Geçtiğimiz yıl yakalandığı ağır bir hastalık sonucu yasemini yitiren TKİP sempatizanı Zafer Aktan için, Wuppertal kentinde bir anma etkinliği gerçekleştirildi. Anma etkinliğine 200 kişi katıldı.
Etkinlik Zafer Aktan ve onun şahsında, dünyada ve Türkiye’de devrim ve sosyalizm kavgasında yitirilen tüm değerler için yapılan bir dakikalık saygı durusu ile başladı. Bunu, iki yoldaşın gerçekleştirdiği kısa şiir dinletisi izledi. Ardından bir yoldaş Zafer yoldaşa dair bir konuşma yaptı.
Konuşmada, ilk önce Zafer yoldaşın emekçi ve mütevazi kimliğinden söz edildi. Bunun, ona, işçi ve emekçilerin yaşamına katılmada çok büyük kolaylık sağladığını, devrimci politik yasamı da dahil, tüm yaşamının emekçilerle, onların sorunları, sıkıntıları ve kavgalarıyla iç içe geçtiği, emekçilerin onu kendilerinden biri olarak gördükleri anlatıldı. Yaşam mücadelesi verdiği günlerde ve uğurlama töreni sırasındaki kitlesel sahiplenişin gerisinde de bunun yattığı belirtildi. Zafer yoldaşın, davasıyla bütünleşmenin somut bir anlatımı olarak, partiye partizanca bağlılığından söz edildi, bunun yurtdışında örneği az görülen bir özellik olduğu vurgulandı.
Konuşmanın ikinci bölümünde, komünistler için anmaların insanların adeta kutsandığı, duygusal seremoniler olmadığı belirtildi, aslolanın yitirdiklerimizin savundukları davalar olduğu, yapılması gerekenin, gelecek kuşaklara en tam bicimde bunun anlatılması olduğu vurgulandı. Bundan hareketle, komünist hareketin hangi dönemde ortaya çıktığı, ne tür güçlüklerle boğuştuğu, hangi cereyanlara göğüs gerdiği anlatıldı. Emperyalist propaganda makinesinin tam hız çalıştığı, Ekim devrimi ve eserlerine pervasız saldırıların yapıldığı, sosyalizmin sonunun ilan edilip, proletaryaya elveda dendiği ve kapitalizmin kutsandığı günlerde komünistlerin, inadına Ekim devrimi ve eserlerine cepheden sahip çıktığı vurgulandı.
Zamanın çok geçmeden komünistleri doğruladığı, sadece on yıl sonra kapitalist sistemin fay hatlarının kırılmaya başladığı, bunun ifadesi olarak Meksika, Ürdün, Endonezya ve Arnavutluk’un halk isyanlarına, Fransa başta olmak üzere, Avrupa’nın diğer kapitalist ülkelerinin ise proleter kitle hareketlerine sahne olduğu, bunun geçici bir durum olmayıp, belli vesilelerle yine belirdiğinin altı çizildi. Komünist hareketin bu iddiasının yakın tarihte patlak veren Tunus ve Mısır’daki emekçi halk isyanları ve Avrupa’nın kapitalist metropollerini bir boydan bir boya sarsan grev ve genel grevlerle bir kez daha doğrulandığına dikkat çekildi. Türkiye’de Haziran ayında patlak veren büyük halk hareketinin komünist hareketin değerlendirme, tespit ve, öngörülerinin yeni bir doğrulanması olduğunun altı çizildi. Ve nihayet, tüm bunların, komünistlerin dönemin bir bunalımlar, savaşlar ve devrimler dönemidir seklindeki tespitinin de tam olarak doğrulanması anlamına geldiği belirtilerek, simdi yaşananlar öncü sarsıntılardır sadece, ne zaman, nasıl ve hangi vesileyle bilinemez, ama, bunları büyük sarsıntılar, yani devrimler izleyecektir dendi. Konuşma şu sözlerle sonlandırıldı: “Gericilik döneminin sonuna yaklaşılıyor. Bu olduğu gibi Türkiye için de geçerlidir. Bizim coğrafyamızda da gerici kuşatmanın sonuna gelinmiştir. Haziran’daki halk hareketi yeni bir dönemin önünü açmıştır. Türkiye’de dönem devrime hazırlık dönemidir ve yıllardır buna işaret ediyoruz.”
Konuşmadan sonra, bir TKP/ML taraftarı Zafer yoldaşla ilgili paylaşımda bulundu. Onu dinleyicilerden birinin Zafer’e dair kısa konuşması izledi. Bir başkası ise, Zafer’in çok sevdiği Kızıldere türküsünü söyledi. Ardından bir dost sanatçı dinleyiciler tarafından beğeni ile dinlenen devrimci türkülerden oluşan bir dinleti sundu.
Etkinliğin finalinde Zafer Aktan’ın ağırlıklı olarak politik yaşamını anlatan, oldukça dokunaklı müzikler eşliğindeki sinevizyon gösterimi yapıldı. Etkinlik, 9 Kasım’da yapılacak, “Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!” gecesine katılım çağrısı ile sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / Almanya