku yarattı.
Tıpkı Fransız komünistlerinin son anlarında yazdıkları mektuplarda ifade edildiği gibi, Zeliha yoldaş da hayatı çok seviyordu. Yaşamını bir sınıf devrimcisi olarak sürdürdü. O bir işçiydi. Devrimciydi. Zeliha yoldaş bütün yaşamını hasrettiği sınıf devrimcisi kimliğini yaşam ve ölüm arasında duruşu ve ölümü kucaklaması ile bizlere bir kez daha gösterdi.
Bilimsel sosyalizmi kendi şahsında işçi kimliği ile bütünleştiren Zeliha yoldaşımızın yaşımı bize yol gösteriyor.
Yoldaşları olarak Zeliha yoldaşımızı mücadelemizde yaşatacağız.
Enternasyonal Emekçi Kadın Komisyonu