Cochabamba’da protestolar ve barikatlar
Bolivya’da fiili hükümetin üzerindeki basınç artıyor.
Ordu tarafından kontrol edilen sokağa çıkma yasağına rağmen, ülkede Covid-19 ile mücadelede hükümetin aldığı önlemlere, ifade özgürlüğü ve hareket özgürlüğü ile ilgili kısıtlamalara karşı protestolar çoğalıyor. Geçici hükümetin önde gelen üyeleri, protestolar konusunda, Arjantin’de sürgündeki eski Devlet Başkanı Evo Morales’i ve Sosyalizm Hareketi’ni (MAS) suçluyorlar.
Ülkenin dördüncü büyük şehri Cochabamba’nın güneyinde yer alan K’ara K’ara’daki protestocular, 10 Mayıs’tan bu yana çöplüklere erişim yolunu engelleyerek barikat kurdular. Protestocular sokağa çıkma yasağının kaldırılmasını, başkanlık seçimlerinin yapılmasını ve kendini geçici başkan atayan Jeanine Áñez ile İçişleri Bakanı Arturo Murillo’nun istifa etmesini istiyorlar.
Gösteriler sırasında polisle protestocular arasında çatışmalar yaşandı. Hükümet yetkilileri ile diyaloğa rağmen abluka devam ediyor. Sonuç olarak, Cochabamba sokaklarında yüzlerce ton çöp kaldı.
Murillo, göstericileri ülkeyi istikrarsızlaştırmakla suçluyor ve onların “korona virüsünden ya karantinada ya da salgın kısıtlamalarına uymamaktan dolayı hapishanede ölecekleri” yönlü tehditler savuruyor.
K’ara K’ara’daki gösterilerin bugüne kadarki en büyük protestolar olduğu ve ayrıca tekil bir olay olmadığı belirtiliyor. Son haftalarda diğer beş departmanda da sokağa çıkan protestocular hükümete ve karantina önlemlerine karşı gösteriler düzenlediler. Gıda gibi ihtiyaçların zor tedarik edilmesi nedeniyle, insanlar işe geri dönmeyi veya en azından yiyeceklerle desteklenmelerini talep ediyorlar.
Protestocuları arkalarında siyasi güçler olmakla suçlayan fiili hükümetin İçişleri Bakan Yardımcısı Javier Issa, 15 Mayıs’ta düzenlediği basın toplantısında, “diyalog başarısız olursa devlet şiddetinin kullanılacağını” açıkladı. Issa, “İstihbarat teşkilatımız, tüm bu hareketlerin MAS üyeleri tarafından finanse edildiğini ve koordine edildiğini belirtti.” diyerek, eylemlerin arkasında MAS’ın olduğunu savundu.
Kenya’da sağlık çalışanları koruyucu önlemler talep ediyor
Dün (18 Mayıs) itibariyle, ülke genelindeki sağlık çalışanları greve çıktılar. Korona salgınına karşı en önde savaşan sağlık emekçileri risk ödenekleri ve yeterli koruyucu önlemler talep ediyorlar. Sağlık emekçileri daha önceki ödeneklerin eşitsiz olarak ödendiğini söylüyorlar. Yetersiz toplu taşımayı da protesto eden sağlık çalışanları işe giderken toplu taşımanın yetersiz olmasının sağlık personeli için enfeksiyon riskini artırdığını ifade ediyorlar.
Avusturalya’da mültecilerle dayanışma eylemleri
Avusturalya’da mültecilerle dayanışma aktivistleri başkent Melbourne’de geçtiğimiz hafta salı günü birçok eylem yaptılar. Bir grup aktivist sabah erken saatlerde kentteki bir otel çatısına çıkarak barikat kurdu. Otelin üçüncü katında koruma altında bulunan 65’ten fazla sığınmacının serbest bırakılması çağrısı yapan aktivistler, korona koşullarında fiziksel ve ruhsal olarak etkilenen insanlar için bu tedbirlerin sorumsuz ve haksız olduğunu vurguluyorlar. Eylem öğleden sonra sona erdi.
Kent merkezinde başka bir grup ise arabalarla eylem yaptı, trafiği kapattı. Eylemlere katılanlar korona kısıtlamalarını ihlal ettikleri için ağır para cezalarına çarptırıldılar.
Vietnam’da tekstil işçileri kazandı
Vietnam’da tekstil işçilerinin ücret kesintilerine karşı başlattıkları grev kazanımla sonuçlandı.
Bac Giang eyaletindeki Viet Yen kentinde gömlek konfeksiyon imalatçısı “Smart Shirts Garment Manufacturing”in kapitalisti, Covid-19 nedeniyle zor durumda kaldığını bahane ederek, firmada çalışan 900 işçinin birtakım ödeneklerini kesti veya iptal etti. Merkezi Honkong’da bulunan söz konusu şirket Çinli kapitalistlere ait.
İşçiler şirketin geri adım atması üzerine yeniden işlerinin başına döndüler.
Hanoi yakınlarındaki Quang Chau’da, HUIMEI Precision Plastics fabrikasında çalışan 200 işçi de ücret kesintilerine karşı greve gitmişti. Şirket yönetimi ücret kesintilerinin geri çekildiğini açıklamış ve bu grev de kazanımla sonuçlanmıştı. HUIMEI kapitalisti, 2019 Ekim’inde açılan fabrikanın tüm işçilerinin halen deneme döneminde olduğunu bahane ediyordu.
Amerika’da tarım işçileri grevde
Washington eyaletinde, üç şirkette çalışan tarım işçilerinin grevi sürüyor. Tarım işçileri yeterli koruyucu ekipman sağlanmamasını protesto ediyorlar ve her şeyden önce sadece hasta olduklarında hasta meslektaşları hakkında bilgilendirildiklerini söylüyorlar.
Allan Brothers’ta ortak şirkette çalışan tarım işçileri 8 Mayıs’ta 6 meslektaşlarının durumunu fark ettikten sonra greve gittiler. 12 Mayıs’ta Matson Fruit ve Jack Frost Fruit çalışanları da onları izleyerek greve çıktılar. Grevciler, Bağımsız Tarım İşçileri Birliği’nde örgütleniyorlar.
İtalya’da Elektrolux işçileri greve gitti
İtalya’da Elektrolux işçileri “Nefes almak istiyoruz” diyerek geve başladılar.
Sıcakta 8 saat çalıştıklarını ve her 42 saniyede bir buzdolabı çıkardıklarını söyleyen Elektrolux işçileri hastanelerde koronavirüse karşı koruyucu olan ventilsiz FFP2 maskelerinin kendileri için uygun olmadığını söylüyorlar. İşçiler bu maskelerle nefes almakta zorluk çektiklerini, uzun süre çalışabilmek için mola vermek zorunda kaldıklarını söyleyerek, uygun maske talep ediyorlar.
İtalya’da 8 milyon insan kısa süreli çalışıyor. 2,7 milyon kişi aylardır paralarının ödenmesini bekliyor. Birçok işçi ve ailesi artık gıda kuponları ve gıda bağışları ile yaşıyor. Si Cobas sendikası böyle giderse İtalya’da milyonlarca işçinin birkaç hafta içinde açlık sınırında yaşayan milyonlarca işsize veya geçici işçi ve düzensiz işçiye katılacağını ifade etti.