İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri sosyal medyadan gerçekleştirdikleri 889. hafta eyleminde 1981 yılında gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl için adalet istedi.
Saat 12.00’de paylaşılan videoda, Hasan Ocak’ın yeğeni Dilcan Acer’in sunumuyla ilk sözü Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl aldı. Ardından Yedigöl ailesinin avukatı ve İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin dosya hakkında bilgi verdi. Basın metnini Yedigöl’ün gözaltında kaybedilmesinin tanığı ve TİHV İstanbul temsilcisi Ümit Efe okudu.
Açık bir gözaltı yine reddedildi
Gözaltında kaybetmelerde katillerin korunduğunu ve cezasızlık zırhının adaletin önündeki engel olduğunu vurgulayan Efe, Nurettin Yedigöl hakkında şunları anlattı:
“Sosyalist kimliği ile tanınan 26 yaşındaki Nurettin Yedigöl, İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 10 Nisan 1981 tarihinde İdealtepe’de bir ev baskınında gözaltına alındı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Gayrettepe'deki ünlü işkence merkezi 1. Şube'ye götürüldü. Orada Honduras’ta işkence eğitimi alan K Gurubu tarafından sorgulandı. İfade vermeyi reddettiği için ağır işkenceye maruz kaldı.
Çok sayıda kişi Nurettin ile aynı yerde tutulduklarını ve onun gözaltında işkence edilerek öldürüldüğüne tanık olduklarına dair savcılığa ifade verdi.
Ailesi; Emniyet Müdürlüğüne, Askerî Savcılığa, Sıkıyönetim Komutanlığına, Millî Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliğine, Cumhurbaşkanlığına ve Başbakanlığa başvurarak oğullarının akıbetinin açıklanmasını talep etti. Başvurdukları her yerde Nurettin’in gözaltına alındığı reddedildi.
Nurettin Yedigöl'ün gözaltında kaybedilmesi ile ilgili farklı tarihlerde yapılan suç duyuruları sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından üç ayrı soruşturma yürütüldü. Ancak etkin olmaktan uzak soruşturmaların hepsinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Karara yapılan itirazlar da reddedildi.”
AYM hak ihlalini kabul etti ama zaman aşımı bahanesiyle katilleri korudu
Anne Zeycan Yedigöl’ün Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurduğunu belirten Efe “AYM, 10 Aralık 2015 tarihli kararında; Devletin etkili soruşturma yükümlülüğü, himayesi altındayken kaybolan kişinin nerede olduğunu ve akıbetini açıklamadığı sürece potansiyel olarak devam eder tespitinde bulundu. Ayrıca bu tür suçlamalarda yargılamanın zamanaşımına uğratılarak sonuçsuz bırakılmaması gerektiğine vurgu yaptı”ğını belirtti.
Devamında ise gelmeyen adalet üzerine “Ancak AYM kendi tespitlerine, evrensel hukuka ve teamüllere sırtını dönerek ‘Başvurunun zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna’ karar verdi. Böylece, iç hukuk yollarını tamamen kapattı. Ülkesinde etkin başvuru yolu bulamayan Zeycan Yedigöl AİHM’e başvurdu”ğunu belirterek şu vurguyu yaptı:
“Kaç yıl geçerse geçsin Nurettin Yedigöl ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 190 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”
Kızıl Bayrak / İstanbul