Korona salgını tüm dünyada hız kesmeden devam ediyor. Dünyanın her yerinde sermaye sahipleri ve temsilcileri ve salgını bahane ederek işçi ve emekçilere saldırılarını sürdürüyorlar. İşçi ve emekçiler koronavirüs salgını gerekçesiyle ücretsiz izin dayatması ve işten atma saldırıları ile karşı karşıya kalıyorlar. Kapitalistler ücret ödemeyi keseceklerini ifade ediyorlar. Diğer yandan işçi sağlığı ve güvenliğini hiçe sayarak, hiçbir önlem almadan işçileri makinaların başına gönderiyorlar.
İşçiler ise işyerlerinde yeterli sağlık önlemlerinin alınmamasını protesto ederek iş bırakıyor, kendilerine özgü protesto biçimleri ile gösteriler düzenliyorlar.
Kamboçya’da tekstil işçisi kadınlar greve çıktı
Kamboçya’da 25 Mart’tan bu yana, başkent Phnom Penh’deki tekstil şirketi Canteran Apparel’de çalışan 935 tekstil işçisinin grevi sürüyor. Tekstil işçisi kadınlar son iki haftalık ücretlerini talep ederek fabrika önünde toplanıyorlar. İşçiler bundan sonraki ücret ödemeleri de onaylanana kadar grevlerine devam edeceklerini açıkladılar. Canteran Apparel kapitalisti, işçilerin alamadıkları ücretler konusunda korona krizinden bu yana azalan ödemeleri bahane gösteriyor.
Amerika’da otobüs şoförleri kontak kapattı
Amerika Detroit’teki otobüs şoförleri, araçlarda yeterli koruyucu önlemlerin alınmasını ve araçların tamamen temizlenmesini talep ederek, 17 Mart’ta çalışmayı reddettiler. Sabahın erken saatlerinde iki büyük otobüs terminalinde bir araya gelen şoförler, taleplerinin karşılanmasından sonra yeniden çalışmaya döndüler.
Grevi tetikleyen sorun, restoranların kapanması üzerine otobüs şoförlerinin ellerini yıkayabilme olanaklarının olmamasıydı.
Amazon’da grev
New York kentindeki Amazon depolarında çalışan birçok işçinin testi pozitif çıkmasına rağmen, Amazon şirketinin işyerinde gerekli önlemi almaması üzerine işçiler greve çıktı. İşçiler işyerinin kapanmasını ve dezenfekte edilmesini talep ediyorlar.
Yakın zamanda amazon-watchblog.de portalında yer alan bir haberde şubat ayında korona krizinin başlangıcında, tekelin şefi Jeffrey Bezos 18 milyar dolar kaybetmişti. Şirket, dünya çapında sokağa çıkma yasakları ve kısıtlamalarından bu yana atağa geçti. On gün içinde Amazon 100 milyar doların üzerinde bir değere ulaştı ve Bezos özel hesabını 10 milyar dolar daha doldurdu.
Yeni Zelanda’da plastik fabrikasında grev
Auckland’daki Sistema plastik fabrikasında çalışan 500 işçi 25 Mart’ta greve gitti. Salgın nedeniyle Yeni Zelanda’da da çalışmaya sadece “vazgeçilmez” fabrikalarda izin veriliyor. Fabrikalarındaki üretimin de “vazgeçilmez” olduğuna inanan kapitalistler, yüz maskeleri ve eldiven gibi koruyucu önlemler almamıştı. İşçiler bu güvenlik önlemleri alınana kadar işe geri dönmeyeceklerini söyleyerek işi bıraktılar. Fabrika kapitalisti, daha sonra şirketin tüm ülkede süren dört haftalık kapanış uygulamasına uyacağı ve ücretleri tamamen ödeyerek kapalı kalacağı konusunda işçilerle anlaştı.
