Cumartesi Anneleri ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon 897. hafta açıklamasını yayınladıkları video ile gerçekleştirdi. Veysel Güney dosyasının kamuoyu ile paylaşıldığı açıklamada ilk sözü Veysel Güney’in yeğeni Doğan Güney aldı ve şunları ifade etti:
“Amcamı tanıyamadım, mezarına gidip anamadım. Çünkü bir mezardan bir korkan bir sistem var. Cumartesi Annesi olan Zeynep Güney, oğluna mezarına hasret şekilde hayatını kaybetti. Bizler kayıp yakınları olarak geçmeyen bu acılarla yaşıyoruz. Biz ailesi olarak amcam ve diğer kayıplar bulunana dek mücadeleyi sürdüreceğiz.”
Ardından Güney dosyasının avukatlarından Ercan Kanar hukuk kuralları çiğnenerek Güney’in yargılandığını belirterek şunları paylaştı:
“Bir ay içinde 2 kere yapılan sözde yargılama ile idam cezası verildi. Yıldırım hızıyla asgari Yargıtay 2 ay içinde onayladı, milli güvenlik konseyi infazına karar verdi. 12 Eylül faşist darbesinin insan haklarına aykırılığını anlamak için Veysel Güney’in yargılanış tarzına bakmanız yeterlidir.”
Kanar son olarak, gözaltında kaybedilen, işkencede yaşamını yitirenlerin yakınlarına devletin bir özür borcu olduğunu vurguladı.
“Veysel Güney’i unutmadık!”
Basın açıklamasını Cumartesi İnsanı Leman Yurtsever okudu. Türkiye’de 12 Eylül anayasasının kurumları ve siyasetiyle yaşadığını belirten Yurtsever Veysel Güney dosyasına ilişkin şunları ifade etti:
“24 yaşındaki Veysel Güney, 12 Eylül Askeri Darbesinin ardından 28 Aralık 1980 tarihinde Antep’te bir ev baskınında yaralı olarak gözaltına alındı. Adana Bölgesi Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No’lu Askeri Mahkemesi’nde yargılandı. Avukat talebi reddedilen Veysel Güney’in savunma hakkı yok sayıldı. İlk duruşması 6 Şubat 1981’de yapıldı ve 17 Şubat 1981 tarihinde yapılan ikinci duruşmasında, suçlamaları ispat edecek deliller olmaksızın idama mahkûm edildi. Meclis kararı olmadan özel kanun çıkarılarak, 10 Haziran 1981 tarihinde Gaziantep E Tipi Cezaevi’nde idam edildi. Veysel idam edildikten sonra üzerinde bulunan kalemi, sigarası ve çakmağı tutanakla babası Ali Güney’e teslim edildi. 10.06.1981 tarih ve 266 sayılı tutanakla babasına verilmek üzere Yüzbaşı Burhan Erdem’e teslim edilen cansız bedeni kaybedildi.”
Ailesi ve arkadaşlarının verdiği mücadeleyi aktaran Yurtsever şunları vurguladı:
“Yapılan araştırmalar sonucunda 2006 yılında Gaziantep Mezarlıklar Müdürlüğü’nün 9 Haziran 1981 gününe ait son kaydında ‘hüviyeti meçhul’ bir kişinin ‘asılarak idam edildiği’ ve 105341 numaralı mezara gömüldüğü bilgisine ulaşıldı”
Ancak raporun Güney Ailesi ile uyuşmadığının ortaya çıktığını hatırlatan Yurtsever son olarak şunları ifade etti:
“Kaybedilişinin 41. yılında bir kez daha tekrarlıyoruz: Veysel Güney’in idamı ve bedeninin kaybedilmesi insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve zamanaşımına tabi değildir. Adli makamları; etkili bir soruşturma ve kovuşturma yaparak, Veysel Güney’in idamı ve kaybedilmesi ile ilgili karar alma ve uygulama mekanizmalarında yer almış tüm devlet görevlilerinin cezalandırılmasını sağlayacak hukuki bir süreci başlatmaya çağırıyoruz.”