Türk sermaye devletinin Kürt halkına yönelik düşmanlığı, Güney Kürdistan’ı hedef alan yeni saldırılarla dün bir kez daha tırmandırılmıştı.
Federe Kürdistan Bölgesi’nde 23 Nisan’ı 24 Nisan’a bağlayan gece başlatılan saldırılarla Metîna, Avaşîn ve Zap bölgeleri hedef alınırken, gerilla ile çatışmalar yoğunlaşıyor.
Gelişmelere ilişkin KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklama yayımlayarak Kürt halkına her yerde ayağa kalkma ve direniş çağrısı yapıldı.
“Garê bozgunu” sonrası yeni saldırı beklendiği belirtilerek başlayan açıklamada, “Bu saldırı da Kürt soykırımını tamamlamak için yapılmış kapsamlı bir saldırıdır. Gerillanın hakim olduğu Medya Savunma Alanlarının büyük bir bölümüne yapılmakta olan bu saldırı böyle bir amaç için gerçekleştirilmektedir.” denildi.
Emperyalistler ve KDP’den saldırıya onay
24 Nisan Ermeni tehciri ve kırımının yıldönümüne denk getirilen saldırıya dair “Açıkça Ermenileri nasıl soykırıma uğrattıysak, sizlerin de kaderi soykırımdır, mesajı verilmektedir” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, emperyalistlerin ve KDP’den alınan onayla saldırı gerçekleştiği şu vurgularla ifade edildi:
“Ermeni soykırımı nasıl ki Almanya’nın desteği, Avrupa ülkelerinin ve ABD’nin sessizliği ortamında gerçekleşmişse, Kürt soykırımı da ABD ve başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinin desteği ve sessizliği ortamında gerçekleştirilmek istenmektedir. Soykırım amaçlı bu saldırıdan önce Türk devlet yetkililerinin ABD ve Avrupa ülkeleriyle görüşmeler yapması bu saldırısı konusunda bu ülkelerin onayı ve desteği olduğunu ifade etmektedir. Yine Başûrê Kurdistan başbakanı ile de bu saldırı konuşulmuş ve onay alınmıştır. 1999 yılında Rêber Apo şahsında Kürt Özgürlük Hareketine yönelik uluslararası komplo bugün de bu biçimde yürütülmektedir. ABD ve Avrupa ülkeleri bencil çıkarları ve Türk devletini kullanmak için Kürt soykırımına onay vermekte ve destekçisi olmaktadırlar. Öte yandan Türk devletiyle yaşadıkları bazı sorunları Kürt soykırımına destek vererek gidermeyi amaçlamaktadırlar. Türk devleti de Kürtleri soykırıma uğratmak için birçok uluslararası güce Türkiye’yi pazarlamakta ve taviz vermektedir.
“Türk devleti uluslararası güçlerin onayı ve desteğini alırken, başta KDP olmak üzere Kürt siyasi güçlerinin sessizliği de bu saldırıları meşrulaştırmak ve onaylamak anlamına gelmektedir. Nerede Kürtlere bir saldırı olursa tüm Kürt siyasi güçlerinin ve halkın tepkisinin gelişmesi gerekir. Ulusal sorumluluk gereği Kürt siyasi güçlerinin sessiz kalması kabul edilemez. Başûrê Kurdistan ya da başka bir yerdeki saldırıya PKK, gerilla ve tüm Kürt halkı anında tutum ortaya koyup tepki gösterirken, böyle bir kapsamlı saldırıya KDP’nin açıkça karşı çıkmaması manidardır. Zaten KDP bir yıldır birçok gerilla alanını kuşatarak, Xakurkê alanında olduğu gibi Türk ordusuna açık destek vererek Türk devletinin işgal harekatı karşısında tutumunun ne olacağını ortaya koymuştur. Halbuki tüm Kürt halkı KDP’nin bu tür işgal saldırılarına karşı açık tutum koymasını beklemektedir. Çünkü Türk devleti işgal saldırılarını bu temelde meşrulaştırmakta ve uluslararası güçlerin desteğini almaktadır. KDP, Türk ordusuyla birlikte bu saldırılara katılmasa da tutumu ve saldırılar karşısındaki sessizliğiyle bu işgal harekatının onaylayanı ve destekçisi konumuna düşmektedir.”