Fransa’da kamu emekçileri greve çağrıldı
Fransa’da CGT sendikası kamu emekçilerini nisan ayı boyunca greve çağırdı. Hükümete yazdığı ve 24 Mart’ta yayınlanan bir mektupta belirtildiği gibi, zorunlu olmayan tüm alanlarda faaliyetlerin durdurulması ve tam ücretli çalışanlar için özel izin çağrısı yapılıyor. Buna göre CGT, korona salgınıyla mücadelede devlet tarafından alınan “anti-sosyal önlemleri” protesto ediyor. Sendika, haftalık çalışma saatlerindeki artışın Acil Durum Yasası tarafından tersine çevrilmesi ve 32 saate indirilmesi çağrısında bulunuyor. Maaşlar, emekli maaşları ve temel güvenlik ödemelerinin, asgari ücret (1.800 euro) üzerinden artırılması talep ediliyor.
Portekiz’de ulaşım işçilerinden 24 saatlik grev
Geçtiğimiz hafta salı günü (24 Mart) Portekizde limanlar, trenler, havaalanları ve diğer alanlarda çalışan kamu emekçileri 24 saat greve çıktı. Liman işçilerinin grevi limanların kapanmasına yol açtı. Grev, hükümetin ücret ve emekli maaşlarını düşürmek ve vergileri artırmak için hazırladığı kriz programına yönelikti. Hükümet, kriz programına gerekçe olarak kötüleşen ekonomik durumu gösteriyor.
Şili’de gösteriler sürüyor: “Geri geleceğiz!”
Koronavirüse rağmen Şili’de protestolar sürüyor. Hükümete ve neoliberal ekonomik sisteme karşı cuma günleri boş tava ve tencerelere vurularak düzenlenen protesto eylemleri, şimdi “Geri geleceğiz” şiarları ile balkonlardan sürüyor.
Ülkede giderek yayılan salgına rağmen sağcı hükümetin önlem almada ağır davranması nedeniyle belediye başkanları, sosyal organizasyonlar ve uzmanlar, pandemi sırasında ücretsiz testler ve işten çıkarılmanın durdurulması çağrısı yapıyorlar.
18 Ekim’de başlayan ve isyana dönüşen halk ayaklanmasından bu yana Şili işçi ve emekçileri her cuma akşamı geleneksel protesto gösterileri düzenliyor. Çok sayıda şehir ve köyde emekçiler mevcut siyaseti protesto etmek için tencere ve tavalara vurarak ses çıkarıyorlar. İşçiler grev yapıyor ve salgından dolayı işyerlerinin kapanmasını talep ederek protesto gösterileri düzenliyorlar. 17 Mart’ta, başkent Santiago de Chile’deki yerel toplu taşımacılığın bir kısmını elinde bulunduran Subus nakliye şirketinde çalışanlar, hijyen önlemlerin alınmasını talep ederek grev yaptılar. Greve giden 28 otobüs şoförü işten atıldı.
Cumhurbaşkanı Sebastían Pinera sermaye sahiplerine, korona nedeniyle işe gelmeyenlere ücret ödenmemesi gerektiğini duyurdu.
İtalya’daki metal işçilerinden grev
Korona salgınının önüne geçemeyen ve sağlık sistemi çöken İtalya’nın kuzeyinde yer alan ve COVID-19’dan en fazla etkilenen Lombardiya’da eyaletinde FIOM, FIM ve UILM sendikaları, 25 Mart’ta hayata geçirilmek üzere sekiz saatlik bir grev çağrısında bulundular.
Sendikaların çağrısına uyan işçiler, salgın koşullarında gerekli olmayan sektörlerde üretime devam etmelerine izin verilen şirketler için iznin uzatılmasını protesto ettiler. Sendikacılar, örneğin bir fabrikanın saç kurutma makineleri ve elektrikli süpürgeler için motor üretmeye devam etmesine izin verildiğini bildiriyor.
Metal işçileri sendikaları FIOM, FIM ve UILM’in ortak açıklamasında şöyle denildi: “Üretim yaklaşık on gün boyunca durdurulursa, insanlar arasındaki temas olasılığı ve dolayısıyla enfeksiyon olasılığı azalır. Bu, hem insan sağlığına hem de çökme riskinden korunması gereken sağlık sistemimize fayda sağlar.”
İtalya’nın diğer bölgelerinde defalarca grevler gerçekleşti. Grevlerin çoğu Lombardiya’daki ve İtalya’nın merkezindeki yaklaşık 15 ila 20 metal işleme fabrikasında gerçekleşti. Talepler kişisel koruyucu maske ve uygulamalardan bir ya da iki hafta arasında işin durdurulmasına kadar değişiyordu. Metal işçileri sendikaları, işçilerin yüzde 60 ila 90’ının greve katıldığını açıkladı.
