Fırat Şişman'ın 8 Nisan 2021 tarihinde yapılan askeri saldırı sırasında hayatını kaybettiği bilgisi verildi. Şişman ailesi cenazeyi teslim almak için Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı'na 13 Nisan'da başvuruda bulundu. Ancak halen Fırat Şişman'ın nerede olduğu konusunda bilgi alamadılar.
Aile ve avukatları İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde “Fırat Şişman nerede” sorusunu sorarak online basın toplantısı düzenledi.
Okunan basın metninde Soylu'nun NTV haber kanalında katıldığı program esnasında “Yaralı olarak yakalandığına, 15-17 gündür ellerinde olduğunu ve sorgulandığına” dair açıklamalarda bulunduğu aktarılarak Fırat Şişman'ın sorguda olduğunu öğrendikleri belirtildi.
Hala Fırat Şişman'dan birebir haber alınamadığının belirtildiği açıklamanın devamında şunlar söylendi:
"Aile avukatlarımız, Fırat Şişman hakkında yürüyen soruşturma dosyasının ilgili Savcısı, Şırnak Sulh Ceza Hakimliği, Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü ve Şırnak İl Jandarma Komutanlığı ile görüşülmeye çalışılmış bilgi alınmak istenmiş, hukuki itirazlar iletilmiştir. Her bir makamın verdiği bilgiler birbiriyle açıkça çelişmiş, sağlığı hakkında gerçek bilgiye bu tarih itibariyle dahi erişilememiştir.
Soruşturma dosyasında gizlilik olduğu gerekçesiyle dosyada kanunen erişilebilir evraklar dahi inceletilmemiştir. Avukatların görüşme talepleri ise yine çelişkili şekilde; önce kişinin yoğun bakımda olması, ardından ise yoğun bakımda olduğu söylenilen tarihlerde kişinin imzaladığı söylenilen bir tutanak gerekçesi ile çelişkili şekilde reddedilmiştir. Savcılık kişi hakkında gözaltı kararı ya da yakalama kararı bulunmadığı, CMK hükümlerine göre hareket edilmek zorunluluğu doğmadığı şeklinde açıklamalar ile her türlü bilgiyi sakınmaktadır. Avukatlarımızın yazılı talepleri ise sözlü olarak reddedilmekte, süreç uzatılmaya çalışılmaktadır.”
Açıklamanın sonunda Fırat Şişman hakkında bilgi verilmesi şu taleple ifade edildi:
“Bu nedenler Fırat Şişman hakkında başta ailesi olmak üzere avukatlarına bilgi verilmesini, sağlığı hakkında gerekli her türlü tedaviye erişiminin sağlanmasını, ulusal ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı yürütülen bu fiili gözaltı veyahut zorla tutma halinin sonlanmasını, hukuka uygun davranılmasını talep ediyoruz.”