İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri sosyal medyadan gerçekleştirdikleri 892. hafta eyleminde “Hüsamettin Yaman ve Soner Gül nerede?” diye sorarak adalet istedi.
Saat 12.00’de paylaşılan videoda Hasn Ocak’ın kardeşi Maside Ocak’ın sunumuyla sözü Hüsamettin Yaman’ın ağabeyi Feyaz Yaman alarak süreci anlattı. Bu hafta basın metnini İHD Diyarbakır şubesi Kayıplar Komisyonu’ndan Derya Yıldırım okudu.
Gözaltında kayıp davalarında başta zamanaşımıyla katillerin cezasızlık zırhıyla korunduğunu belirten Yıldırım aynı durumun yaşandığı Hüsamettin Yaman ve Soner Gül hakkında şunları söyledi:
“22 yaşındaki Hüsamettin Yaman İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu öğrencisiydi. Paşabahçe’deki stajını yeni bitirmişti.21 yaşındaki Mehmet Soner Gül ise Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisiydi.
Hüsamettin Yaman 2 Mayıs 1992 cumartesi günü evden çıktı. 4 Mayıs pazartesi günü Ağabeyi Feyyaz Yaman’ı işyeri telefonundan arayan bir kişi "Hüsamettin, Soner Gül ile birlikte gözaltına alındı. Hayatlarından endişe ediyoruz. Bir an önce emniyete başvurun" dedi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne başvuran Feyyaz Yaman dönemin Terörle Mücadele Şube Müdürü Reşat Altay ile görüştü. Reşat Altay "Biz yapsak, köprünün altına bırakırız, haber de veririz ama bizimle ilgisi yok" dedi.
Yaman ve Gül Aileleri, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve devletin ilgili tüm kurumlarına başvurdu. İnsan Hakları Derneği ve Uluslararası Af Örgütü girişimlerde bulundu. Ancak Hüsamettin ve Soner’in gözaltına alındığı kabul edilmedi. Başvurularını sürdüren Yaman Ailesi 2 yıl boyunca polis takibinde tutuldu.”
Ayhan Çarkın cinayetleri itiraf etti, ama katiller zamanaşımıyla korundu
19 Aralık 2011 tarihinde özel harekât polisi Ayhan Çarkın'ın Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ü katlettiklerini ve Çerkezköy kırsalına gömdüklerini itiraf ettiğini ifade eden Yıldırım devamında şunları söyledi:
“Bunun üzerine aile avukatları yeniden suç duyurusunda bulundu. Ayhan Çarkın'ın ifadelerine rağmen devlet, suçu etkin bir biçimde soruşturma ve faillere karşı dava açma yükümlülüğünü yerine getirmedi. Ankara - İstanbul arasında gidip gelen dosya zamanaşımına sürüklenerek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla kapatıldı.”
Yıldırım, katillerin cezasızlık zırhıyla korunmasına rağmen mücadeleden vazgeçmeyeceklerini bir kez daha şu şekilde ifade etti:
“Kaç yıl geçerse geçsin Hüsamettin Yaman ve Soner Gül için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan,193 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”
Kızıl Bayrak / İstanbul