Endonezya’da ücret kesintilerine karşı protesto
Java’nın doğusunda bulunan Magetan bölgesindeki Karangsono kentinde iç çamaşırı üreten PT Bintang Karya Inti fabrikasından binlerce işçi, 25 Mart Salı günü kendiliğinden greve gitti. Fabrika önünde toplanarak gösteri yapan işçiler, şirketin ithalat ve ihracatta sorunlar olduğu için ücretlerin sadece yarısını ödemek istemesini protesto ettiler. Uzlaşma görüşmeleri sürüyor.
Öte yandan, Yogyakarta kentinde “minibüs yasasını” durdurmak için haftalardır sokak toplantıları gerçekleştiriliyor. Halk Hareketi İttifakı adında örgütlenen yüzlerce öğrenci, işçi ve sanatçı, iş yarattığı iddia edilen ikiyüzlü “minibüs yasasını” için bir araya geliyor.
Rote Fahne’nin haberine göre göstericiler Pazartesi günü Jl'de kentin ünlü Gejayan sokağında toplandılar. Bu sokak, Eylül 2019'da Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu yasasının geri çekilmesi için binlerce kişinin protestolarına sahne olmuş, kolluk güçleri, ülke çapında süren gösterileri bastırmak için ateş açarak çok sayıda kişiyi öldürmüştü.
Yasa ile demokrasi, çevre ve işçilerin çıkarlarının tehlikeye düşüreceğinden endişe duyduklarını ifade eden Halk Hareketi İttifakı'nın sözcüsü Syahdan, “Biz Halk Meclisiyiz. Parlamentoya güvenmiyoruz çünkü halkın çıkarlarını temsil etmiyor. Hükümet Yogyakarta ve diğer bölgelerde halkın sesine kulaklarını tıkamaya devam ederse Jakarta’ya geleceğiz” dedi.
Hükümet koronavirüs gerekçesiyle gösterileri sınırlamaya çalışıyor. İşçiler ve öğrenciler protestolara devam etmek istiyorlar.
Almanya’da protestolar
Almanya’da ikiden fazla kişinin bir arada bulunmasını yasaklayan uygulama ve yaptırımlara rağmen Berlin’de 28 Mart Cumartesi günü 100’den fazla emekçi korona virüsü krizinin etkilerini protesto etti. Göstericiler, mültecilerin Yunan adalarındaki kamplardan getirilmesini, evsiz insanların boş otellere yerleştirilmesini ve Alman ordusunun ülke içindeki operasyonlarına sona verilmesini istediler.
Corona virüsü salgını yasağına rağmen, Hamburg’da da mültecilerin kalma hakkı için kampanya yürüten çok sayıda kişi tarafından bir gösteri yapıldı.
Ford işçileri işe gitmiyor
Köln’de Yedek Parça stok bölümünde çalışan işçiler, kapitalistlerin “kâr sağlıktan önce gelir” savına karşı eylemde.
İşçilerin hemen yarısı hasta olduklarını söyleyerek işe gitmeme eylemi yapıyor.
Ford işçilerinin çıkardığı işyeri gazetesi Scheinwerfer (Far), depo ve lojistik bölümünde çalışan işçilere seslenerek, sadece ambulanslar, acil doktor ve itfaiye araçları için zorunlu tedarik edilmesi gereken yedek parçaların üretilmesi için çalışacak bölümün haricinde iş yavaşlatma eylemine gitme çağrısı yaptı.
Mahle işçileri üretimin durmasını talep ediyor
Avusturya Unterkärnten'de Mahle işçileri "Mahle nihayet ne zaman kapanacak?" ismi ile 700 üyeli bir Facebook grubu kurdular. İşçiler, St. Michael kentindeki Mahle fabrikasında üretimin durmasını talep ediyorlar.
İşçilerin bu talebine tepki vermek zorunda kalan Mahle sermayedarları, işçileri 1 Nisan'dan itibaren kısa süreli çalışmaya gönderiyor. Ancak, işçiler kısa süreli çalışma değil, tam ücret ödemeye devam edilmesini talep ediyorlar.