İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri sosyal medyadan gerçekleştirdiği 895. hafta eyleminde “Hakikatin taşıyıcısı olmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Basın metnini okuyan Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak şunları söyledi:
“Cumartesi Anneleri’nin yaşadığı hukuksuzluklar, engellenen toplanma özgürlükleri, yönetenler tarafından suçlu ilan edilmeleri hiç şüphe yok ki; mevcut baskı politikalarının bir parçası olarak gündeme geliyor.
Kolluk güçleri tarafından gözaltına alınıp bir daha geri dönemeyen sevdiklerimize ne olduğunu sorduğumuz için suçlanıyoruz. Kolluk güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra varlığı inkar edilen, işkence izleriyle dolu bedenleri kimsesizler mezarlıklarına gömülen, ormanlara, uçurumlara atılan sevdiklerimizin faillerinden hesap sorulsun dediğimiz için suçlanıyoruz.”
Türkiye’de bilinçli ve sistemli bir devlet politikası olarak uygulanan cezasızlığa karşı Cumartesi Anneleri mücadele ettiği için suçlandığını belirten Ocak “Delillere, tanıklara, AİHM mahkumiyetlerine, suçu ve suçluyu kayıt altına alan TBMM raporlarına rağmen kayıp dosyaları neden cezasız bırakılıyor? Sorusunu gündemde tuttuğumuz için suçlanıyoruz” dedi.
“Devleti yönetenler bizi suçluyor ama esas suçlu, onlar!”
Adalet aradıkları için suçlandıklarını vurgulayan Ocak devamında şunları söyledi:
“Devleti yönetenler bizi suçluyor ama esas suçlu, onlar! Tüm başvurularımızı karşılıksız bırakanlar, gözaltında kaybetmelerin üstünü örtenler, failleri ve suçun arkasındaki güçleri ortaya çıkartmayanlar, adaletin sağlanmasına yönelik hak arama özgürlüğümüzü engelleyenler, hukuku, anayasayı yok sayanlar, asıl suçlu onlar…
Kayıp davaların her zaman “politik” olduğunu, karar mercilerinin yargıçlarla sınırlı kalmadığını biliyoruz. Türkiye’de demokratik, adil ve eşitlikçi bir yapısal dönüşüm gerçekleşmeden bu durumun devam edeceğinin de farkındayız.”
“Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz”
Ocak umutsuzluğa kapılmamaların esas nedeninin mücadeleden vazgeçmemeleri olduğunu şu ifadelerle vurguladı:
“Koşullar ne kadar ağır olursa olsun, umutsuzluğa kapılmadan bunun için mücadele etmeyi sürdüreceğiz. İnkarın ve siyasal şiddetin binbir halinin yaşandığı bu coğrafyada hakikatin taşıyıcısı olmaya; inkarın, unutuşun ve cezasızlığın duvarında gedikler açmaya devam edeceğiz.
Kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 196 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”
Kızıl Bayrak / İstanbul