Türk sermaye devletinin saldırı harekatının “Irak’ın siyasi iradesini hiçe sayan ve bütünlüğünü tehdit eden bir saldırı” olduğuna da değinilen açıklamada, Irak devletinin saldırılara karşı tutumunun önemine işaret edildi.
“Soykırım amaçlı saldırıya karşı Kürt halkı her yerde ayağa kalkmalı”
Ayrıca saldırının Kürt halkının tümünü hedef aldığına dikkat çekilerek “bu saldırılar soykırım amaçlıdır” vurgusu yapılan açıklamada Kürt halkına şu çağrı yapıldı:
“Bu açıdan tüm Kürt halkı her yerde ayağa kalkarak gerillayla bütünleşmelidir. Bir halkın özgürlük ve demokrasi mücadelesi sadece gerilla mücadelesiyle zafere kavuşturulamaz. Gerillayla halk bütünleşmeli, soykırımcı sömürgeciliğe karşı topyekun bir mücadele içine girmelidir. Newroz’da Kürt halkının ayağa kalkışı ve tutumu bugün her yerde ayağa kalkış biçiminde gerilla mücadelesiyle bütünleşmelidir.”
“Türk devleti tüm özgürlük ve demokrasi güçlerine düşman”
Saldırıların Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu tüm bölgeyi ve Ortadoğu’yu hedef aldığına da işaret edilen açıklamada direnişin yanında yer alma çağrısına yer verildi:
“Tüm Ortadoğu halkları ve demokrasi güçleri de bilmelidir ki, bu saldırı tüm Ortadoğu halklarının özgürlük ve demokrasi iradesine yönelik bir saldırıdır. Türk devleti Ortadoğu’daki tüm özgürlük ve demokrasi güçlerine düşmandır. Çünkü soykırımcı sömürgeci sistemini ancak demokrasi ve özgürlük güçlerinin tasfiye olduğu ortamda sürdürebilir. Bu açıdan başta Türkiye olmak üzere Ortadoğu halklarının demokrasi ve özgürlük güçleri de Kürt halkının ve gerillanın direnişi yanında yer almalıdır.”
“Dünyanın tüm demokrasi güçleri direnişin yanında yer almalı”
Ayrıca, dinci-faşist AKP-MHP iktidarının emperyalistlerden aldığı desteğe karşı tüm dünya halklarına saldırıya karşı durma çağrısıyla açıklama şöyle son buldu:
“Tüm dünyanın demokrasi güçleri de Türk devletinin ABD ve Avrupa’dan aldığı destekle Kürt soykırımını hedefleyen bu saldırısına karşı ayağa kalkarak Kürt halkı ve gerilla direnişinin yanında yer almalıdır. Türk devleti bugün özgürlük ve demokrasi düşmanlığının merkezi haline geldiği gibi Kürdistan da özgürlük ve demokrasi mücadelesinin ocağı haline gelmiştir. Kürt halkının ve gerillanın direnişinin başarısı tüm özgürlük ve demokrasi güçlerinin ve dünya halklarının başarısı olacaktır.
“Başta ABD ve Avrupa olmak üzere Türkiye’nin saldırılarını onaylayan ve destek veren tüm ülkelere de çağrımız şudur; AKP-MHP faşist iktidarının Kürt soykırımını ve demokrasi güçlerini tümden ezmeyi hedefleyen bu saldırıdan desteğinizi çekin. Kürt soykırımına ortak olmayın! 1915’te gerçekleşen soykırıma sessiz kalmanız ve Almanya’nın destek vermesi şimdi de Kürt soykırımı biçiminde somutlaşmaktadır. Bu açıdan ABD ve Avrupa halkları adına yönetim olan tüm iktidarlar Türk devletinin bu saldırısına tutum alarak Kürt soykırımına ortak olmayacaklarını, karşı çıkacaklarını göstermelidirler.”
Kaynak: ANF