Cumartesi Anneleri 891. hafta basın açıklamasını sosyal medya hesaplarında gerçekleştirdi. İHD Merkez Çocuk Komisyon Üyesi Sevinç Koçak’ın okuduğu açıklamada 23 Nisan’a değinerek şöyle devam etti:
“Türkiye’de devlet; BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Koruma Kanunu gereğince çocuk haklarını ihlal etmemek ve çocuk haklarının ihlal edilmesini önlemekle yükümlüyken en başta kendisi ihlal etti. Onlarca çocuk gözaltına alındı, işkence gördü ve kaybedildi. İnsan Hakları Derneği’nin tespitine göre 1992-1997 yılları arasında Batman, Bitlis, Bingöl, Cizre, Dargeçit, Dersim, Şırnak, Kulp, Nusaybin, Yüksekova, Silopi, Bismil, Silvan, Kızıltepe, Diyarbakır ve Lice’de 27 çocuk gözaltında kaybedildi.”
“Çocuklara ne oldu?”
Gözaltında kaybedilen çocukları hatırlatan Koçak şunları ifade etti:
“Kaybedilen çocukların nasıl gözaltına alındığı, nasıl kaybedildikleri tanık ifadelerinde, savcılık iddianamelerinde, mahkeme tutanaklarında, AİHM kararlarında ve TBMM raporunda tüm ayrıntılarıyla yer alıyor. Buna rağmen kamu görevlileri hakkında etkili bir cezai soruşturma yürütülmüyor, çocuklar değil failler korunuyor ve failler cezasızlıkla ödüllendiriliyor. İlgili makamlar, adalet arayışındaki ailelerin ve insan hakları savunucularının tüm başvurularına ‘Bu çocukları biz almadık, bizde yok’ cevabı verdi. Çocukları her türlü ihlal ve zulme karşı korumakla görevli olan adli ve siyasi makamlara yine sesleniyoruz; bizim iddialarımızı reddediyorsunuz, tanık beyanlarını, AİHM mahkûmiyetlerini dikkate almıyorsunuz, TBMM raporunu gözardı ediyorsunuz. O zaman söyleyin bize; güvenlik güçleri tarafından tanıklar önünde gözaltına alınan ya da Hizbullah tarafından kaçırılan bu çocuklara ne oldu? Güvenlik güçleri ve onların desteklediği gruplar değilse bu çocukları kim kaybetti? Davut Altunkaynak ve Seyhan Doğan’da olduğu gibi onları ölüm kuyularına kim attı? Metin Budak gibi işkence görmüş bedenlerini gizlice kim gömdü? Onlarca çocuğun küçük bedenini kim mezarsız, mekânsız bıraktı? Bütün bu vahşi uygulamaları kim yaptı? Biz hakikat adına, adalet adına, vicdan adına bu soruları sormaya devam edeceğiz. Kaç yıl geçerse geçsin gözaltında kaybedilen çocuklar için adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 192 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”
Koçak son olarak kaybedilen çocukların isimlerini sıralayarak “23 Nisan vesilesiyle bir kez daha hatırlatıyoruz: Onlar sayı değil çocuktu” dedi.